Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Habertürk kanalında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Fidan, BRICS+ toplantısına katılmak üzere gittiği Rusya ziyaretinde Moskova ve Nijniy Novgorod’ta temaslarda bulunduğunu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Rus devlet sisteminde önemli birçok aktörle bir araya geldiğini anımsattı.
Bakan Fidan, "Sayın Putin'in Türkiye ziyaretini bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın davetleri olmuştu. Onların ve bizim seçim süreci oldu. Önümüzdeki günlerde bu konular oturulur, konuşulur diye düşünüyorum" diye konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilerleyen günlerde Putin ile Kazakistan’da bir araya gelme ihtimalinin olduğuna işaret eden Fidan, Rusya'yla ilişkilerde şu anda özellikle Suriye, Ukrayna, ikili işbirliğinde enerji konuları, ticaret hacmiyle ilgili meseleler ve Rusya'daki Türk firmaların durumunun fevkalade önemli olduğunu vurguladı:
"Bizim Rusya ile şu anda Suriye alanı fevkalade önemli, ikili işbirliğinde enerji konuları fevkalade önemli, ticaret hacmi, Türk firmaların durumu var. Türk firmalarıyla bir araya geldim. Karşı karşıya geldiği konuları ele aldık. Genel itibarıyla memnunlar."
'Çin, Rusya, Kore, İran, bunlar artık bir diyalog partneri olmanın ötesinde'
Fidan, Çin ve Rusya seyahati sırasında, savaş başka bir ülkeye sıçramasa da giderek savaş üzerinde dünyadaki bölünmenin arttığını gördüğünü aktararak, "Çin, Rusya, Kore, İran, bunlar artık bir diyalog partneri olmanın ötesinde artık dayanışmaya doğru, daha böyle yapısal bir ortaklığa doğru gidiyorlar. Tabii, bu aslında savaşın meydana getirdiği bir yaygınlaşma" diye konuştu.
Bakan Fidan, "21. yüzyıldayız, 500 binden fazla insanın öldüğü, bir ülkenin altyapısıyla üstyapısıyla yok olmak üzere olduğu, milyonlarca insanın yerinden edildiği ve savaşın Rusya'nın içine taşındığı bir durumdayız. Bu yaygınlaşmayı artık kaldıracak durumda değiliz" şeklinde konuştu.
'Müzakere süreci için bir zemini her zaman görüyorum'
Fidan, Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul müzakere sürecine dair zemin olup olmadığına ilişkin, her zaman müzakere süreci için bir zemin gördüğünü kaydederek, tarafların bu zemini kullanmak isteyip istemediğinin önemli olduğuna işaret etti.
Tarafların barışı, müzakereyi ve diyaloğu ilk dillendiren olarak pozisyonlarında hem karşı tarafa hem de kamuoylarına zayıflık göstermek istemediklerini aktaran Fidan, Avrupa ve ABD'de yapılacak seçim süreçlerinin de beklendiğini söyledi.
Rusya'nın nükleer silah da dahil her türlü silahı kullanma konusunda tereddütleri olmayacağını defaatle ifade ettiğini hatırlatan Fidan, savaş başladığında kullanılan silahlar ve menzillerle şimdi kullanılanlar karşılaştırıldığında çok ciddi bir metodik yayılmanın olduğuna dikkati çekti.
Fidan, Türkiye'nin savaşın başından itibaren bu konuda uyarıda bulunduğuna değinerek, "Savaş devam ettiği sürece bu risk devam edecek. Bundan kaçış yok. Çünkü her iki taraf da birbirine daha fazla hasar vermek için nitelikli daha farklı silahları, oyun değiştirici daha farklı yöntemleri kullanmak durumunda kalacaklar. Her şey devrede, dolayısıyla proxyler de devreye girdikten sonra bu kıvılcımla başka yerlere sıçrama imkanı var" ifadelerini kullandı.
'Rejimle muhalifler arasındaki savaş şu an itibarıyla devam etmiyor'
Fidan, Suriye'deki durumu da değerlendirerek, "Suriye'yle ilgili esas itibarıyla Rusların da bizim tarafın da şu ana kadar başardığı en önemli şey, rejimle muhalifler arasındaki savaşın şu an itibarıyla devam etmiyor oluşu" dedi.
Rusya ve Türkiye'nin liderler düzeyinde vardığı mutabakat, yürütülen süreç ve formatların bunu mümkün kıldığını ve en büyük kazanımın da bu olduğunu vurgulayan Fidan, "Biz isterdik ki bu çatışmasızlık dönemini, sessizlik dönemini, Suriye rejimi akıllıca değerlendirsin. Anayasal sorunlarını gidermede, kendi muhalifleriyle barışmada, yurt dışına kaçmış, gitmiş, göçmüş milyonlarca insanı tekrar ülkesine geri getirmede ve ülkeyi yeniden yapıp ekonomisini canlandırmada bir fırsat olarak kullansın bunca yılı. Fakat biz buradan yeterince istifade edilmediğini görüyoruz" diye konuştu.
'Suriye'nin özellikle PKK terörüyle mücadelede daha etkin bir aktör olacağını düşünüyoruz'
Fidan, Putin ve diğer meslektaşlarıyla yaptığı görüşmelerde bu konuların altını çizdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Suriye'nin kendisi için yapması lazım bunu. Bölge için tabii ki biz kalkınma açısından önemli görüyoruz. Mültecilerin geri dönmesi açısından önemli görüyoruz. Biraz daha istikrare kavuşmuş, iktidarıyla, muhalefetiyle bütünleşik bir hale gelmiş Suriye'nin özellikle PKK terörüyle mücadelede daha etkin bir aktör olacağını düşünüyoruz. Dediğim gibi, Suriye'de Rusya'nın bulunuşu, İran'ın bulunuşu, İsrail'in sürekli operasyon yapıyor oluşu, çeşitli milis gruplarının bulunuşu, biraz daha meseleyi karmaşık hale getiriyor. Bu karmaşıklık içerisinde bizim kendi milli çıkarlarımızı koruyacak şekilde sürekli bir dinamik politika izlememiz önemli."
'Dünya barışı için tarihi bir görüşme olduğunu düşünüyorum'
İstihbarat diplomasisi kapsamında Türkiye'nin özellikle Ukrayna konusunda Rusya ile ABD istihbaratları arasında yaptığı arabuluculuğa dair soruya ilişkin Fidan, Türkiye'nin tercih edilmesinin sebebinin güvenilir ortaklığı olduğunu söyledi. Fidan, o görüşmenin dünya barışı için fevkalade önemli ve tarihi olduğunu vurgulayarak, temel faydanın nükleer silahların kullanılmaması olduğunun altını çizdi:
Güvenilir bir ortak olmak önemli taraflar nezdinde. Tarihi bir görüşme oldu. Belki yıllalr sonra açıklanabilir ama o görüşmenin dünya barışı için tarihi bir görüşme olduğunu düşünüyorum.