EKSEN

‘Kamala Harris seçimleri kazanırsa Elon Musk tutuklanabilir’

Özersin’e göre Pavel Durov’un Fransa’da gözaltına alınması, demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü savunduğunu iddia eden Batı’nın giderek sansür politikalarını desteklemesi durumunun geldiği son noktayı ifade ediyor. Onur Özersin öte yandan Harris’in seçilmesi durumunda sıradaki ismin Elon Musk olduğunu da belirtti.
Sitede oku
Telegram CEO'su Pavel Durov, cumartesi günü Fransa'da havalimanında gözaltına alındı. Telegram'ın kurucusu olarak tanınan Durov'un gözaltı süresi uzatılırken, Fransız makamları Durov'un siber ve mali suçlar konusunda işbirliği yapmayı reddettiğini öne sürdü. Öte yandan X platformunun sahibi Elon Musk ise, Avrupa Birliği'nin sansürcü uygulamalarını sürdürdüğünü savunarak Pavel Durov için özgürlük talebinde bulundu.
Yaşanan bir diğer gelişme ise, Brezilya’da X çalışanlarının hapis cezası tehdidi ile karşılaşması sonucunda Elon Musk’ın Brezilya ofisini kapatması oldu. Brezilya hükümetinin kullanıcıların kişisel verilerini talep ettiği öne sürüldü. Apple ise hükümet taleplerine uyarak VPN uygulamalarını, Brezilya’daki iPhone kullanıcıları için kapatmayı tercih etti.
Pavel Durov’un Fransa’da gözaltına alınması, Avrupa Birliği’nin sosyal medya platformlarına ve ifade özgürlüğüne yönelik tutumunu tartışma konusu haline getirdi. Demokrasi ve insan hakları değerlerini savunduğunu öne sürerek Rusya, Türkiye ve İran gibi birçok ülkeye yaptırım yahut ambargo uygulayan Batılı devletler, ifade özgürlüğünü engellediği gerekçesi ile eleştirilerin odağı haline geldi.
Telegram’ın kurucusu Pavel Durov’un Fransa’da gözaltına alınmasını, Avrupa’da giderek artan sansür uygulamalarını, Elon Musk’ın akıbetini, Batılı hükümetlerin ifade özgürlüğünü hedef alan uygulamalarını ve Avrupa’nın fikir hürriyeti riyakarlığını araştırmacı Onur Özersin ile konuştuk.

‘İlk kez bir sosyal medya platformu sahibi tutuklandı’

Özersin’e göre dünyada artan krizler sebebiyle hükümetlerin sosyal medya platformlarına yönelik baskıları giderek artıyor. Pavel Durov’un tutuklanmasının, Avrupa’daki sansür furyasının son halkasını teşkil ettiği değerlendirmesinde bulunan Onur Özersin, ilk defa bir sosyal medya platformu sahibinin tutuklandığını açıkladı:
“Esasında son birkaç yıldır dünyada savaşlar, ekonomik kriz ve yabancı karşıtlığı gibi konularda artan bir huzursuzluk söz konusu. Tüm dünyada böyle. Bu sebeple başta çok ironiktir ama demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü savunduğunu söyleyen Batı dünyasında, insanların sosyal medyada anonim olarak faaliyetlerde bulunmasına karşı çıkma eğilimi görüyoruz. Batı dünyası, sosyal medya şirketlerine baskıyı artırıyor. Telegram’ın sahibi Pavel Durov’un tutuklanması da yaşanan bu durumun son halkası. Bu olayın önemi, ilk kez yaşanıyor olması. İlk kez bir sosyal medya platformunun sahibi, insanlar o platformda kendi fikirlerini paylaştığı için ve hükümetlerin sansür isteğine karşı çıktığı için tutuklandı. İlk kez böyle bir olay yaşadık. O yüzden bu olay çok önemli.”

