Denizli yanıyor, herkes seyrediyor
'Bugün yangının 5'inci günü. Havadan müdahalenin daha güçlü şekilde yapılması gerek. Yüksek bir bölgede ancak bugün Valilik'in açıklamasında 7 helikopter olduğundan bahsedildi. En az 15, 20 helikopter bulunmalı. Saha çok genişledi, Tavas ilçemizin Kızılcabölük mevkiine de yangın sıçradı. Denizli'den, dağın arka tarafına yangın sıçradı. 7 helikopter çok yetersiz, sahada karadan müdahale devam ediyor ancak kara müdahalesinde coğrafi koşullar zorluyor. Gece görüşlü yangın helikopterleri ile müdahale desteklenmediği için gece boyunca yangın gün içerisindeki sönümlenen yerlerden daha da geniş bir sahaya yayılıyor. Orman Genel Müdürlüğü ve yetkililer ile görüşüyorum. Yangının ilk çıktığı gün, bir mangal ateşi kadar cılız bir görüntüde iken, bütün ihbarlara karşın yangına, Denizli'de bir yangın söndürme helikopteri bulunmasına rağmen müdahale edilmedi. Hatta, Denizli'de bu yaz döneminde bir helikopter, mazot yetersizliğinden dolayı zorunlu iniş yapmak zorunda kalmıştı. Yani yangına ciddi ve tüm güçlerle bir müdahale söz konusu değil. Bu yangın, ilk aşamadayken o helikopter havalanıp, 3 buçuk, 4 tonluk suyu yangın yerine bıraksaydı, yangın tamamen sönecekti ama şu anda koca bir dağ cayır cayır yanıyor. Bu dağ Denizli'nin akciğerleri ve en önemli su kaynağı'
Organ kaçakçısına sağlık şirketi
Kıbrıs'ta etil alkol dehşeti
'7 bebek etkilendi, maalesef bir tanesini kaybettik. Fakat diğer 6 tanesi entübe edilmişti, az önce sağlık bakanımız açıklama yaptı. Bebeklerin durumu iyi. Hayati bir tehlike yok. Olayda büyük bir ihmalden bahsediliyor. 2 vardiyanın karıştığı bir ihmal bu. İddia şu ki, normal beslenme sırasında, muhtemelen bebeklerin mamalarına su yerine alkol konuyor, kaynatılıyor ve fark edilmiyor. İki kez arka arkaya bu bebeklere bu mama yediriliyor. 20 gün önce prematüre olarak doğan bebek, küvezde ölüyor. Burada ihmal ön plana çıkıyor'
CİMER'e zor soru
'Benim velisi olduğum çocuk ilkokul çocuğu ve 4'üncü sınıf öğrencisi. Biliyorsunuz ilkokul 1'den son sınıfa kadar bir sınıf öğretmeni olur. Bu derslerin hemen hemen hepsini sınıf öğretmeni verir. Bu öğretim yılında da bu din dersini sınıf öğretmeni vermeye başladı, fakat birkaç hafta sonra bir Din Kültürü hocası atandı. Madem dışarıdan bir hoca atayacaksınız, neden Matematik veya Fen Bilgisi öğretmeni değil de Din Kültürü öğretmeni atamayı tercih ettiniz? Burada da emin olmamakla beraber, bu öğretmenin ücretli öğretmen olduğuna, belki de eğitim fakültesi mezunu bile olmadığına, pedagojik formasyonu da olmayan birisi olabileceğine dair okuldan bir duyum aldım. CİMER'den gelecek cevap, bu konuda emin olmamı sağlayacak'