Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, söz konusu fotoğrafların 2012'de de benzer iddialarla dolaşıma girdiği, bunun üzerine arkeologların incelemesinde, fresklere 17'nci yüzyıldan bu yana dokunulmadığının belirlendiği hatırlatıldı.
Sümela Manastırı'nın, onaylanan projeler kapsamında kayalık alanlarda güçlendirme ve restorasyon amacıyla 22 Eylül 2015'te ziyarete kapatıldığı, çalışmalara ise Şubat 2016'da başlandığı anımsatılan açıklamada, çalışmaların önemli kısmının sona ermesiyle, manastırın yüzde 65'lik bölümünün 28 Temmuz 2020'de, iç avluyu kapsayan üçüncü etabının ise 1 Temmuz 2021'de ziyarete açıldığı aktarıldı.
Restorasyon kapsamında, iddiaya konu fresklere hiçbir müdahalede bulunulmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüklerinden uzman restoratörlerce diğer bazı fresklerin mevcut durumları fotoğraflı çizimlerle belgelenmiş, ardından boyalardan örnekler alınarak tür analizi yapılmıştır.
Bozulmaların nedenleri belirlenerek müdahale yöntemleri geliştirilmiştir. Son olarak elde edilen veriler yardımıyla özgün renkler ile canlandırma işlemi yapılmıştır.
İddiaya konu fotoğrafların uzun yıllar benzer manipülasyon kampanyalarında kullanıldığı belirlenmiştir. Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, 'Sümela Manastırı'nda yapılan restorasyon çalışmasında fresk zarar gördü' iddiası doğru değildir."
Bozulmaların nedenleri belirlenerek müdahale yöntemleri geliştirilmiştir. Son olarak elde edilen veriler yardımıyla özgün renkler ile canlandırma işlemi yapılmıştır.
İddiaya konu fotoğrafların uzun yıllar benzer manipülasyon kampanyalarında kullanıldığı belirlenmiştir. Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan, 'Sümela Manastırı'nda yapılan restorasyon çalışmasında fresk zarar gördü' iddiası doğru değildir."