‘Pavel, Rusya’da özgür olamayacağını düşünerek ülkesini terk etti ve ironiktir ki Avrupa’da tutuklandı’

Rus iş insanı Pavel Durov’un Rusya’da “özgürlük olmadığı” gerekçesini öne sürerek Batı’ya gittiğini belirten Onur Özersin, Durov’un tutuklanmasını “ironik” olarak nitelendirdi. Özersin’e göre Durov’un gerçek tutuklanma sebebi, Batı ülkelerinin sansür isteklerine boyun eğmemesi oldu:
“Pavel Durov esasında Rus asıllı genç bir iş adamı. 2006’da Facebook benzeri bir uygulama olan ve Rusça konuşulan tüm ülkelerde popüler olan VK platformunu kurmuştu. Bu VK daha sonra Ukrayna’daki Euromaidan olaylarında Yanukoviç karşıtları ve taraftarları tarafından kullanıldı. Bunun üzerine Pavel Durov, Rus hükümeti tarafından kendisinden Yanukoviç karşıtlarının kişisel bilgilerinin talep edildiğini ve sohbet gruplarının engellenmesinin istendiğini söyleyerek Rusya’yı terk etti. 2014’te Ukrayna olayları sebebiyle yaptı bunu ve daha özgür olacağını düşündüğü Avrupa’ya gitti. 2014 yılında Pavel Durov hakkında Rusya’da ne bir soruşturma ne de bir dava vardı. Pavel, sadece kendi kendine Rusya’da özgür olamayacağını düşünerek ülkesini terk etti. İroniktir bugün Avrupa’da hem sansür isteklerine maruz kaldı hem de tutuklandı.”

‘Suçlamalar ucu açık, katalog suçlamalar’

Pavel Durov’a yöneltilen suçlamaların ucu açık olduğunun altını çizen Özersin, Fransız yetkililerin hala daha somut delilleri yayınlamadığına dikkat çekti:
“Esasında Pavel Durov’a yöneltilen suçlamalar, terörizm faaliyetlerine izin vermek, hükümetle işbirliği yapmamak vs. gibi ucu açık ve katalog suçlamalar. Kesin olarak ne yaptığı belli değil. Zaten esasında suçlanan kendisi bile değil. İddia ediliyor ki Telegram’da birilerinin yazdığı mesajlar suç teşkil ediyor. Fransız yetkililer hala daha bu mesajları açıklamış değil. Bu sebeple Telegram başkanını tutukladılar ve bu konular sebebiyle 20 yıl hapis cezası alması muhtemel.”

‘Apple, Brezilya hükümetinin taleplerine boyun eğdi ve VPN uygulamalarını kaldırdı’

Telegram’dan ayrı olarak hedef alınan bir diğer sosyal medya platformunun da X olduğunu dile getiren Özersin, Brezilya hükümetinin hapis tehdidini ve Avrupa Birliği’nin Elon Musk’a verdiği gözdağını aktardı. Brezilya’da X’in sansür isteğine karşı çıkarak ofisini kapattığını kaydeden Onur Özersin, diğer yandan Apple şirketinin ise Brezilya hükümetinin isteklerine uyarak Apple Store mağazalarından VPN uygulamalarını kapattığını kaydetti:

