Gülin Yücel ve Levent Kurnaz, sürdürülebilirlik konuları henüz şu anki kadar gündem oluşturmadan önce, bu konu hakkında düşünmeye, yazmaya ve çalışmaya başladı. Her tür paydaşın konuyu doğru anlaması ve doğru noktalardan harekete geçebilmesi için mücadele veriyorlar.
Bu mücadelenin kitap olarak ilk çalışması “Yeni Gerçeğimiz: Sürdürülebilirlik” oldu. Bu kitapta, sürdürülebilirlik gibi geniş bir kavrama tarihsel bir perspektifle baktılar, özellikle iklim krizi kavramını, tarımdan mülteciliğe pek çok açıdan irdelediler. Bu ilk kitabı, şu soruya cevap arayan bir makale ile bitirmişlerdi: “At gitsin’ kültüründen ‘döngüsel ekonomi’ kültürüne nasıl geleceğiz?”
Bu soru, daha kapsamlı bir yanıtı hak ediyordu ve bu ihtiyaç, Döngüsel Ekonomikitabının ortaya çıkışında itici güç oldu. Tarımdan lojistiğe, tekstilden şehirciliğe döngüsel bir bakışa nasıl kavuşabiliriz? İşte Döngüsel Ekonomi kitabıyla Gülin Yücel ve Levent Kurnaz, bize bu konularda ışık tutuyor.
Sürdürülebilirlik ve kitap çalışması hakkında konuşan Gülin Yücel, şu ifadeleri kullandı:
“Endüstri Devrimi’nden bu tarafa ortalama hava sıcaklığını 1.3° arttırdık. İklimi ısıtmış durumdayız… Biz, klimalı evlerimizde otururuz sıcaklığın arttığı günlerde hiç sokağa çıkmayız diyemeyiz. Herkes böyle yapsa enerjimiz yetmez, elektrik darboğazına gireriz. Elektrik altyapılarımız da buna göre planlanmamıştır; hepimiz aynı anda klima kullanamayız. Bunun bir de doğa sistemlerine etkisi var. Sıcaklık arttıkça, buharlaşma artacak ve sularımız bize yetmeyecek.”
Biyoçeşitliliğin 1970’lerden bu yana yüzde 69 azaldığını kaydeden Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: