"BM Teşkilatı’nın 79’uncu kuruluş yıldönümü vesilesiyle BM Genel Sekreteri ve BM çalışanlarını tebrik ediyorum. Gazze ve diğer çatışma bölgelerinde hayatını kaybeden BM görevlilerinin sayısının rekor düzeylere ulaştığı, barışı koruma misyonlarına saldırıldığı, Genel Sekreteri’nin 'istenmeyen adam' dahi ilan edildiği bu günlerde Teşkilat, kuruluş yıldönümünü maalesef buruk bir şekilde idrak ediyor."
"Dünyanın dört bir yanındaki çatışmaların meydana getirdiği yıkımın giderek genişleyen ve derinleşen açlık ve yoksulluk halinin, dünyayı zehirli bir şekilde saran İslam ve yabancı düşmanlığı ile ırkçılık ile BM'ye düşen görev ve sorumluluğu her geçen gün daha da arttırmakta olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajının devamında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu sorumluluğun layıkıyla ifası, ancak Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi dâhil tüm temel organlarının işlevlerini yerine getirebilecekleri uygun şartların sağlanmasıyla mümkün olabilir. 79 yıl önce bugün, gelecek kuşakları savaşlardan korumak üzere tesis edilen, Türkiye’nin de kurucuları arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler, bu amaçla en geniş yetkiyle donattığı organı olan Güvenlik Konseyi’nin, hem uluslararası hukuku hem insanlık onurunu ayaklar altına alan gelişmeler karşısındaki aczi nedeniyle maalesef atalet içerisindedir. Gazze soykırımını sona erdirecek adımları atamayan Güvenlik Konseyi, bu tutumuyla failleri cesaretlendirmekte, kurallara dayalı uluslararası sisteme olan inancı zedelemektedir. Ortadoğu’daki mevcut durum daha da yıkıcı, geniş çaplı bir krize dönüşmeden Güvenlik Konseyi’nin uluslararası hukukun gerektirdiği tedbirleri alarak uygulaması artık hayati önemdedir."
Bu düşüncelerle 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü’nü tebrik ediyor, görevleri başında hayatını kaybeden BM çalışanlarını saygıyla anıyor, Teşkilatın 79’uncu kuruluş yıldönümünün tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum."