Washington Post gazetesine konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Biden, eski ABD Başkanı Donald Trump'a başkanlık dokunulmazlığı kalkanı veren Yüksek Mahkeme'nin bu yöndeki kararını eleştirerek, "Bu ulus tek ve fakat temel ilke üzerine kurulmuştur. Kimse kanunun üzerinde değildir. ABD Başkanı da değildir, Yüksek Mahkeme yargıcı da değildir" ifadesini kullandı.
Biden'ın reform önerisinin yasalaşabilmesi için Kongre'nin her iki kanadından da geçmesi ve daha sonra Biden tarafından imzalanması gerekiyor.
Bununla birlikte Biden’ın, Yüksek Mahkeme yargıçlarının görev süresini 18 yıla indiren reform önerisinin Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında keskin hatlarla bölünmüş Kongre'de kabul görmesi beklenmiyor.
Başkanlık yarışından çekilen Biden, daha önce de tartışılan Yüksek Mahkeme yargıçlarının ömür boyu olan görev sürelerini kısaltmayı öngören bir reform paketini kamuoyuna açıkladı.
Buna göre, Yüksek Mahkeme yargıçlarının görev süreleri 18 yılla sınırlı olacak ve yargıçların siyasi konulardan kesin şekilde uzak durmaları için bağlayıcı bir iş ahlakı kurallar bütünü uygulanacak.
Biden’ın üçüncü önerisi ise yüksek mahkeme için bağlayıcı tek tip etik kurallar getirilmesi.
Biden'a göre önerdiği tedbirler, siyasi görüşleri ne olursa olsun Amerikalıların ve anayasa uzmanlarının çoğunluğunun desteğine sahip.
Kongre'ye çağrıda bulunan Biden, reform paketinin ülke demokrasisi için hayati önemi olduğunu savundu.
Öte yandan, Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında keskin hatlarla ayrılmış durumda olan ve 5 Kasım'daki seçimlerde nasıl bir tablo çıkacağı öngörülemeyen Kongre'de, Biden'ın Yüksek Mahkeme yargıçlarına ilişkin reform önerisinin kabul edilmesine düşük ihtimal veriliyor.
Toplam 9 üyesi bulunan ABD Yüksek Mahkemesi, yasama organı olan Kongre ve yürütme organı olan hükümetle birlikte Amerikan siyasi sisteminin ana unsurlarından biri olarak işlev görüyor. 9 yargıcın 6'sı siyasi eğilim olarak muhafazakar, 3'ü ise liberal yargıçlar olarak değerlendiriliyor.