OSB sayımızı 191’den 361’e, OSB’lerde çalışan sayımızı 415 binden 2.6 milyona, toplam tüm sanayi sektörlerinden çalışan sayımızı 3,9 milyondan 6.7 milyona, AR-GE harcamalarımızı 1.2 milyar dolardan 12 milyar dolara, AR-GE personeli sayımızı 29 binden 272 bine hep birlikte çıkardık. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya üretiminde Avrupa’da lider, demir-çelikte ilk iki ülkeden biriyiz. Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi güçlü Türkiye küresel ve bölgesel meydan okumalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğuna devam ediyor. Bu başarılarda katkısı olan sanayicilerimizi, ihracatçılarımızı, yatırımcılarımızı ve tüm emekçilerimizi yürekten kutluyorum. Şeffaf, sürdürülebilir, öngörülebilir politikalara dayalı ekonomi modelimizle taçlandırdığımız bu başarıları inşallah daha da ileriye taşıyacağız.
'Güven ve öngörülebilirlik sayesinde dış kaynak girişi arttı'
"Merkez Bankası toplam rezervleri, 12 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 5 milyar 348 milyon dolar artışla 153 milyar 796 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Swap hariç net rezervler de 22.2 milyar dolarla son 4.5 yılın zirvesine erişti. Yabancı mevduatların toplam mevduat içerisindeki payı hızla azalırken TL mevduatın toplam mevduat içerisindeki payı yüzde 51.2’ye ulaştı. KKM stoku TL bazında geçen yılki zirvesi olan geçen yıl ağustos ayına kıyasla 47 haftadır kesintisiz gerileyerek 1.5 trilyon lira azaldı.
Ekonomi programımızın öncelikli hedefleri arasında yer alan enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesinde ilerleme katettik. Enflasyonla mücadeleye yönelik politika tedbirleri neticesinde haziran ayı ile birlikte dezenflasyon sürecimiz başladı. Ekim 2023’te 12 ay sonrası için yüzde 45.3 olan piyasanın enflasyon beklentisi bugün yüzde 30 düzeyine indi. Ekonomimizin artan dayanıklılığı ve güçlenen makro istikrarın etkisini de ülke risk priminde de net şekilde görüyoruz. Ülkemizin CDS primi 262 baz puana kadar indi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları ülkemizin kredi notuna yönelik artışlara başladı. Türkiye'nin mevcut kredi notu görünümünü de pozitif olarak tescilliyor. Tüm bunlar, programımıza duyulan güveni yansıtırken potansiyel not artışlarına da işaret ediyor.
'Üç büyük önceliğimiz bulunuyor, katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm'
Organize sanayi bölgelerimizin (OSB), Yeşil OSB'lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla, Dünya Bankası destekli 'Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi'ni hayata geçirdik. Dünya Bankası iş birliğinde gerçekleştirdiğimiz ve yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar yapılan en kapsamlı ve en yüksek bütçeli programımız 'Türkiye Yeşil Sanayi Projesi'ni geçtiğimiz aylarda uygulamaya aldık. Bu iki programın toplam kaynağı 750 milyon dolar düzeyinde. Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Mekanizmalarından öncelikli etkilenecek sektörler arasında yer alan çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri için Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile birlikte karbonsuzlaşma yol haritaları hazırladık. Bu dört öncelikli sektörde yeşil dönüşüm yatırımlarının planlamasında bir rehber niteliğinde olan 'Sektörel Yol Haritaları'nı oluşturduk. KOBİ'lerimiz de dahil olmak üzere firmalarımızın dijital dönüşümüne yönelik desteklerimizi güçlendirmek amacıyla 'Dijital Avrupa Programı'na katıldık.
'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısını yarın ilan edeceğiz'
Sağladığımız teşviklerle, verdiğimiz desteklerle, attığımız somut adımlarla birlikte yeni yatırımların önünü açacak, yatırımcımızı yüreklendirecek bir güven ortamı tesis etmeye devam edeceğiz. Gerçekleşecek her yatırımda yatırımcılarımızın yanında, yakınında olmaya, ülkemizin her bir köşesini üretimle buluşturmak için üzerimize düşeni gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bunun da bir örneği olarak, yarın Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle ülkemiz sanayiinin yüksek teknoloji, sürdürülebilirlik ve verimlilik odaklı dönüşümünde yeni bir sayfa açacak 4 programı kamuoyuyla paylaşacağız. Mevcutta başarıyla yürüttüğümüz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programımızın Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısını yarın ilan edeceğiz.
Döngüsel ekonomi ve iklim teknolojileri, malzeme ve malzeme işleme teknolojileri, biyoteknoloji ve akıllı yaşam teknolojileri, yeni nesil bilgi ve iletişim teknolojileri, elektronik ve makine teknolojileri, afet teknolojileri olmak üzere 6 ana başlıkta 358 teknoloji alanında yatırımları AR-GE’den seri üretime uçtan uca destekleyeceğiz. Bu çağrıyla yenilikçi teknolojilerin ülkemizin kalkınma yolculuğunda sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde istifade etmemizi sağlayacak AR-GE ve üretim altyapısını tesis edeceğiz.
'Yatırımcılara bütüncül bir teşvik paketi sunuyor olacağız'
Program kapsamında firmalarımızdan ikiz dönüşüm için kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını adresleyen yol haritaları oluşturmalarını bekliyoruz. Yol haritası raporu uygun görülen ve destek kararı alınan projeleri gerçekleştiren tesislere yol haritasının uygulama süresince 'Yeşil ve Dijital Dönüşüm Merkezleri' ünvanı vereceğiz. Bu ünvanı alan üretim tesislerinde ikiz dönüşüme yönelik yapılacak yatırımları; teşvik sistemimizdeki öncelikli yatırımlar uygulaması çerçevesinde destekleyeceğiz. Dördüncü olarak, ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları için küresel cazibe merkezleri arasında yerini almasını sağlayacak HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programının detaylarını yerli ve yabancı yatırımcılarımızın katılımıyla paylaşacağız. Ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları için sunduğu değer önerisini güçlendirecek ve Türkiye’yi yüksek teknolojide devler ligine taşıyacak bu program kapsamında 8 alanda 30’un üzerinde öncelikli yatırım konusunda yatırımcılara bütüncül bir teşvik paketi sunuyor olacağız. Detayları Sayın Cumhurbaşkanımızca açıklanacak ve bugüne kadarki teşviklerimizin çok ötesinde bir kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendirecek bu program şimdiden ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
'Yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız'
Ülkemizin uzun vadeli hedefleriyle teşvik mekanizmalarımızı daha güçlü hizalayan yeni teşvik modelimizle yatırımcılara selektif ve program bazlı olarak cazip teşvikler sunacağız. Ayrıca imalat sanayimizin öncelikli ihtiyacı olarak gördüğümüz sanayi alanlarının genişletilmesi, bu sürecin bir parçası olarak sanayi alanlarının lojistik, altyapı ve üstyapı süreçlerinin de planlanmasını da hedefleyen Ulusal Sanayi Alanları Master Planı için de çalışmalarımızda sona yaklaştık. Ülkemizin yüksek teknoloji yatırımları ile buluşması, küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüşmesi sürecinde sanayicilerimizle yakın işbirliğimizin süreceğini de bir kez daha vurgulamak isterim. Biz diyoruz ki ortak geleceğimizi sırt sırta vererek şekillendirelim, daha büyük ve daha güçlü Türkiye hedefine giden yoldaki başarı hikayesini beraberce yazalım.