“Telegram’ın bir özelliği var. Dünyada şu anda sosyal medya platformu sunan dört popüler şirket var. Birincisi Telegram. İkincisi Elon Musk’ın X’i yani Twitter. META şirketlerinin Facebook-Instagram gibi platformları var. Bir de Çin asıllı TikTok var. Özellikle Telegram ve X platformu, son yıllarda Batı dünyası başta olmak üzere büyük baskı altında kaldılar. Kullanıcı bilgilerini hükümetlere ve istihbarat teşkilatlarına vermeleri isteniyor. Sansür isteniyor. Hatta birkaç ay önce Avrupa Birliği Komisyonu, Elon Musk’a üstü kapalı bir tehdit yazısı gönderdi. ‘Eğer kullanıcı bilgilerini verme ve sansür konusunda bizimle işbirliği yapmazsanız yasal takip uygulanacak’ minvalinde bir tehditti bu. Elon Musk da bu yazıyı X üzerinden ifşa edip bu tehditlere boyun eğmeyeceğini söylemişti. Telegram’ın özelliği de şu: Hiçbir platformda olmadığı kadar büyük sohbet grupları kurulabiliyor. Telegram’da ister açık kimlikle ister anonim olarak bu grup sohbetlere katılabiliyorsunuz. Artık Batı dünyasında insanların anonim olarak sohbet etmesi, Telegram’da örgütlenmesi vs. Batı hükümetleri tarafından istenmiyor.

Bu yüzden Telegram’a ve X’e sansür talebi geliyor. Son olarak, bu Batı dünyası başta olmak üzere tüm dünyada yaşanıyor. Ekonomik krizler, savaşlar ve jeopolitik çekişmeler var. Mesela geçen hafta Brezilya’da da benzer bir şey gördük. X platformu açıklamasında ‘Brezilya hükümeti bizden sansür ve kullanıcı bilgisi istedi. Bunu reddettik. Bu yüzden Brezilya’daki çalışanlarımız hapis cezasıyla tehdit edildi. Brezilya ofisini kapatmak zorunda kaldık’ dedi. Apple ise aynı esnada bir hamle yaptı. Brezilya hükümetinin isteğine boyun eğdi ve ülkedeki tüm iPhone telefonlarda VPN uygulamalarını kaldırdı. Şu anda Brezilya’da VPN uygulamaları, iPhone telefonlarında çalışmıyor. Yine birkaç ay önce oldu. Amerika’da TikTok’un sahibinin şirketi bir Amerikalı şirkete satması değilse TikTok’un yasaklanması yetkisinin ABD başkanına verilmesi yasa tasarısı çıkmıştı. Sosyal medya platformlarına baskı giderek artıyor.”

‘Kamala Harris seçimleri kazanırsa Elon Musk tutuklanabilir’

Elon Musk’ın “topun ucunda” olduğunu kaydeden Onur Özersin, Kamala Harris’in seçilmesi durumunda iş insanı Musk’ın tutuklanması dahil birçok senaryonun gerçekleşebileceği değerlendirmesinde bulundu:
“Elon Musk çok büyük ihtimalle topun ucunda. Özellikle Trump’a suikast girişimi sonrası Elon Musk siyasi bir figür olarak öne çıktı. Pavel’in aksine Musk’ın siyasi bir kişiliği var. Trump’a suikast girişimi sonrası Elon Musk, açıkça Trump’ın başkanlığına destek verdi. Hatta kabinede yer alabileceği konuşuluyor. Trump zaten uzun süredir Demokratların hedefindeydi. Trump’ı desteklediğini söylediğinden beri daha da fazla hedef alıyorlar. Amerika’da birçok siyasi analist, Kamala Harris’in seçimi kazanması durumunda Elon Musk’ın akıbetinin, Pavel Durov ile aynı olabileceğini konuşuyor. Örneğin X, ABD’de ulusal güvenlik tehdidi ilan edilebilir veya Elon Musk, platformu satmaya zorlanabilir. Tabii Trump yerine Harris kazanırsa neler olacağını göreceğiz. Elon Musk’ın hedefte olduğu kesin.”

