Uzmanı uyarıyor: Yüksek dozda alınan takviye gıdalar, böbrek ve karaciğer hasarı gibi ciddi hastalıklara yol açabilir
Pandemiden sonra gıda takviyelerine ilgi arttı; 2023'te kadınların yüzde 57'si, erkeklerin yüzde 41'i kullanıyor. Ancak bazı takviyelerde ilaç etken maddesi bulunması, kontrolsüz kullanım riskini artırıyor. Uzmanlar ise sahteciliği önlemek ve yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtiyor. Peki neler yapılmalı? Sputnik'in özel haberinde.
Sitede okuPandemiden sonra kişiler sağlıklarını korumak ve bağışıklıklarını kuvvetlendirmek için
takviye edici gıdalara sarıldı. Özellikle stresle baş edememe, uykusuzluk veya yetersiz beslenmeye bağlı olarak takviye edici gıdaların kullanımının arttığı kaydedildi. Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği’nin, 2023 yılında yaptığı “Gıda Takviyesi Kullanımı ve Beslenme Alışkanlıkları Ölçümü” araştırmasında katılanların kullanım oranlarının
kadınlarda yüzde 57 erkeklerde yüzde 41 olduğu kaydedildi. Öyle ki katılımcıların yüzde 29’u gıda takviyesini
gıda, yüzde 27’si ilaç, yüzde 44’ü ise takviye amaçlı kullanılan ara ürün olduğunu düşündüğü ortaya çıktı. Uzmanlar ise günümüzde hemen herkesin kolayca ulaşabildikleri yerlerde satılan bu takviyelerde ilaç etken maddesi bulunduğu saptamış böylece kontrolsüz kullanılmaması gerektiğinin altını çizmektedir. Bu ürünlerin neden ilaç olarak sınıflandırılması gerekir? Bu ürünlerin kullanımının artma sebebi nedir? Sahteciliği önlemek için hangi adımlar atılmalı? Ürünlerin satışına dair yasal düzenlemeler var mı?
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Ecz. Nurten Saydan Sputnik’e verdiği özel röportajda anlatıyor.
‘Bitkisel takviyeler yanlış kullanıldığında veya doğru dozlarda alınmadığında sağlık açısından risk oluşturabilir’
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Ecz. Nurten Saydan bazı takviye gıdaların içinde aktif kimyasal bileşenler içerebileceğini belirterek bu ürünlerin neden ilaç olarak sınıflandırılması gerektiğini söyle anlattı:
“Takviye edici gıdalar, vitaminler, mineraller, bitki özleri ve benzeri bileşenleri içerir. Ancak, bazı takviyeler aktif kimyasal bileşenler içerebilir ve bu bileşenlerin vücutta belirgin biyolojik etkileri olabilir. Bu durum, bu ürünlerin bazılarını ilaç gibi sınıflandırılmalarını gerektirebilir. Özellikle, bu bileşenlerin dozajlarının kontrol edilmediği durumlarda yan etkiler veya sağlık sorunları yaşanabilir. Bu nedenle, bazı takviye edici gıdalar, yüksek etki potansiyelleri nedeniyle ilaç gibi değerlendirilmelidir. Kimyasal kaynaklı takviyeler daha hızlı etki gösterebilir ve belirli sağlık sorunlarını hedef alırken, bitkisel kaynaklı takviyeler genellikle daha hafif ve destekleyici etkilere sahiptir. Ancak, bitkisel takviyeler de yanlış kullanıldığında veya doğru dozlarda alınmadığında sağlık açısından risk oluşturabilir. Bu yüzden eczacılar, bu ürünlerin kullanımı ve dozajı konusunda bilgi sahibi kişiler olarak, vatandaşları doğru şekilde yönlendirmelidir.”
‘Yüksek dozda alınan vitaminler ve mineraller, böbrek ve karaciğer hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir’
Saydan, gıda takviyelerinin sağlığa olan etkileri üzerine “Yüksek dozda alınan vitaminler ve mineraller, böbrek ve karaciğer hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” diyerek konuya ilişkin şunları söyledi:
“Gıda takviyelerinin sağlığa olan etkileri üzerine birçok bilimsel araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar, takviye edici gıdaların belirli eksikliklerin giderilmesinde faydalı olabileceğini, ancak yanlış ve bilinçsiz kullanımın ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Özellikle yüksek dozda alınan vitaminler ve mineraller, böbrek ve karaciğer hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Yanlış kullanımlar arasında bilinçsizce yüksek dozda vitamin veya mineral almak, farklı takviyelerin birbirine olumsuz etkileşimlerini göz ardı etmek, kullanılacak takviyenin kullanıcının mevcut hastalıklarına etkisine dair danışmanlık almadan ürün kullanmak, ve doktor tavsiyesine uymamak sayılabilir. Bu nedenle, gıda takviyelerinin eczanelerden ve eczacı danışmanlığında alınması, bu riskleri en aza indirir. Eczacılar, bu ürünlerin kullanımında vatandaşlara yol göstererek yan etki risklerini azaltabilirler.”
