ANKARA FARKI

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Üsküplü: ABD desteklerini gizlemek için ödemeleri Bitcoin ile yapıyor

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, ABD’nin Türkiye’de kendisine bağlı ‘sivil örgütler’ oluşturduğunu, dünyada oluşturduğu örgütlere ödemelerde ise devlet tarafından takip edilememesi amacıyla kripto para kullandığını öne sürdü.
Sitede oku
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, Ulusal Demokrasi Vakfı’nın (NED) Türkiye’de üniversiteler, basın, siyasi partiler ve sendikalarda faaliyetler yürüttüğünü dile getirdi.
Üsküplü, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne müdahale eden NED’İN faaliyet raporlarına ve vakıf başkanı Damon Wilson’ın ABD Senatosu’na verdiği yeminli ifadeye ulaşmıştı.
NED’in, ABD istihbaratı CIA’in operasyonlarını yürüttüğünü kaydeden Serdar Üsküplü, vakfın Türkiye’de fonladığı 15 kuruluştan 7 tanesinin doğrudan seçimlere odaklandığını da belirtti.
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, ABD’nin çıkarları için kimleri, nasıl fonladığına yönelik açıklamalar yaptı. Üsküplü programda şu mesajları verdi:

‘Örgütlere parayı kripto yöntemleri ile veriyorlar’

LGBT dernekleri dahil yüzlerce sivil toplum kuruluşunun ABD’den yüz milyonlarca lira fonlandığını ifade eden Üsküplü, bu fonların devlet tarafından takip edilememesi için kripto yöntemleri kullanıldığını kaydetti:

“Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da LGBT derneklerinin Amerika’dan 20 milyon dolar para aldığını açıkladı ve kamuoyunda büyük bir infial yarattı. Bunun üzerine yabancı vakıflar, örgütler bu paranın gizli olarak verilmesi gerektiğini açık açık yazmaya başladılar. Şuanda kendi sitelerinden, raporlarından bu rakamları tamamen kaldırmış bulunuyorlar. Şuanda hiçbir şekilde bu raporlara ulaşmak mümkün değil ve yeni bir ödeme yöntemi olarak da kripto yöntemleri öneriyorlar. Yani paranın gizli bir şekilde, devlet tarafından takip edilemeyen Bitcoin gibi ödeme sistemleriyle doğrudan gönderilmesini savunuyorlar. NED’in yayın organı Journal of Democracy isimli bir dergisinin Nisan 2024 sayısında bir makale yayınlandı. ‘Protestolar pahalıdır ve organizatörler artık bağış alamazsa ya da topluluk üyelerine ödeme yapılamazsa demokratik ivme kaybedilebilir’ diyor. Bakın biz o sokak gösterilerini gönüllü, bedava yapıyorlar zannediyoruz ya NED’in yetkilisi bunları söylüyor. ‘Bitcoin muhalif bir para birimi olarak kullanılmalıdır’ diyor. Bakın bu NED’in resmi yayın organında okuyoruz.”

’ABD kendisine bağlı sivil örgütler oluşturuyor’

NED’in üniversiteler, siyasi partiler, basın ve sendikalarda faaliyetler yürüttüğünü söyleyen Üsküplü, şöyle devam etti:

“Amerika 1980’e gelirken kendi organize ettiği darbelerin kamuoyunda çok büyük bir tepki yarattığını, dünyadaki egemen devletler içerisinde Anti-Amerikancılığı büyüttüğünü fark etti. 1980’lerde Amerika yeni bir strateji değiştirdi. Ronald Reagan o zaman şöyle ifade ediyordu bunu; ABD’nin üniversiteleri, basını, siyasi partileri ve demokratik kitle örgütlerini yöneten bir hal alması gerekiyordu. Nitekim NED’in faaliyetleri de üniversitelere, basına, siyasi partilere, sendikalara yönelmektedir. Yani hükümetin kendisini değil, halkı yöneterek, yönlendirerek hükümetleri etki altına alan, değiştiren bir çaba içine girdi. Her yerde sivil diye ifade ediliyor. Oysa tamamen Amerikan devletine bağlı. Kendi milli devletlerinden uzaklaştıkça Amerikan devletinin yörüngesine giriyorlar.”

‘Ülkemizde de gizli örgütlenme içinde’

ABD’nin Türkiye’de fon sağlayarak gizli örgütlenme içine girdiğini belirten Üsküplü, vakfın Türkiye’de fonladığı 15 kuruluştan 7 tanesinin doğrudan seçimlere odaklandığını söyledi. Üsküplü, şunları kaydetti:

“NED çalışmaları konusunda Amerikan Dışişleri Bakanlığı yönlendirmesine tâbi ve çalışmaları ile ilgili detayları bulunduğu ülkenin büyükelçiliği ile görüşerek uygulamak zorunda. Örneğin Türkiye’de hangi siyasi parti ile görüşeceğine, kime destek vereceğini NED ABD Türkiye Büyükelçiliği ile görüşmek zorunda. Nitekim NED’in şu anki başkanı Damon Wilson’ın ABD Kongresi’nde Senatosundaki Dışişleri komisyonuna verdiği yeminli ifadeyi bulduk; orada açıkça Türkiye seçimlerine müdahale ettiklerini ifade ediyor. ‘Biz bu seçime basını, gençlik örgütlerini kullanarak, Türkiye’de fon verdiğimiz 15 örgütün 7’sini doğrudan bu işe katarak müdahale ettik’ diye açık açık ifade ediyor. Tabii bunları söylerken örgütlerin, şahısların isimlerini söylemiyor. Bunların da gizli olduğunu, eğer bunları açıklarsa bu örgütlerin zarar görebileceğini ifade ediyor. Ortada bir gizli örgütlenme, gizli bir faaliyet var ve bu gizli faaliyet Türkiye’deki seçimlere müdahaleyi içermekte ve bu da ABD Kongresine verilen yeminli ifadede anlatılıyor.”

