NATO'nun Washington zirvesinin sonuç bildirgesi yayımlandı. Bildirgeye göre, NATO'nun 2026 liderler zirvesi Türkiye'de yapılacak. Zirvenin sonuç bildirgesinde, ayrıca NATO üyesi ülkelerin Ukrayna'ya destek açıklanırken, Çin’e de, Rusya’nın verdiği desteği sonlandırma çağrısı yapıldı. Bunun yanı sıra NATO’nun Karadeniz ve Doğu Balkanlar'da genişlemeyi sürdürmeyi planladığı da bildiride yer aldı.
‘NATO barıştan yana değil’
NATO bildirisini Sputnik’e değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Bilal Sambur bildirinin bir savaş bildirisi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“NATO'nun 75. yıl bildirisi aslında çok yeni bir şey söylemiyor. Dünyaya savaş mesajları veren bir bildiri. NATO'nun bu bildirisi ışığında şunu söylemek mümkün, Rusya'yı uzun vadeli stratejik düşman olarak görüyor. Biz artık Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan bahsetmeyeceğiz. Bundan sonra direkt olarak Rusya-NATO savaşından bahsetmemiz gerekiyor. NATO'nun bu bildiriden ortaya çıkan bir gerçek var. Ukrayna savaşını bahane ederek Rusya'yı çökertme planını çok uzun vadeye yayarak uygulamaya konacağını söyleyebiliriz. Birçok NATO ülkesinin Ukrayna'ya savaş uçaklarını hibe etmesi için seferber edilmesi bunun en somut adımı olarak karşımıza çıkıyor. Rusya'ya karşı NATO şemsiyesi altında kurulan savaş koalisyonunun liderliğini Amerika ve İngiltere'nin yaptığı çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu bildiri savaşın artık 10 yıllara yayılacak şekilde planlandığını ortaya koyuyor. Ukrayna-Rusya Savaşı'na dair, bundan sonra barışa dair hiçbir şey söylemek mümkün değil. Artık NATO direkt olarak savaşı planlayan, koordine eden, lojistiğini, silahını sağlayan taraf olarak karşımıza çıkıyor. Yani Ukrayna Rusya Savaşı artık bir NATO doktrini çerçevesinde, konsepti çerçevesinde devam edecek bir savaş olarak karşımıza çıkıyor. Tabii Ukrayna Rusya Savaşı'nın devamı demek aslında Karadeniz'de, Asya Pasifik'te, Orta Doğu'da huzurun barışın olmaması demek. NATO'nun Ürdün'de Ofis açması Asya Pasifik bölgesindeki varlığını güçlendirmesi aslında NATO'nun nüfuz bölgesini olabildiğince dünyanın her tarafına yayma politikasının bir parçası olarak görmek mümkün. Her ne kadar Çin'e bir takım ılımlı mesajlar yollansa bile Rusya-Ukrayna savaşı körüklediği sürece Çin'le de, Asya'yla da ilişkilerin normalleşmeyeceği gerçeğinin görülmesi lazım. Bu bildiri bize savaş ve şiddetin küresel boyutta devam edeceği ve NATO'nun savaşa ve şiddete liderlik rolünü üstlendiğini ilan eden bir belge olarak tarihe geçecek.”
‘NATO Karadeniz’de huzuru kaçırmak istiyor’
NATO'nun Karadeniz kararına de değinen Bilal Sambur NATO’nun Karadeniz’de gerilim istediğini belirterek “NATO Karadeniz'in statüsünün yeniden belirlenmesini ve NATO'nun amaçlarına uygun kullanılmasını istiyor. Onun için NATO Karadeniz'in bir barış gölü olmasından daha ziyade bir savaş platformuna dönmesini amaçlıyor. NATO ülkelerinin Ukrayna lehine Karadeniz'i istedikleri şekilde kullanmalarına ve olabildiğince Rusya'nın Karadeniz'deki gücünün sınırlanmasını isteyen bir mesajın, bir politikanın NATO tarafından uygulamaya konulduğunu söylemek mümkün” değerlendirmesini yaptı.