Zonguldak’ta, Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davada 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılanmasına devam edildi. Geçen yıl kasım ayında kayıp ihbarında bulunulan 50 yaşındaki Afgan maden işçisi Nourtani’nin yanmış halde cesedinin bulunmasının ardından başlatılan soruşturmada ikinci duruşma 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuksuz sanıklar A.Ç. ve E.D. ile maktul ve sanıkların yakınları, taraf avukatları duruşmada yer alırken, tutuklu sanıklar A.A., E.G. ve H.K. SEGBİS aracılığıyla katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen S.K., olay tarihinde çalıştığı akaryakıt istasyonuna iki kişinin gelerek araca mazot koymalarını ve bidon bulup benzin vermelerini istediklerini belirtti. S.K., “Sanıklar alkollüydü. Kendilerinden çekindiğim için plaka üzerinden benzin verdim. Şu an benzin alan kişilerin hangi sanıklar olduğunu söyleyemem.” dedi.
Tanıklardan E.D. ise sanıklardan E.D’nin kardeşi olduğunu belirterek, “Olay gecesi evdeydim. Kardeşim E.D. beni arayıp dışarı çıkmamı istedi. Geldiğinde, ‘H.K. ve E.G’nin ocağında çalışan bir işçinin bayılıp ya da kalp krizi geçirip ölmüş olabileceğini’ söyledi. Kardeşimle birlikte madene doğru giderken madenin çıkışında onlarla karşılaştık. H.K, E.D’ye, ‘Kazma kürek getirdin mi?’ diye sordu. E.D. getirmediğini söyledi. H.K, E.D’ye para uzatıp benzin almasını istedi, kardeşim kabul etmedi.” ifadelerini kullandı.
Afgan madenci K.B., sanıklardan H.K. ve E.G’yi tanıdığını ve ocağa indiklerinde Vezir Mohammad Nourtani’yi görmediklerini belirtti. K.B., “E.G. bana Nourtani’nin çalışmayıp eve gittiğini söyledi. Daha sonra Nourtani’nin ailesini aradım, eve gitmediğini söylediler. Sabah, Nourtani’nin eşi beni aradı ve nerede olduğunu sordu. E.G’yi aradım, ‘Nereden bileyim?’ dedi. Çarşıya gelmemi söyledi, oğlumu gönderdim. Oğlum geldiğinde, E.G’nin dediğine göre, polis Nourtani’yi bıçaklanmış halde bulmuş.” şeklinde konuştu.
Maktulün eşi Qamer Gül Meliki, tanıkların böbrek meselesini bildiği halde söylemek istemediğini iddia ederek, “Tanıklar bence yalan söylüyorlar. Birini gerçekten yok etmek isteseler neden sadece karın bölgesini yakmışlar. Bir şeyi gizlemek istemişler.” dedi.
Müşteki avukatı da tanık beyanlarında çelişkiler olduğunu ileri sürdü. Cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Eylül’e erteledi.