Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, 20 Ekim'de Moldova'da gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu ve ülkenin Avrupa Birliği'ne katılımına ilişkin anayasa referandumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Zaharova, “Seçim kampanyası Moldova hükümeti tarafından anti-demokratik, totaliter yöntemler kullanılarak yürütüldü. Siyasi rakipleriyle eşit koşullarda rekabet edemeyen Moldova yönetimi, idari kaynakları geniş ölçüde kullandı, muhalif siyasetçilere ve bağımsız medyaya karşı baskı uyguladı” şeklinde konuştu.
Moldova'nın AB'ye katılımına ilişkin referandumda, protokollerin %100'ünün işlenmesinin ardından Başkent Kişinev'deki Merkez Seçim Komisyonu (MSK)'na göre ülke vatandaşlarının %50.46'sı Avrupa entegrasyonu lehinde oy kullandı. Seçmenlerin %49.54'ü AB'ye katılma fikrine karşı çıkarken, Moldovalıların %50.46'sı Avrupa entegrasyonu lehinde oy kullandı.
Böylece MSK verilerine göre 751.235 seçmen Avrupa entegrasyonu lehinde oy kullanırken, 737.639 seçmen de buna karşı oy kullandı. Gagavuz özerk bölgesindeki seçmenlerin neredeyse yüzde 95'i Avrupa entegrasyonu uğruna anayasanın değiştirilmesine karşı oy kullandı.
Referandumda vatandaşların tek bir soruya cevap vermesi gerekiyordu, “Moldova'nın Avrupa Birliği'ne katılabilmesi için anayasanın değiştirilmesini destekliyor musunuz?”. Referandum fikri halk ve Moldova muhalefet güçleri tarafından eleştirildi. Muhalefet, referandumun halkın isteklerinin bir yansıması olmaktan çok, görevdeki yetkililerin konumunu güçlendirmek için bir araç olduğuna inanıyor.