FETÖ’nün okulları Yeni Zelanda ve Avustralya’da faal durumda. Enes Kanter de ilk olarak Yeni Zelanda’ya gidiyor, Adalet Bakanı onu ilk önce Parlamento’da ağırlıyor. Orada sloganvari konuşuyor, ‘Türkiye’de hak ihlali var’ diye. FETÖ’ye yapılan yardımlar için teşekkür ediyor. Daha sonraki durağı Yeni Zelanda’nın yerli halkı Maoriler. Pearl of the Island isimli bir vakıf üzerinden. Avustralya’da da Selimiye Vakfı var. 90’lardan beri burada faal durumda. Pearl of the Island Vakfı üzerinden Maoriler iletişim kuruyorlar. Kritik olan şey, burada okullar ve okullarda ilkokuldan liseye kadar öğrenci yetiştiriyorlar. Devlet tarafından misafir ediliyorlar ve örgütün propagandasını yapıyorlar, sempati toplamaya çalışıyorlar. Bununla kalmayıp Türkiye aleyhine de çalışıyorlar. Yeni Zelanda devlet radyosunda saat 9’da bir programa katılıyor ve Türkiye’yi kötülüyor. Muhaliflere soykırım yapılıyor diyor. FETÖ’nün Yeni Zelanda’dan sonra en önem verdiği yer Avustralya. Pasifik, Çin’e karşı Amerika’nın en büyük müttefiki. FETÖ’nün merkez üssünün de Amerika’da olduğunu biliyoruz. Kanter, Avustralya’ya gittiğinde Fetullah Gülen’in 1992’de vaaz verdiği camiyi geziyor. Dinler arası diyalog için çalıştıklarını her fırsatta söylüyor.
Diğer firari Hakan Şükür de Enes Kanter ile birlikte buralarda spor okulu açmak istiyor. ‘Örgütün spor alanındaki etkinliğini artırmamız lazım, bu alanda geri düştük’ diyorlar. Avustralya ve Yeni Zelanda’nın Türkiye ile bir dostluğu var. Bu faaliyetlerin engellenmesi için bir şey yapıldı mı? Bunu merak ediyorum.