EKSEN

‘Bu dava artık Hamas’ın davası olmaktan çıktı’

Hasan Erel’e göre, Gazze için ateşkes müzakerelerinin yeniden başlaması İran’ın Haniye suikastından ötürü İsrail’e yönelik misilleme olasılığını değiştirmiyor. Erel, İran’ın Hizbullah ve Husilerle birlikte İsrail’e yönetik koordineli bir hamlesini ‘kaçınılmaz’ görürken, bunun ciddi bir savaşa dönüşme olasılığına atıf yaptı.
Sitede oku
Ortadoğu’da İsmail Haniye suikastının ardından bir taraftan Gazze için yeni müzakereler başlatılırken, diğer taraftan da İran’ın olası misillemesine dair tartışmalar devam ediyor.
Hamas, Katar’ın başkenti Doha’da 15 Ağustos’ta başlayan yeni müzakerelere katılmadı. Ancak ABD yönetimi yine de ‘iyimser beklentileri’ dile getiriyor. Diğer yandan da Biden yönetimi yetkilileri Gazze ateşkesi için müzakerelere karşın İran’ın İsrail’e misilleme ihtimalinin değişmediği değerlendirmelerini aktarıyor.
Bu arada da İsrail Başbakanı Netanyahu 24 Temmuz’da ABD Kongresi’ne hitap etmişken, Türkiye de Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas’ı ağırladı. Abbas, TBMM’ye hitabında hükümetiyle birlikte Gazze’ye gideceğini ilan etti.
Ortadoğu’daki ‘sinir harbini’ ATASAM Dış Politika Uzmanı gazeteci yazar Hasan Erel ile konuştuk.

‘Ciddi bir savaşa dönüşecek’

Hasan Erel’e göre, İran’ın İsrail’i vurup vurmayacağından ziyade zamanlaması önemli. Gazze için ateşkes müzakerelerinin Haniye suikastına misillemeden bağımsız düşünülmesi gerektiğini belirten Erel, olayın ciddi bir savaşa dönüşme ihtimalinin yabana atılamayacağının altını çizdi:
“İran’ın vurup vurmayacağı değil de ne zaman vuracağı sorusu önemli çünkü iki haftadan fazla bir zaman geçti. Beklenti üzerine vurulmasını beklemiyorum. Daha önceki olay danışıklı dövüş gibiydi ve şimdiki kadar ciddi değildi. Haniye olayı çok farklı. Tahran’da yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın göreve başlamasının töreninin olduğu günün sabahı direkt İran’ın başkentine İsrail operasyonu düzenlendi ve ateşkes müzakerecisi olan İsmail Haniye öldürüldü. Dini lider Hamaney ‘Bunun kesinlikle ağır ve şiddetli bir intikamı olacaktır’ dedi. İran’ı bilenler ‘Bir şey olmaz İran savaş istemiyor’ diyor ama ben buna katılmıyorum. Ateşkes müzakereleri ve Gazze’deki süreç bundan ayrı bir şekilde yürüyebilir ancak İran’ın, Hizbullah’ın ve Yemen’deki Husilerin de koordineli bir hareketini bekliyorum ben. Bu ciddi bir savaşa dönüşecek bence.”

‘Zaten hibrit bir üçüncü dünya savaşının içindeyiz’

Erel, meselenin arka planında Rusya ve Çin’in de İran’a verdikleri desteğin bulunduğu görüşünde:
“Bir de bunun arka planı var. Rusya ve hatta Çin daha önce pek topa girmiyordu. Rusya İsrail’in karşısında çok da fazla durmuyordu ama şimdi bir denge bulundu. İsrail medyasında Rusya da hedef alındı. Demek ki Rusya ve İran, İsrail ve Amerika gibi bir araya gelmiş durumda. Yalnızca İran’a bağlı bir direniş ekseni değil. Arka planda Rusya ve Çin’i de katabiliriz. Jeopolitik olarak baktığımızda zaten bir hibrit üçüncü dünya savaşının içindeyiz. Dünyadaki jeopolitik konumlanma keskinleşiyor ve bu savaşın kaçınılmaz olduğunu söyleyebilirim. İsrail sürekli savaş açmak ve savaşı genişletmek için eylemlerde bulunuyor. İran da ‘O kadar istiyorsan al sana savaş’ noktasına geldi.”

‘Amerika mı İsrail’i yönetiyor, İsrail mi Amerika’yı yönetiyor?’

ABD’nin asıl hedefinin Rusya’nın ardından Çin olduğunu anımsatan Hasan Erel, Ortadoğu’da bir savaşın Washington yönetiminin henüz işine gelmediği görüşünde. Ancak Erel, yaşananların ABD’nin İsrail’e desteğini de engellemediğini anımsattı:
“Amerika’nın asıl hedefi Çin ve bütün savunma mimarisini doktrinini ona göre şekillendiriyor. Ukrayna-Rusya krizi planlıydı ve Ukrayna üzerinden Rusya’yı yıpratma çabasıydı. Onun devamında Çin’i yıpratma operasyonu yapacaklar ama şimdi bu savaş Amerika’nın işine gelmiyor. Amerika mı İsrail’i yönetiyor İsrail mi Amerika’yı yönetiyor bu da bir soru işareti. Dünya kamuoyuna baktığımız zaman İsrail’in seveni kalmadı. İsrail’de korkunç bir sağcı, dinci, bana göre satanist bir yönetim var. Ellerindeki bütün silahları kullanıyorlar. Gazze’ye atılan bombaların miktarı 70 bin tonmuş. Hiroşima’daki Londra’daki bombaları toplayın 70 bin ton etmiyor.”

‘Bu dava artık Hamas’ın davası olmaktan çıktı’

Çin’in temmuz ayında Filistinli grupları buluşturduğunu anımsatan Erel, Netanyahu’nun ABD Kongresi konuşmasına karşılık olarak Abbas’ın TBMM konuşmasını koydu. Erel’e göre artık mesele ‘Hamas davası’ olmaktan çıktı:
“Öyle bir konuma geldi ki artık Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütü, Mahmud Abbaslar, farklı bütün gruplar geçenlerde Çin’de buluştu. Bu dava artık Hamas’ın davası olmaktan çıktı. Bu insanlık meselesi. Haniye yaşasa o da gelip Türkiye’de konuşacaktı. Şekilsel de olsa sembolik de olsa Netanyahu’nun Amerikan Kongresi’nde konuşması gibi Abbas da TBMM’de konuşturulmuş oldu. Dünyaya buradan bir mesaj verilmiş oldu. Artık ahlaki olarak İsrail’in yanında olmak intihara dönük bir olay. İsral’in artık eli tutulacak bir yanı kalmadı. Ahlaki ve siyasi olarak çökmüş bir projeden bahsediyoruz. İran ne yapacak bilmiyorum ama bence çok ciddi bir şey yapacaklar. İsrail’in durumu lafla sözle durulacak bir şey değil. Dünyadaki hiçbir şey bunları etkilemiyor. Bunlara karşı bir diplomasinin işleyeceğini ben sanmıyorum, İran da sanmıyordur.”
Yorum yaz