‘Sahte gıda takviyelerinin artışında ekonomik zorluklar yatıyor’
TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan, sahte gıda takviyelerin artışında ekonomik zorluklar yattığının altını çizerken bu sorunun çözülmesi için ne tür önlemler alınacağını şöyle sıraladı:
“Sahte gıda takviyelerinin artışında ekonomik zorluklar, düşük maliyetli ürünlere olan talep ve internet üzerinden kontrolsüz satış gibi faktörler önemli rol oynar. Ekonomik nedenlerle daha ucuz ürünlere yönelen tüketiciler, güvenilir olmayan satış kanallarından alışveriş yapabiliyor. Özellikle internet ve sosyal medya platformları üzerinden yapılan satışlar, sahte ve denetimsiz ürünlerin yayılmasına zemin hazırlıyor. Bu sorunun çözülmesi için denetimlerin artırılması, internet üzerinden yapılan satışların sıkı takip edilmesi ve eczanelerden satışın teşvik edilmesi gereklidir. Eczaneler, Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar tarafından sıkı denetim altında olan güvenilir satış noktalarıdır. Ayrıca, tüketicilerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve güvenli alışverişin önemi hakkında bilgilendirme yapılması sahte ürünlerin önüne geçilmesi açısından önemlidir.”
‘Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) gibi ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır’
Saydan, özellikle takviye edici gıdaların sadece eczanelerde satılması gerektiğini böylece hem bitkisel hem de kimyasal bileşenler hakkında bilgi sahibi olan kişilerin bu ürünlerin doğru kullanımı konusunda yönlendirme yapabileceğini kaydetti:
“Takviye edici gıdaların sadece eczanelerden satılmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapılabilmesi için ilk olarak Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) gibi ilgili kurumlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Eczanelerin sürekli denetim altında olması ve eczacıların hem bitkisel kaynaklar hem de kimyasal bileşenler hakkında bilgi sahibi olan yegane meslek mensubu olması bu ürünlerin doğru kullanımı açısından büyük bir avantajdır. Bu kapsamda, ilgili kurumların ortak çalışması ile takviye edici gıdaların satışına dair yeni bir düzenleme yapılmalı ve bu düzenleme kapsamında eczaneler, güvenli satış noktaları olarak belirlenmelidir. Ayrıca, internet satışlarının sıkı denetim altına alınması, tüketici güvenliğini sağlamak adına önemlidir. Eczacılar, bu ürünlerin doğru kullanımını danışanlara anlatmak ve olası yan etkiler konusunda bilgilendirmek için en uygun sağlık profesyonelleridir. Bu nedenle, yasal düzenlemelerle eczanelerin bu alandaki rolü güçlendirilmelidir.”
Tüketicileri bilinçlendirmek için neler yapılabilir?
TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan, tüketicileri bilinçlendirmenin hayati bir öneme sahip olduğunu belirtirken kişilerle birebir iletişim halinde olan sağlık profesyonellerinin bu konuda yadsınamaz bir rolü olduğunu da şu sözlerle anlattı:
“Halkı bilinçlendirmek adına eczanelerde bilgilendirme broşürleri bulundurulması, danışanlara özel eğitimlerin ve seminerlerin düzenlenmesi etkili yöntemler arasındadır. Ayrıca, sosyal medya ve internet üzerinden doğru bilgiye ulaşılabilecek güvenilir kaynakların oluşturulması ve vatandaşların bu kaynaklara yönlendirilmesi önemlidir. Eczacılar, halka yönelik bilgilendirme kampanyalarında aktif rol almalıdır. Bu kampanyalar, gıda takviyelerinin doğru kullanımı, olası riskleri ve bilimsel doğruluktan yoksun sağlık beyanları hakkında farkındalık yaratmaya odaklanmalıdır. Son yıllarda, sosyal medya platformlarında kendini “ilaç uzmanı” olarak tanıtan, eczacı veya hekim olmayan, niteliksiz, influencer olarak adlandırılan bazı kişilerin, bilimsel dayanağı olmayan sağlık beyanlarında bulunduğu görülmektedir. Bu kişiler, takipçilerine yanlış bilgiler vererek, gıda takviyelerinin hatalı kullanımına ve potansiyel sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu durumu önlemek adına, sosyal medya platformlarında sağlıkla ilgili içeriklerin düzenlenmesi ve denetlenmesi için daha sıkı kurallar getirilmelidir.”
“Ülkemizde sağlık okuryazarlığı seviyesi henüz istenilen düzeye ulaşmış değildir. Bu nedenle gerek ulusal gerekse sosyal medyada sağlık konusunda açıklama yapabilme yetkisi bu konuda bakanlıkça lisanslandırılmış sağlık profesyonellerine verilmelidir. Ayrıca halkın sağlık okuryazarlığını artırmak için eğitim kampanyaları düzenlenmeli, basit ve anlaşılır bilgilerle gıda takviyelerinin güvenli kullanımı anlatılmalıdır. Eczacılar, eczanelerinde bu konuda kısa bilgilendirme broşürleri ve videolar sunarak tüketicilere yardımcı olabilirler. Ayrıca, halkın doğru bilgiye ulaşabilmesi için güvenilir internet kaynakları ve Sağlık Bakanlığı onaylı platformlar önerilmelidir.”
“Sonuç olarak, gıda takviyeleri hakkında halkı bilinçlendirmek, nitelikli eğitim programları ve doğru bilgiye dayalı rehberlikle mümkündür. Sağlık profesyonellerinin, bilimsel bilgiye dayalı olarak bu sürece öncülük etmesi; yanlış ve yanıltıcı bilgilendirmelerin önüne geçmek için hayati önem taşımaktadır. Eczacılar, her gün vatandaşlarla birebir iletişim halinde olan sağlık profesyonelleri olarak bu konuda önemli bir role sahiptir. Danışanlarına doğru bilgi vererek ve güvenilir ürünleri sunarak toplum sağlığının korunmasına katkıda bulunurlar. Eczacılar, tüketicilerin sağlıklarını korumak için en önemli danışmanlardan biridir.”