‘Mark Zuckerberg halihazırda kişisel verileri ABD hükümetiyle paylaşıyor’

META şirketinin sahibi Mark Zuckerberg’ün hiçbir şekilde hedef alınmadığını hatırlatan Özersin, bunun sebebinin META’nın halihazırda başta ABD devleti olmak üzere birçok hükümete, kullanıclarının kişisel verilerini sunması olduğunu söyledi:

“Batı, kendilerinin düşünce özgürlüğünü ve demokrasiyi savunduğunu iddia ediyor ama tam tersi bir durum oluştu. Sosyal medyada insanların fikirlerini özgürce tartışmalarını ve sohbet grupları kurmalarını istemiyorlar. Baskılar da bize bunu gösteriyor. ABD seçimleri bu konuda bir dönüm noktası olacak. Mesela META platformları hakkında hiç böyle şikayetler duymuyoruz. Mark Zuckberg’in başta ABD hükümeti olmak üzere dünyadaki hükümetlerle işbirliği yaptığı, kullanıcı verilerini yetkililere ilettiği söylenir. Mesela Elon Musk, ‘Pavel Durov’a özgürlük’ konu başlığını açtı. Gelen bir soruya şöyle yanıt verdi: ‘META ile ilgili böyle bir şikayet duyamazsınız çünkü Mark Zuckerberg, tüm bilgileri açmış durumda’. Yani artık ABD hükümeti gidip META’dan veri istemiyor çünkü kapı zaten açık. META şirketi de hiçbir zaman bu söylenenleri yalanlamadı. Bence herkes, insanların iletişim özgürlüğünü savunan, X ve Telegram gibi platformları desteklemeli. Zaten hükümetlere verileri vermeyen bu iki platform kaldı.

Brezilya’daki Apple örneğindeki gibi hükümetlerin sansür isteklerine boyun eğen şirketlere ise tepki gösterilmesi gerekiyor. Mesela Türkiye’de Kahramanmaraş depremi olduğu gün tüm sosyal medya yavaşlatıldı. Son yaşadığımız olayda Instagram engellendi. Mesela Apple, Brezilya’da hükümet talebine uyarak VPN uygulamalarını kaldırdı. Peki Türk hükümetinden benzer bir talep gelirse ne olur? VPN uygulamaları engellenebilir. Burada da herkes VPN konuşmuştu. Apple böyle bir yola giderse ne yapacağız? İnsanların iletişim özgürlüğünü savunmak için X ve Telegram’a destek vermesi gerekiyor bence.”

‘Düşünce özgürlüğünün sınırı nedir?’

Onur Özersin’e göre teknolojinin gelişmesiyle birlikte, ifade özgürlüğünün sınırlarına dair etik ikilemler de gündemin önemli bir konusu haline geliyor:

“Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte klasik fikir özgürlüğü ve platformların suç amaçlı kullanılmasıyla alakalı kesişim noktasına gelmiş durumdayız. Telegram’da insanlar, anonim olarak sınırsız sayıdaki gruplarla yazışabiliyor. Bu gruplar istenirse kapalı olabiliyor. Şifreli olarak kaydediliyor bu mesajlar ve dışarıdan okunamıyor. İşte soru şu: Fikir özgürlüğü nerede bitiyor ve suç nerede başlıyor? Buna kim karar verecek? Bunlar, teknolojinin kötü yanları. Birçok faydası var teknolojinin ama bize böyle zorluklar da yaratıyor. Fikir özgürlüğü için sunulan imkanlar bir yerden sonra suçlular ve illegal işlerde kullanılabilir. Mesela bugün kullandığımız sosyal medya platformlarında bir sunucu var. Onlar tarafından bize bu servis sağlanıyor.

Esasında teknolojik olarak yapay zekanın yönettiği, hiçbir kısıtlama olmayan bir platform kurmak mümkün. Ama kimse bunu yapıp insanların hizmetine sunmuyor çünkü bu hızlıca suç faaliyetlerinin yönetildiği bir platforma dönüşebilir. Çocuklar da hedef olabilir. Bu yüzden yapılmıyor. Hiçbir denetçi tarafından sunulmayan bir sosyal medya platformu bu yüzden kurulmuyor. Bu esasında bir çelişki oluşturuyor. Düşünce özgürlüğünün sınırı nedir?”

Yorum yaz