GÜNDEM DIŞI

Sürdürebilirlik uzmanı Gülin Yücel: ‘1970’lerden bu tarafa biyoçeşitliliği azaltmış durumdayız’

Sürdürülebilirlik uzmanı Gülin Yücel, Serhat Sarısözen’le Gündem Dışında stüdyo konuğu oldu.
Sitede oku
Gülin Yücel ve Levent Kurnaz, sürdürülebilirlik konuları henüz şu anki kadar gündem oluşturmadan önce, bu konu hakkında düşünmeye, yazmaya ve çalışmaya başladı. Her tür paydaşın konuyu doğru anlaması ve doğru noktalardan harekete geçebilmesi için mücadele veriyorlar.
Bu mücadelenin kitap olarak ilk çalışması “Yeni Gerçeğimiz: Sürdürülebilirlik” oldu. Bu kitapta, sürdürülebilirlik gibi geniş bir kavrama tarihsel bir perspektifle baktılar, özellikle iklim krizi kavramını, tarımdan mülteciliğe pek çok açıdan irdelediler. Bu ilk kitabı, şu soruya cevap arayan bir makale ile bitirmişlerdi: “At gitsin’ kültüründen ‘döngüsel ekonomi’ kültürüne nasıl geleceğiz?”
Bu soru, daha kapsamlı bir yanıtı hak ediyordu ve bu ihtiyaç, Döngüsel Ekonomikitabının ortaya çıkışında itici güç oldu. Tarımdan lojistiğe, tekstilden şehirciliğe döngüsel bir bakışa nasıl kavuşabiliriz? İşte Döngüsel Ekonomi kitabıyla Gülin Yücel ve Levent Kurnaz, bize bu konularda ışık tutuyor.
Sürdürülebilirlik ve kitap çalışması hakkında konuşan Gülin Yücel, şu ifadeleri kullandı:
“Endüstri Devrimi’nden bu tarafa ortalama hava sıcaklığını 1.3° arttırdık. İklimi ısıtmış durumdayız… Biz, klimalı evlerimizde otururuz sıcaklığın arttığı günlerde hiç sokağa çıkmayız diyemeyiz. Herkes böyle yapsa enerjimiz yetmez, elektrik darboğazına gireriz. Elektrik altyapılarımız da buna göre planlanmamıştır; hepimiz aynı anda klima kullanamayız. Bunun bir de doğa sistemlerine etkisi var. Sıcaklık arttıkça, buharlaşma artacak ve sularımız bize yetmeyecek.”
Biyoçeşitliliğin 1970’lerden bu yana yüzde 69 azaldığını kaydeden Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1970’lerden bu tarafa biyoçeşitliliği yüzde 69 azaltmış durumdayız. Hayvan türlerini, canlı türlerini azaltmış durumdayız. Bio çeşitlilik neden azalıyor? %90 maden çıkarılma ve işlenme süreçlerinde çevreye verilen zarar o ekosistemdeki türleri azaltıyor. Dolayısıyla %30 canlı türü kalmış, biz bunu artık yer altından çıkaramayız. Çevreyi kötüleştirdiğimiz zaman ekonomik geliriniz ne olursa olsun o kuşların sesinin ötmediğini, yeşil bitki örtüsünün kuraklaştığını görüyoruz. Bu, aslında gelir düzeyinizden bağımsız olarak her biriniz için bir fakirliktir. Lütfen tekstil ürünlerinizi atmayın. Onları bir tekstil geri dönüşüm kutusuna atın. Ülkemizde geri dönüştürülmüş tekstil yapan tesislerimiz var. Onların bu tekstil atığına yani hammadde girdisine çok ihtiyaçları var.”

Yorum yaz