“Yapılan paylaşımları alt alta koysanız yalanlardan oluşan koca bir kitap olur. Ama ortada tek bir doğru kaynak yok. Size vahiy mi geliyor? Uzaylılarla iletişimde misiniz? Bu yapılar enerji toplama anıtıymış. Bu enerji nerede birikiyor acaba? Akü mü takmışlar? Sözde keşifte bulunuyorlar. Eski eserlere sadece kaçak kazıyla zarar verilmez. Her taşın arkasında gizem ararsınız, sıradan bir kabartma için bile ‘İşte gizem burada yatıyor’ derseniz kaçak kazıcılar da eseri dinamitle parçalar. Çok üzgünüm ama komik değil, trajikomiksiniz. Bu eserler siz oralara gidin, müzik yapın, ağlayın, ellerinizi uzatıp enerji alın diye yapılmadı. Her haçın altında define arıyorsunuz. 37 yıldır Patara’da çalışıyorum. Hiçbir haçın altından define çıkarmadık. Şifa arıyorsanız o şifa Göbeklitepe taşlarında var olduğuna inandığınız enerjide falan değil, psikolog veya psikiyatristlerde. Namuslu, mesleğine aşık bir bilim insanı olarak arkeolojik mirasın bu kadar fazla sömürülmesine katlanamıyorum. Sizler çakma İndiana Jones olabilirsiniz ama biz bilim insanlarıyız. Ayaklarımız yerde yaşarız, fantezilere girmeyiz. ‘Metafizik istihbarat’ diyorlar tüylerim diken diken oluyor. Ne demek bu ya? Arkeolojinin buna ihtiyacı yok. Bu ülkenin arkeologları çok çok iyi. Yurtdışındaki Türkçe bilen meslektaşlarımız bize UFO şakaları yapıyor. Buna neden olan sizlersiniz.”