Japonya, NATO’nun Brüksel’de düzenleyeceği Savunma Bakanları Toplantısı’na bakan gönderme kararı aldı. Japonya Savunma Bakanı Nakatani Gen bu ziyaret ile ‘ilişkileri güçlendirmeyi’ amaçladığını belirterek “Çin hegemonyasına karşı Batı’yla işbirliği içinde olacağımızı göstermeyi hedefliyoruz.” dedi. Japonya’nın NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na bakan göndermesi ne anlama geliyor? Bu karar Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik dinamiklerini nasıl etkiler? Japonya'nın NATO ile ilişkileri hakkında uzun vadeli hedefleri nelerdir? Bu kararın olası sonuçları nelerdir? Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Gökberk Durmaz Sputnik’e anlattı.
‘Japonya, İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında siyasetini ABD’den yana bir şekilde tasarlamak durumunda kaldı’
Dr. Gökberk Durmaz, Japonya’nın NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na bakan göndermesinin ana nedenlerinden birinin Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında siyasetini ABD’den yana bir şekilde tasarlamak durumunda kalması olarak açıklarken konuya ilişkin şunları söyledi:
“Japonya İkinci Dünya Savaşı ve takip eden 1951 San Francisco Anlaşması sonrasında siyasetini ABD'den yakın bir şekilde yeniden tasarlamak durumunda kaldı. Bu tasarım en çok da Dış Politika ve Savunma-Güvenlik Politikalarında kendini göstermektedir. ABD, o dönemden bu yana Japonya ve Güney Kore'de bulunan askeri üsleri ve Hawaii'de konuşlanan Pasifik Donanma Filosu ile müttefiklerinin dış güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Dış güvenliğini ABD'ye emanet eden bu ülkeler ise Amerikan dış siyasetine göre kendi politikalarını revize etmektedirler. Ancak, geçtiğimiz bir kaç yılda ABD, NATO'yu da bölgede devreye sokmuştur. Japonya bu konuda tekil bir örnek değildir. Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'da NATO'nun "Hint-Pasifik partnerleri" arasındadır. Japonya’nın bu adımı dış ticaretin ve tarihi ilişkilerin olduğu Çin ve Rusya gibi dünya devi ülkeler için ‘kışkırtıcı’ olabilir.”
‘Japon kamuoyunun bir kısmı ABD'nin kendilerini muhtemel bir savaşın içerisine çekebileceği endişesini taşımakta’
Durmaz, Japon kamuoyunun bir kısmının NATO’ya bakan göndermesini endişeyle karşıladığını belirtti:
“Japon kamuoyu ikiye ayrılmış durumda, bir kısmı ABD ile bu türden girilen savunma-güvenlik ilişkilerinin ülkenin güvenli geleceği için bir zaruret olduğunu düşünse de; Japon kamuoyunun diğer kısmı ABD'nin kendilerini komşuları ile muhtemel bir savaşın içerisine çekebileceği endişesini taşımaktadır. ABD'nin Tayvan konusundaki tahrik edici tavırları buna bir örnek olabilir.”
‘ABD açısından oldukça akıllıca olan bu hamle, ne yazık ki Japonya açısından aynı derecede kazançlı olamayabilir’
Dr. Gökberk Durmaz, Japonya’nın bu hamlesinin kazançlı olmayacağını aksine Amerikan siyasetine olan bağımlılığı artıracağını şöyle aktardı:
“ABD'den tamamen bağımsız savunma-güvenlik politikalarını hayata geçiremeyeceğine inanan Japon siyasetçi ve kamuoyunun ekseriyeti için; NATO ile ilişkiler küresel ve bölgesel güvenlik için önemli bir adımdır. NATO benzeri kurumsal bir uluslararası çok müttefikli savunma örgütünün Asya'da teşekkül edilmesi durumunda Japonya pozisyonunu korumak isteyen ana müttefiklerden biri olarak kendisini konumlandırmayı amaçlamaktadır. ABD açısından oldukça akıllıca olan bu hamle, ne yazık ki Japonya açısından aynı derecede kazançlı olamayabilir. Üstelik, Japonya'nın milli egemenliğinin korunması ile savunma ve dış politikalarında Amerikan siyasetine bağımlılığının artması şeklinde de tezahür edebilir.”