CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazılı açıklamasındaki "AK Parti ile CHP ittifakı" ifadesine ilişkin, "Bize kimse ittifak falan önermesin, çünkü bugünün sorumluları, bu sorumluluğu taşıyacak. Sayın Bahçeli şöyle bir kolaycılık yapmasın. Memleketi bu hale getirip suç ortağını bize doğru itmesin. Bu sorunları ya çözsünler ya bıraksınlar biz çözeriz" dedi.
'Belli ki Cumhur İttifakı'nda sorunlar var'
CHP Genel Başkanı Özel, programın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazılı açıklamasındaki "AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisinin samimi dileği ve temennisidir" ifadesine ilişkin yorumu sorulan Özel, şu görüşleri paylaştı:
Birkaç gün önce Sayın Bahçeli'nin yüzüğünü sordunuz. Sayın Bahçeli'nin nefes israf etmeden taktığı bir yüzüğe benim nefes israf edecek halim yoktu. Şimdi de yazılı bir açıklama yapmış. Ben yine çok fazla nefes israf edip de kamuoyunu bu yaratılmaya çalışılan suni tartışmayla meşgul etmek istemem. Belli ki sorunlar var. Cumhur İttifakı'nın sorunları, Cumhur İttifakı'nın sorunudur, bizim sorunumuz değil. Biz son seçime bir siyasi partiyle ittifak yaparak girmedik ve tek başımıza son 47 yılın en yüksek oyunu alarak Türkiye'nin birinci partisi olduk. O yüzden de ittifak ortağımız olmadığı için de kavga edecek kimse yok yanımızda. O yüzden kimseyle bir tartışmamız, gerginliğimiz yok. Belli ki Cumhur İttifakı'nda sorunlar var. Sorunları çözmek için bir metinde, işte hem bir kopuş hem bir sadakat hem bir bağlılık hem bir sitem hem bir umut hem bir tehdit barındırılmış. Bunların hiçbirisiyle meşgul değiliz.
Özel, Bahçeli'ye çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Ben, Sayın Bahçeli'ye de bir davette bulunayım. Eğer kendisi ittifakından memnun değilse bizim ittifakımıza katılabilir. Bizim ittifakımızın adı Türkiye ittifakı. O yüzden siyasi partileri birleştirmeye gerek ya da Cumhuriyet Halk Partisiyle bir başka siyasi partiyle ittifak teklif etmesine gerek yok. Gelsin Türkiye ittifakına katılsın. Burada şöyle bir zorlukları olur. Bizim ittifakımızda örneğin bir genel başkan yardımcımızın eşini Sayıştay üyesi yapmak için, Sayıştaya seçtirmek için ricacı olmayız. Biz en düşük emekli maaşının asgari ücret olması için gider konuşuruz. Bununla ilgili mücadele veririz. Mesela, biz Papa seçimine dönmüş Yargıtay seçimini önce kitleyip sonra da bize yakın bir yüksek yargıcı Yargıtay Başsavcısı yapmak için pazarlık etmeyiz. Biz bütün asgari ücretlilerin enflasyona ezdirilmemesi için mücadele ederiz. Eğer Türkiye ittifakında olacaklarsa partinin, partideki genel başkan yardımcılarının, adalet ya da diğer bürokrasideki kendilerine yakın kişilerin bir yerlere gelmesi için pazarlıklar, itişmeler, kalkışmaları bırakın. Bu krizi yaratan Adalet ve Kalkınma Partisi ve kendilerinin birlikteliğinin sorumluluğundan kaçmayıp gelip emekliye, asgari ücretliye, buğday üreticisine, çay üreticisine, yarın fındık, üzüm üreticisine, çiftçilere, emekçilere ve emeklilere sahip çıkacak bir mücadeleye varsa gelsin Türkiye ittifakına katılsın. Öyle bize kimse ittifak falan önermesin çünkü bugünün sorumluları, bu sorumluluğu taşıyacak. Sayın Bahçeli şöyle bir kolaycılık yapmasın. Memleketi bu hale getirip suç ortağını bize doğru itmesin. Bu sorunları ya çözsünler ya bıraksınlar biz çözeriz.
"Devlet Bahçeli'nin bu çıkışıyla ilgili bir erken seçimin gündeme geleceğini düşünüyor musunuz?" sorusuna Özel, "O, Sayın Bahçeli'nin uzmanlık alanıdır, kendisine sorun. Eğer bir erken seçim çağrısı yaparsa değerlendiririz" diyerek karşılık verdi.
