Aynı kişiler konuşmalarının devamında Finlandiya modelinin, Singapur modelinin erdemlerini anlatıyor. Türkiye gerçekten eğitim anlamında sessiz bir devrim gerçekleştirdi. Bu kadar devrimi gerçekleştirdikten sonra şimdi eğitim öğretim süreçlerinin içeriğine ilişkin adımlar atma noktasındayız. Bütün bunları yaparken eğitimde atılan demokratikleştirici, hukuk devletinin temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan hususlarını da ihmal etmedik. Eğitim öğretim sistemimizde başörtüsünden tutun, ders kitapları ve müfredatımızdaki ötekileştirici, ayrıştırıcı ve başka grupları tahkir edici ifadelerin tamamı müfredatımızdan çıkarıldı. Bunlar çok önemli şeyler.
Dünyanın her tarafında artık eğitim öğretim süreçleri, bilgi vermekten bilgilerin beceriye dönüşmesine evirilmiş durumda. Biz hala şunu dersek eğer, 'Yok biz bu mantıkla devam edelim, çocuklarımıza ezberletelim', dünyanın gerisinde kalırız ama bize itiraz ediyorlar. Diyorlar ki, 'Neden bunu yapıyorsunuz?'. İşte bunun için yapıyoruz, dünyadaki örneklerimizle rekabet edebilmek için. Başka ne yaptık, dünyadaki diğer örneklerde olduğu gibi biz de çocuklarımızın pedagojik anlamda seviyelerine uygun olmayan içerikleri ileriki öğrenme dönemlerine öteledik. Yani bazı konularımız var ki çocuklarımızın şimdi değil, lisans ya da ön lisans programlarında alması daha doğru olacaktır. İşte bu nedenle öteledik.