DÜNYA

Çin’den Myanmar sınırında barış ve istikrar çağrısı

Bangladeş’teki darbeyle çalkalanan Bengal Körfezi’ne kıyısı olan ülkelerden biri olan Myanmar’da, dışarıdan müdahalelerle yükselen tansiyon bir türlü düşürülemiyor.
Sitede oku
ABD-Çin rekabeti arasında kalarak süregelen dış müdahaleler nedeniyle demokrasinin bir türlü konsolide edilemediği Myanmar ile sınırında güvenli ortamın yaratılması için barış ve istikrarın korunması çağrısında bulunan Çin, ülkenin egemenliğine saygı duyduğunu bir kez daha teyit etti.
Çin Küresel Televizyon Ağının (CGTN) haberine göre, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi ve Myanmar lideri Min Aung Hlaing, Myanmar'ın başkenti Nepido'da bir araya geldi.
Çin-Myanmar sınırı boyunca barış ve istikrarın korunması çağrısında bulunan Vang, sınır ötesindeki suçlarla mücadele etmek ve iki taraf arasında değişim ve işbirliği için güvenli ortamı yaratmak üzere ortak çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Vang, Myanmar'ın içişlerine karışmama ilkesine bağlı olduklarını ve Myanmar'ın siyasi geleneklerine saygı duyduklarını ifade ederek, ülkesinin Myanmar'ın bağımsızlığını, egemenliğini, ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü korumasını kararlılıkla desteklediğini kaydetti.
Vang, Çin'in Myanmar ile çeşitli alanlarda işbirliğini derinleştirmeye istekli olduğunu aktardı.
Myanmar ordusunun Çin sınırındaki Kutkai kasabasına ağustos ayının başında düzenlediği saldırıda 6 sivil ölmüş, 10 sivil yaralanmıştı. Saldırıda kasabanın çarşısı yerle bir olmuştu.
Myanmar’da silahlı kuvvetlere karşı eylemler düzenleyen 3 isyancı gruptan oluşan "Üç Kardeşler İttifakı", ordunun sivillere yönelik hava saldırılarına son vermesinin sağlanması için Çin'e çağrı yapmıştı.
Çin, 12 Ocak 2024'te taraflar arasında ateşkes sağlanması amacıyla arabuluculuk rolü üstlenmişti.

Myanmar'daki askeri darbe

Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ile iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu (MNDAA), Budist Arakan Ordusu ve Ta'ang Ulusal Kurtuluş Ordusu'ndan silahlı grupları bünyesinde toplayan "Üç Kardeşler İttifakı", Myanmar ordusuna karşı silahlı eylemler başlatmıştı.
Myanmar ordusunun, darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1000'den fazla kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi gözaltına alındı.

Hindistan basını: Güney Asya'da 'Zo' halkından oluşan Hristiyan bir devlet kurmak için planlar yapılıyor

ABD’nin parmak izi olduğuna inanılan Myanmar’daki darbeye benzer olayların yaşandığı bir başka Bengal Körfezi ülkesi Bangladeş'te, Başbakan Şeyh Hasina Vecid'in 15 yıllık iktidarına son veren öğrenci protestolarında da ABD’nin parmak izi olduğu konuşuluyor.
Bangladeş'te mevcut hükümetin devrilip geçici hükümetin kurulmasıyla son bulan darbenin ardından konuşan devrik başbakan Şeyh Hasina Vecid, ülkesinin St Martin Adası’na askeri üs inşa etmek isteyen ABD’ye bu izni vermediği için istifasında Washington’un parmağı olduğuna inandığını ifade etmişti.
Hindistan merkezli Economic Times’a mektup gönderen Bangladeş'in devrik başbakanı Şeyh Hasina, ABD’nin St Martin Adası’nda askeri üs inşa etmek istediğini vurgularken, kendisinin de bu izni vermeyi reddettiği için ABD tarafından istifaya zorlandığını iddia etti.
ABD'yi, bahsi geçen adalardaki askeri üs tartışması nedeniyle istifasını düzenlemekle suçlayan Hasina’nın mektubunda yer alan açıklamasında, "Başbakanlık görevimden istifa ettim. St. Martin Adası'nın egemenliğinden vazgeçseydim ve Amerika'nın Bengal Körfezi'ni kontrol etmesine izin verseydim iktidarda kalabilirdim” ifadelerine yer verildi.
Daha sonrasında ABD bu iddiaları yalanlasa da, öğrenci gösterilerinden darbeye giden bu yolu Sputnik’e değerlendiren Hindistanlı emekli Hava Kuvvetleri Mareşali Mateswaran, çıkarları söz konusu olduğunda, tarihte pek çok kez görüldüğü üzere, herhangi bir stratejik ortak ya da müttefikin Washington’un umrunda olmadığına dikkat çekerek, değerlendirmesini, “Myanmar zaten istikrarsızlaştırıldı ve şimdi sıra Bangladeş'te” diye tamamladı.
Bangladeş’te yaşananlar, ABD destekli darbe ile iktidardan indirilen Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in hafızalara kazınan “Dünyada darbe olmayacak tek ülke ABD'dir. Çünkü orada ABD Büyükelçiliği yok” sözlerini yeniden akıllara getirdi.
Hindistan siyasi haber sitesi Swarajya’da, Bangladeş'te yaşananlarla ilgili değerlendirmesini okuyucularıyla paylaşan köşe yazarı Jaideep Mazumdar, üst düzey kaynakların Myanmar, Bangladeş ve Hindistan'ın bitişik bölgelerini kapsayan ve 'Zo' halkının yaşadığı bir Hıristiyan devletinin kurulmasını teşvik eden uzun vadeli bir projeye dikkat çekti.
Bangladeş Başbakanı Hasina'nın, Batılı bir gücün bu bölgede aynı Avustralya ile Endonezya arasında yer alan Doğu Timor benzeri bir Hıristiyan devleti kurmak için komplo kurduğu yönündeki son açıklamasının ciddiye alınması gerektiğine vurgu yapan Hintli yazar, Şeyh Hasina’nın artık iktidardan düştüğüne göre Bangladeş'teki gerilimin Hindistan için ciddi sonuçlar doğurabileceğini aktardı.
DÜNYA
Çin lideri Şi’den ‘altın kurala’ uyma çağrısı: Ülkelerin iç meselelerine karışmayın'
Yorum yaz