Yaşanan bir felaketin birçok şeyi tetiklediğini söyleyen Karakaya, şöyle konuştu:
“Orman yangınları, depremler, su baskınları gibi afetler yavaş yavaş insan hayatını ciddi boyutta etkileyen bir hale geldi. Bir yangın söndürülürken diğeri başlıyor. Biz bunu tabiatın kendisini harap eden insanlardan intikamı olarak görüyoruz. Tabiat çok ipucu verdi ama insanlar anlamadı. Ozon tabakası delindi, havalar kirletildi, katı yakıt kullanıldı ama siz bir parmak bal uğruna geleceğinizi mahvettiniz. Tabiatla uğraşılmayacağını insanlar anlayacak. Nasıl bir ivmede gidiyorsa bozulmaması gerekiyordu ama bozdular. Öyle olunca da bugünkü sorunlarla karşı karşıya kalındı.”
‘Dijitalleşme bir devrimdir’
Orman yangınlarının yüzde 22,5’unun ihmalden kaynaklandığını vurgulayan Karakaya, şunları ekledi:
“Bugün dünya dijitalleşti, artık tahmin etmek yerine geleceği okuyorsunuz. Bir orman yangınının çok büyük bir bölümünü aletlerle daha başlamadan yakalayabiliyorsunuz. Kamera bakıp şu enlem şu boylamda ateş yakıldı, oradan ısı farkı aldık diyor ve orman yangınlarına böyle müdahale edebiliyorsunuz. Orman yangınlarına karşı canını ortaya koyan itfaiyelerimiz var ama onlar da bir şeyi fark edince ancak müdahale edebilecekler. Orman yangınlarının yüzde 22,5’u ihmalden kaynaklanıyor. Sosyal ve kültürel hayata da çok büyük zararlar veriyor. Orman yangınları hayatımızı yok ediyor. Yaşadığımız evren birden bire bu tip problemlerin altından kalkamaz hale geliyor. Bir felaket aslında bir sürü şeyi tetikliyor. Dijitalleşme bir devrimdir. Türkiye karşısına çıkan fırsatı değerlendirip dijitalleşirse bundan birkaç yıl sonra bütün dünya buna döneceği için dijital devrimi yakalamış ülkelerin önünde olacak. Ama yakalayamazsa bu devrimi yakalamış ülkelerin altında kalacak.”