Son günlerde Türkiye’de meydana gelen şiddet olaylarının ardından cezasızlık da gündeme geldi. Gazeteci Güçlü Özgan, Türkiye’de cezasızlığın güçlendiğine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Son günlerde konuştuğumuz olayların tamamı Türkiye’de cezasızlık algısının ne kadar güçlendiğinin, adalete olan güvenin ne kadar zedelendiğinin göstergesi. Cezasızlık algısı çok uzun zamandır yasal boyutta. Hiç çekinmeden polisleri dahi hedef alabilen suç makineleri sokakta ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Hükümetin 2000’li yılların başından itibaren cezaevlerinin bir şekilde boşaltılması yönünde bir yaklaşımı var. Uzmanların bu konudaki en büyük eleştirisi denetimli serbestlik olarak adlandırılan ceza infaz yönteminin sisteme dahil edilmesi. Daha doğrusu bu sistemin istendiği şekilde uygulanamıyor olması en çok eleştirilen konulardan bir tanesi."
‘Ceza infazındaki kolaylaştırmalar cezasızlık algısının ortaya çıkmasına neden oldu’
Hapis cezasının infazındaki kolaylaştırmaların toplumsal yaşamı etkilediğini söyleyen Özgan, sözlerine şöyle devam etti:
“Denetimli serbestlik 5 Nisan 2012 tarihinde gündemimize geldi. Ceza infaz kurumlarında yaşanan doluluğu azaltmak amacıyla bu yasa savunulmuştu. İstenilen hedefe ulaşılamadığını da görüyoruz. 2012’den sonra bununla sınırlı kalmadı. Devamında da ceza infaz kanununda değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerin tamamı hapis cezasının infazında kolaylaştırmayı öngörüyordu. Bu kolaylaştırmalar da bir şekilde hayatımızı etkiledi. Bütün bu yasal değişiklikler toplumsal sorunların artmasına ve cezasızlık algısının ortaya çıkmasına neden oldu. Asıl mesele o suçun engellenmesi ve önüne geçilmesi.”