'Kimse başkentin göbeğinde bir ülkü ocakları eski başkanının cenazesini sahipsiz bırakmaz'
Özgür Özel, MHP Genel Başkan yardımcıları Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter'in mesajlarına ilişkin soruya, şöyle cavap verdi:
Sayın Ulvi İzzet Yönter ile Semih Yalçın arasında bir fark yok. İkisi aynı yapılar, aynı sorumlulukta, aynı korkuda, aynı telaştalar. Normalleşmeden en çok onlar korkuyor. Çünkü normalleşen Türkiye'de, kimse başkentin göbeğinde bir ülkü ocakları eski başkanının cenazesini sahipsiz bırakmaz. Biz, Sinan Ateş'in cinayetinin aydınlatılması için tavır koyuyoruz. Eşine ve çocuklarına da bütün Türkiye'nin vicdanlı insanlarıyla birlikte sahip çıkıyoruz. Sinan Ateş gibi birisi için bir taziye tweeti atmayanların, bu saldırgan tweetlerinin milletin gönlünde hiç yeri yoktur. Onlarla aynı seviyeye inersek çıkarken vurgun yeriz. O yüzden onları o seviyede bırakalım ama bir tek şey biliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi çok saygın insanlardan, üyelerden oluşan bir parti ve onların da o iki isimden yaka silktiğini bizzat Milliyetçi Hareket Partililerden biliyorum. Samimi ülkücülerle, Milliyetçi Hareket Partililerle konuşan herkes o iki ismin partiyi temsil etmediğini, partinin sırtında yük olduğunu söylüyorlar.
'Şehit yakınlarına ve gazilere birer maaş ikramiye verilmesi için kanun teklifi hazırlıyoruz'
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Beyoğlu'ndaki bir otelde düzenlediği Şehit Aileleri ve Gaziler Çalıştayı'nın kapanış oturumunda konuşan Özel, İzmir'de yapılan geniş kapsamlı bir toplantıda bu çalıştay fikrinin ortaya çıktığını söyledi.
Çalıştay raporlarının, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) aracılığıyla siyasi parti farklılığı olmaksızın belediyelere verileceğini kaydeden Özel, şunları kaydetti:
Sosyal demokrat belediyeler üzerinden partimizin belediyelerinin bu konuda üzerlerine düşen, bugüne kadar yaptıkları titiz çalışmaları çok daha detaylandırmaları, aralarında bir eş güdümün sağlanması talep edilecek. Burada bulunan Milli Savunma Komisyonunda, görevli değerli sözcümüzle, milletvekillerimiz kanalıyla da TBMM'nin ilgili komisyonlarına mutlaka taşınacak. Ayrıca ben, komisyon raporunu, önümüzdeki dönemde tekrar bir araya geleceğimiz başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla da paylaşarak, bu meselenin siyaset üstü bir mesele olduğunu, hepimiz adına görev yaparken hayatını kaybedenlerin ve hepimizin çocukları yerine annesiz, babasız büyüyenlerin, eşsiz kalanların, bu içinde bulundukları durumda, tespit edilen ortak sorunlar ve çözüm önerileri noktasında ortaklaşmamızın önemini bir kez daha vurgulayacağım.
Bugüne kadar olan pratiklerden ve taleplerden meselenin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı düzeyinde tartışılmak yerine Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde bir yapı oluşturularak takip edilmesini önemsediklerine değinen Özel, "Ayrıca tüm belediyelerimizde, örgütlerimizde şehit yakınları ve gazilerimizle ilgili birimlerin kurulması için bir genelge yayımladık" diye konuştu.
Şehit yakınları ve gazilerin sosyal durumlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel, "Şehit eş, anne, babalarının maaşlarında mutlaka ve çok ciddi iyileştirmeler yapılmalı. Temmuz 2023'te memurlara verilen seyyanen zamdan emsal maaş almayan şehit aileleri ve gazilerin de yararlanması sağlanmalı ve bundan sonraki tüm seyyanen zam uygulamalarından da yararlanacakları gözetilmeli. Bu mutlaka kanuni düzenlemeye ilave edilmelidir. Milletvekillerine en iyi hastanelerde tedavi imkanı sağlayan devletin, bundan şehit ailelerini ve gazilerimizi mahrum bırakması kesinlikle düşünülemez. En üst sağlık standardı, şehit aileleri ve gazilerin olmalı, ondan sonra diğer standartlar belirlenmelidir" ifadesini kullandı.
Sosyal tesisler ve otellerle ilgili protokol yapılıp şehit yakınları ve gazilerin buralardan istifade edebileceğini anlatan Özel şöyle devam etti:
18 Mart Şehitler Günü'nde şehit yakınlarına, 19 Eylül Gaziler Günü'nde de malul gazilerimize birer maaş ikramiye verilmesinin kanun teklifini hazırlıyoruz. Önümüzdeki günlerde bunu Meclis gündemine getirip diğer siyasi partilerin liderlerinden de bu konuda katkı sağlamalarını talep edeceğiz. Şehit aileleri ve malul gazilerimize, elektrik ve suda olduğu gibi doğal gazda da indirim sağlanmasını talep ediyoruz ve takipçisi olacağız.