Arıcıların emeklerini almaya başladıklarını dile getiren Elazığ Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kimyager Fırat Canbay, “Geçmiş yıllara baktığımız zaman bu hasat dönemi Ağustos ayının içerisinde seyretmekteydi. Ama geldiğimiz süreçte bu yıl içerisinde temmuzun ortaların başladı. Bölgemizde bizlere kayıtlı olan bin 200 yetiştirici bulunmaktadır. Kovan varlığı ise 100 binin üzerindedir. Bölgemizdeki bal miktarımıza baktığımızda ortalama bin ton bal üretimi vardı. Geldiğimiz noktada 500 tonlara düştü. Bunun da en önemli sebeplerinden bir tanesi küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği ve meteorolojideki ekstrem olaylar oldu. Hasadın bu süreçlerde yapılması, polen ve nektar akımındaki zaman aralığının daralmasına neden oldu. Zaman aralığının daralması verim düşüklüğünün en büyük etkilerinden bir tanesidir” dedi.
'Sürdürebilirlikte kritik bir eşik noktasındayız'
“Bu sorun gittikçe kronik hale gelmeye başladı. Sürdürebilirlikte kritik bir eşik noktasındayız. Bu kritik eşik gerçekten 5 kilonun altına düşerse buradaki arıcılık sektöründeki sürdürebilirliği olumsuz olarak etkileyecektir. Arıcılık sektörü tamamen doğa ile temaslıdır. Sektöre doğanın katkısı yüzde 75 ve yetiştiricinin katkısı ise yüzde 25’dir. Doğa ne kadar güçlü olursa ve seyrinde devam ederse verime olumlu olarak etkisi altına alır. Maalesef bu bölgede doğada olumsuzluklarla karşı karşıya kaldık. Özellikle ilk bahar ayını bölgede verimli olarak geçirmedik. İlkbahar verimli geçerse arı kolonileri güçlü olur. Ama ilkbahar kurak geçti. Mayıs ayında ise tamamen yağışlarla karşı karşıya kaldık. Dolasıyla bu bölgelerdeki nektar akımı haziran ayında başlar temmuzun sona kadar devam ederdi. Bölgenin hafızasına baktığımızda toz taşınımı, aşırı sıcaklar ve ani yağışlar söz konusu olmazdı. Geldiğimiz noktada özellikle bu yıl ani yağışlar ve aşırı sıcaklar ile karşı karşıya kalınca verimin ve rekoltenin düşüşüne, arıcılıktaki sürdürebilirliği de olumsuz olarak etkileme sebep oldu”