Tarihçi Sinan Meydan, 9 Eylül İzmir'in Kurtuluşu'nu Radyo Sputnik'te Gün Ortası programında anlattı.
Okan Aslan'ın konuğu olan Meydan, gündemdeki konulara da değindi.
"İzmir’in kurtuluşu deyince benim aklıma Mustafa Kemal’in askerleri geliyor" diyen Meydan, şöyle devam etti:
26 Ağustos 1922’de Mustafa Kemal Paşa Afyon Kocatepe’de saat 5.30’da Büyük Taarruz’u başlattı. Karşınızda 225 bin Yunan askeri var. Afyon’dan İzmir’e kadarki alan düşman işgali altında. Mustafa Kemal’in askerlerinin sayısı da az değil, 208 bin civarında. Biz saldıracağız ve saldıracak tarafın en az 2-3 kat fazla olması lazım ki diğer tarafı söküp atabilsin. Dolayısıyla olağanüstü riskli bir savaş taktiğiyle bir noktadan yüklenerek gidildi. Müthiş bir savaş planıyla 26 Ağustos’ta başlayan muharebede 30 Ağustos 1922’de zaferi ilan ediyoruz.
Meydan, sözlerini şöyle sürdürdü:
1 Eylül’de Yunan orduları artık kaçıyorlar. 1 Eylül 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ordulara bir beyanname yayınlıyor. Beyannamenin sonunda diyor ki, ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!’. 1 Eylül’den 9 Eylül’e 8 gün var. Bu sürede yaklaşık 350-400 kilometrelik yol kat edilecek yürüyerek. Ayağında çarığı olanı var olmayanı var. Yunan ordusu da kaçarken arada uygun yerde durup Mehmetçiğimize karşı direnmeye çalışıyorlar. Ve biliyorsunuz maalesef Yunanlılar kaçarken insanlık tarihinin en büyük ayıplarından birine de imza atıyorlar, insanları öldürüyorlar, köyleri yakıyorlar. Olacak şey mi bu? Şehirleri yaka yaka İzmir’e kadar geliyorlar. 9 Eylül 1922’de Mustafa Kemal’in askerleri İzmir’e indiklerinde Yunan askeri yoktu, kaçmışlardı çünkü. İzmir’de girdiğimizde İngiliz, İtalyan, Fransız konsoloslukları var. Limanda İngiliz donanması var. Çünkü biliyorsunuz bu emperyalistleri oraya getiren de onlardı zaten.