‘ABD, çıkarları ile örtüşmeyen Türkiye hükümetini devirmek istedi’

Joe Biden’ın ‘Erdoğan’ı devirmek gerekir’ açıklamasını hatırlatan Üsküplü, söz konusu açıklamanın ‘Amerika’nın Türkiye stratejisi’ olduğunu dile getirdi. Üsküplü, şöyle konuştu:

“ABD’nin niyetini bugünkü başkanı 2019 yılının Aralık ayında televizyonda açıklamıştı. ‘Erdoğan’ı devirmek gerekir, darbe ile değil, darbe ile değil’ demişti. Ve ‘muhalefetin açık bir şekilde desteklenmesi gerekir’ ifadelerini kullanmıştı. Aralık 2019’da Biden ‘Erdoğan’ı devirmek gerekir’ açıklamasını yapmasından 1-1.5 ay sonra da Rand Corporation’ın ‘Türkiye’nin milliyetçi rotası’ isimli bir raporu yayınlandı. O rapor da çok tartışılmıştı. Rand Corporation şu tespiti yapıyordu; ‘Artık Türkiye’nin Amerika ile çıkarları örtüşmemektedir. Türkiye hükümeti Amerikan rotasından çıkmaktadır. Türkiye hükümetinin Amerikan rotasına sokulması ya da Türkiye hükümetini devirerek yerine Cumhuriyet Halk Partisi’nin merkezinde olduğu HDP ve muhafazakarların ittifakından oluşan bir iktidarın kurulması gerekir. Eğer bu kurulmazsa Türkiye Amerika ile silahlı çatışmalar da dahil çeşitli risklere girebilir’ diyordu. Rand raporu 298 sayfada bunu incelemekteydi. 2020 yılında yapılan rapor Amerikan devletinin önüne 10 yıllık bir strateji öngörüsü koymuştu. Bu strateji bugün uygulanmaktadır. Bugün Türkiye devleti hükümeti devrilmeye çalışılmaktadır ya da çeşitli araçlarla kontrol edilmeye ve Amerikan hizasına getirilmeye çalışılmaktadır. Amerika’nın Türkiye ile ilgili stratejisi bu.”

‘NED ikinci CIA, ABD’nin ‘beyaz eldiveni’

NED’in ABD Dışişleri Bakanlığı seviyesinde yönetilen bir örgüt olduğunu vurgulayan Üsküplü, “NED stratejiyi belirler, hangi devletin hedef olduğunu belirler. NED Amerika’nın kongresinin ve Amerikan derin devletinin Turuncu Devrimler, renkli devrimlerinin uygulayıcısıdır. Dünyada ikinci CIA olarak bilinir. Hatta Çin Devleti iki tane rapor yayınladı; 2022 ve 2024 yıllarında. Bu raporların her ikisinde de NED’i ikinci CIA olarak nitelemekte, Amerika’nın beyaz eldivenleri gibi anlatmaktadır. NED beyin ve yönetim merkezidir. Örneğin NED’in altındaki çekirdek örgütlerden biri olan NDI Ulusal Demokratik Enstitüsü başkanlığını Madeleine Albright yapmıştır yıllarca. Madeleine Albright Amerika’nın Dışişleri Bakanıdır. Irak savaşı sırasında yarım milyondan fazla çocuğun öldürülmesinden sorumludur. Yani Dışişleri Bakanlığı seviyesinde yönetilen bir örgüttür NED ve NDI. Amerikan derin devletinin faaliyeti içinde önemli bir yeri vardır. Ayrıca NED’in önerdiği o yerlere milyarlarca dolar kaynak gittiğini şuradan anlıyoruz; örneğin Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın 2023 bütçesine baktığımızda USAID’in yani Amerika Birleşik Devletleri’nin Dışişleri Bakanlığı’na bağlı resmi Kalkınma Ajansı demokrasiyi geliştirmek için sadece 2023’te 2.3 milyar dolar ayırmıştır. Bu kaynağın nereye gittiği tamamiyle gizlidir. Ama 2.3 milyar dolar ayırdığı Amerika’nın resmi dışişleri bakanlığı raporunda yazılıdır” dedi.

‘Türkiye’ye fon veren 149 yabancı kuruluş var’

Türkiye’de 149 yabancı kuruluşun faaliyet gösterdiğini açıklayan Üsküplü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaptığımız araştırmalar sırasında Türkiye’ye fon veren 149 yabancı dernek, vakıf ve büyükelçilik olduğunu tespit ettik. 149 ayrı vakıf Türkiye’deki fondaj medyaya ve Sivil Toplum Örgütleri’ne fon vermektedir. Akan kaynağın büyüklüğünü şuradan da anlayabiliriz; örneğin sadece İsveç devletinin SİDA vasıtasıyla Türkiye’ye aktardığı fon 2001-2007 arasında İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın raporlarına giren rakam 2 milyar 134 milyon Türk lirasıdır.”

Yorum yaz