İsrail Başbakanlık Ofisi, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun görüşme sırasında, durumun güvenlik açısından değişmeyeceği ve sadece eski haline döneceği için tek taraflı ateşkese karşı olduğunu belirttiği aktarıldı. Yayımlanan açıklamada ayrıca İsrail'in, Kuzeydeki sivillerin güvenli bir şekilde evlerine dönebilmesi amacıyla Hizbullah'a karşı hareket ettiği bilgisine yer verildi.
Netanyahu'nun telefon görüşmesinde, İsrail'in Hizbullah'ın yeniden örgütlenmesine ve silahlanmasına izin verecek herhangi bir düzenlemeyi kabul etmeyeceğini açıkça ifade ettiği aktarıldı.
Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, ‘’Başbakan ayrıca, Fransa Cumhurbaşkanı’nın, İsrail’in temel savunma hakkını elinden almaya çalışan ve aslında varlık hakkını inkar eden Güney Afrika ve Cezayir gibi ülkelerin katılacağı Lübnan konulu bir konferansı Paris’te düzenleme niyetine şaşırdığını ifade etti’’ cümlesine yer verildi.
'Bay Netanyahu ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı'
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya 'ülkesinin BM kararı ile kurulduğunu' hatırlatarak, Gazze ve Lübnan’a saldırıları bağlamında, İsrail hükümetini bu kararlara uymaya çağırdı.
Fransa basınında yer alan haberlere göre, Macron kabine toplantısında İsrail'e BM kararlarına uyması çağrısında bulundu.
BM'nin İsrail'in Filistin topraklarında kurulmasına zemin hazırlayan 29 Kasım 1947'de aldığı karara atıfta bulunan Macron, "Bay Netanyahu ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı" ifadelerini kullandı.
Macron, Lübnan ve Gazze'ye saldırıları bağlamında İsrail hükümetine "BM kararlarını göz ardı etmenin zamanı değil" dedi.
'İsrail Devleti'ni kuran BM kararı değil, Bağımsızlık Savaşı'nda kahraman savaşçıların kanıyla elde edilen zafer'
İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Macron'un açıklamasına tepki gösterildi.
İsrail'in BM kararıyla kurulmadığı iddia edilen açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı'na bir hatırlatma: İsrail Devleti'ni kuran BM kararı değil, Bağımsızlık Savaşı'nda kahraman savaşçıların kanıyla elde edilen zaferdi. Bu savaşçıların çoğu Holokost'tan sağ kurtulanlardı. Bunlara Fransa'daki Vichy rejiminden kurtulanlar da dahil" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada ayrıca BM'nin 'çok sayıda anti-semitik' karar aldığı ileri sürülerek bu kararların amacının 'İsrail'in varoluş ve kendini savunma hakkını inkar etmeye yönelik olduğu' iddia edildi.
İsrail, Fransız askerlerinin görev aldığı Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) saldırmış ve Fransa İsrail'in bu saldırılarla uluslararası hukuku 'açık şekilde ihlal etmesini' kınamıştı.
Macron ve Netanyahu arasında İsrail'e silah ambargosu uygulanması konusunda da gerginlik yaşanmıştı. Macron, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında kullanacağı silahların sevkiyatını durdurma çağrısı yapmıştı. Netanyahu ise Macron'un bu açıklamalarına tepki göstermiş, başta İran'a karşı 'medeniyet' için savaştığını savunarak, Batılı liderlerin İsrail'e silah ambargosu çağrılarını 'ayıp' diye nitelemişti.
BM 29 Kasım 1947'deki kararıyla tarihi Filistin topraklarının bölünmesine ilişkin tasarıyı kabul etmiş ve bu karar doğrultusunda tarihi Filistin topraklarının yüzde 55'inin kurulacak İsrail devletine, yüzde 45'inin ise Filistin'e bırakılması öngörülmüştü.