Kremlin, Rus lideri Putin’in Xinhua haber ajansına röportajını yayınladı.
Yemin ederek yeni dönem görevine başladıktan sonra onu tebrik eden ilk ülkenin Çin olduğuna dikkat çeken Putin, “Rusya Federasyonu Başkanı göreve başladıktan sonra ziyaret edeceğim ilk devlet olarak Çin’den yana seçim yapmamı belirleyen şey, ülkelerimiz arasında benzeri görülmemiş düzeydeki stratejik ortaklık oldu” ifadesini kullandı.
‘Batı’nın dayatmalarına karşıyız’
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmeler için “güncel sorunlarla ilgili görüş alış verişi” nitelendirmesinde bulunan Rusya lideri, uluslararası gündemdeki anahtar konularda iki ülkenin benzer görüşlere sahip olduğunu kaydetti.
Rusya ve Çin’in, uluslararası hukukun üstünlüğünü ve Birleşmiş Milletler’in merkezi rol oynadığı geniş kapsamlı güvenliği savunduğunu dile getiren Putin, her iki ülkenin 'Batı’nın uyduruk kurallara dayanan yalancı ve ikiyüzlü düzeni dayatma girişimlerini' reddettiğini belirtti.
Putin, “Günümüz Rusya-Çin bağları ideolojiden ve siyasi konjonktürden bağımsız. İki ülke asırlardır süren yakın kültürel ve insani bağlarla birbirine ayrılmaz bir şekilde kenetlenmiştir” dedi.
‘Ticaretimizi iki katına çıkardık’
Batı’daki ekonomik çalkantılar karşısında Rusya ve Çin’in ekonomide elde ettiği başarıların seçilen bağımsızlık yolunun doğru olduğunu kanıtladığını söyleyen Rusya Devlet Başkanı, Moskova ve Pekin’in karşılıklı yarara dayalı ekonomik bağları geliştirme yolunu bilinçli bir şekilde seçtiğini kaydetti.
Halihazırda iki ülke arasındaki ticaretin yaklaşık 20 trilyon ruble veya yaklaşık 1.6 trilyon yuan (yaklaşık 7 trilyon TL) olduğunu anımsatan Putin, “Çin, 13 yıldır en büyük iş ortağımız konumunda bulunuyor. Rusya da 2023’te Çin’in ticari ortakları sıralamasında dördüncü sıraya yükseldi” ifadesini kullandı.
İki ülkenin son beş yılda ticareti iki katına çıkararak 111 milyar dolardan 227 milyar 800 milyon dolara ulaştırdıklarını kaydeden Rus lider, iki ülke şirketleri arasındaki para transferlerinin en az yüzde 90’ının ulusal para birimleriyle yapıldığını vurguladı.
İkili ekonomik ilişkilerin çok büyük potansiyele sahip olduğunu söyleyen Putin, Moskova ve Pekin’in sanayi, uzay, barışçıl atom ve ileri teknoloji sektörlerindeki işbirliğini daha da yakınlaştırmaya çalışacaklarını belirtti.
‘Başlıca sorun garantilerin güvenirliği’
Batı’nın uluslararası hukuka değil kendi kurallarına dayanan bir dünya düzeni görmek istediği için Ukrayna’yla ilgili görüşmelerin başlıca sorunun garantilerin güvenirliği olduğunu söyleyen Putin, şunu dedi:
“Bu çatışmaya barışçıl araçlarla kapsamlı, sürdürülebilir ve adil bir çözüm istiyoruz. Ukrayna konusunda diyaloğa açığız. Ama bu görüşmeler, çatışmaya dahil olan tüm tarafların çıkarlarını dikkate almalı. Buna, bizim çıkarlarımız da dahil.”
Ama Ukrayna ve Batı’daki hamilerinin eşit, dürüst ve açık diyaloğa hazır olmadığını kaydeden Rus lider, Çin’in Ukrayna krizinin çözümüne sergilediği yaklaşımları olumlu değerlendirdi.
‘Tüm hedeflere ulaşılacak’
Batılı elitlerin Rusya’yı izole ederek ‘cezalandırmaya’ ve zayıflatmaya, yasa dışı yollarla Rusya’nın varlıklarını gasp etmeye çalıştığını, ama ülkenin tüm stratejik planlarının hayata geçirileceğini söyleyen Putin, bunun için Rusların iradeye, ihtiyaç duyduğu tüm kaynaklara ve imkanlara sahip olduğunu belirtti.
Rusya’nın, dünyanın en büyük dört ekonomilerinden biri olma hedefini belirlediğini kaydeden Rusya Devlet Başkanı, “Ama bizim için birincil öneme sahip olan kalite, her alandaki kalkınmanın etkinliği ve vatandaşlarımızın refah düzeyinin artması” diye ekledi.