Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, Sputnik’e açıklamasında, “Bu anlaşma, yarımada ve genel olarak bölgenin sorunlarını askeri yollarla çözüme kavuşturmak isteyen ya da planlayan ülkelere bir tür uyarı” ifadesini kullandı.
Bu anlaşmanın, Güney Kore veya üçüncü ülkeleri hedef almadığını kaydeden Rus diplomat, “Kuzeydoğu Asya bölgesinde onsuzda zor olan durumu daha da bozmayı amaçlamıyor” dedi.
Bölgedeki gerilimin ana kaynağının Washington’un uyguladığı politika olduğunu söyleyen Rudenko, ABD’nin Küre Yarımadası’ndaki gerilimden yararlanarak bölgedeki askeri varlığını sürekli artırdığını kaydetti.
Bu politikanın ana hedefi sadece Kuzey Kore değil, Çin ve Rusya’yı da çevrelemek. Bu ikili çevreleme politikasının bir parçası olarak Amerikalılar, müttefiklerinin topraklarına üslerini ve füze sistemlerini yerleştirmek için kendilerinin kışkırttığı mevcut gerilimleri kullanıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kuzey Kore ziyareti sırasında iki ülke arasında, taraflardan birine yönelik dışarıdan saldırı durumunda karşılıklı yardımlaşmayı öngören Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması imzalanmıştı.
Putin, Kuzey Kore ile yapılan anlaşmanın karşılıklı savunmaya ilişkin hükümlerin ‘askeri saldırı durumunda’ geçerli olacağına dikkat çekerek, “Pyongyang’a saldırmayı planlamıyorsa Seul’ün bu konuda korkacak bir şeyi olmamalı” demişti.