ABD’nin, dünyada rejim değişikliğini önde gelen dış politika aracı olarak kullanan tek ülke olduğuna vurgu yapan Columbia Üniversitesi Ekonomi Profesörü Jeffrey Sachs, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Diğer bir deyişle çoğu ülke, hemen hemen her küçük ya da orta ölçekli ülke, eğer başka bir ülkeden hoşlanmıyorsa, ya bir şekilde onunla yaşayabilmeyi öğrenebilir, ya da ABD'ye o ülkeyi yok etmesi için yalvarabilir. Biz başka hükümetleri devirerek para kazanan bir ulusuz. Ve bu bizim için kötü bir tanım. Sonuç neredeyse her zaman felaket, kan dökülmesi ve uzun vadede istikrarsızlıktır.
Dış politikasını ‘rejim değişikliği’ üzerine kuran ABD’nin bu eylemleri istihbarat servisi CIA üzerinden yaptığına değinen Sachs, “CIA aynı zamanda bir istihbarat teşkilatıdır, bilgi toplar ve analiz eder, istihbaratla belirlenmiş gerçekleri sağlar. Her ne kadar bizi gözetlemelerini istemesem de bu role karşı değilim. ABD makamlarına istihbarat sağlamanın gerekli olduğuna inanıyorum. Ancak hükümetleri deviren, huzursuzluğu körükleyen, insanları iktidara getiren, gizli operasyonlar yürüten özel bir ordu ya da gizli bir güç olmak başka bir şey. Ben de buna karşıyım” diye konuştu.
‘Neden ABD’de darbe yaşanmıyor’ sorusuna yanıt
Tucker Carlson’ın 'CIA'in işi büyük oranda yabancı liderleri ortadan kaldırmaksa, aynısını ABD'de yapması ne kadar zaman alacak? Bu pek olası görünmüyor. Neden burada yapmıyorlar?' sorusuna yanıt arayan Sachs, CIA’in belki de 61 yıl önce önce bunu ilk kez Başkan Kennedy ile denediğini anımsatırken, istihbarat servisinin içindeki belirli bir grubun bir operasyonu olduğunu düşündüğünü kaydederek, “Kennedy suikasti, bildiğimiz kadarıyla Lee Harvey Oswald'ın değil, açıkça başka birinin operasyonuydu” diye ekledi.
Sachs 'Neden Amerika Birleşik Devletleri, dünyada hiç darbe olmamış tek ülkedir?' sorusuna ise “Çünkü topraklarında ABD büyükelçiliği olmayan tek ülke biziz” diye yanıt verdi.