'61 ve 82 Anayasaları seçkinci ve sivil olmayan bir anayasadır'
Türkiye'nin halkı kuşatan ve kucaklayan bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirten Kurtulmuş, “Türkiye'nin ikinci asrında hiç şüphesiz yeni bir anayasaya, halkı kuşatan ve kucaklayan bir anayasaya ihtiyaç vardır. Ve bu anayasa hepimizin ortak sorumluluğudur. Ayrıca TBMM 28. Dönem yakın tarihimizde gördüğümüz demokratik temsil kabiliyeti en yüksek parlamentodur. 14 siyasi partinin, 6 siyasi partinin grubunun olduğu, ayrıca oy veren halkın yüzde 95'inin temsil edildiği bir parlamentodur. Bu parlamentonun demokratik bir anayasayı hazırlama gibi önemli bir imkanı ve gücü olduğunu da açıkça söylemek isterim” ifadelerini kullandı.
'TBMM'nin üzerine düşen bu şeffaf müzakere sürecini yönetebilmektir'
'Anayasada yer alan 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' tabirinin değiştirilmesi gerekir'
Anayasa konusunda her yerde ve her şekilde tartışmaların yapılacağını belirten Kurtulmuş, “Bu devletin aslı millettir. Devlet aygıtı nihayetinde milletin işlerini iyi yönetmek için kurulmuş olan bir mekanizmadır. Bu çerçevede anayasada aslolan milletin ihtiyaçlarının dile getirilmesi, anlatılmasıdır. Mesela çok sıradanmış gibi görünen ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü' cümlesi anayasada yer alan hepimizin çok sık kullandığı bir tabirdir. Doğrudur. Ama değişmesi gerekir. Çünkü devletin ülkesi olmaz, devletin milleti olmaz. Bu metin 'devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü' şeklinde ifade edilmelidir. Bu seçkinci anlayışın bu devletçi anlayışında yeni anayasada milletin gücü üzerine yükselen bir devlet anlayışıyla yeniden ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.