EKONOMİ PANORAMA

Türkiye'nin yenilenebilir enerji projeleri ne durumda? Yapay zekanın sektördeki etkileri neler?

IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, Erdal Kaplanseren’le Ekonomi Panorama’ya konuk oldu.
Sitede oku
Yenilenebilir enerjinin giderek artan iklim krizi ile birlikte öneminin arttığını vurgulayan Kızılok, şunları söyledi:

“Bu çok kritik bir konu. İklim değişikliği noktasına gitmemiz gerekiyor yenilenebilir enerjiyi tartıştığımız zaman. IC Enterra olarak tamamen hidroelektrik ve güneş enerjisi santrallerinden oluşan, yenilenebilir kaynaklarla dolu bir portföye sahibiz. 25 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. IC Enterra’nın yeniden yapılanmasıyla birlikte iki yıldır bu şirkette görev alıyorum. Sektörde de geçmişim var. Sürecin nasıl geliştiğini gördüm. 20-25 yıl önce başladığımızda, küresel ısınmanın emaresi olan artı bir buçuk derece teori safhasındaydı. Bugün ne yazık ki hayatımızın bir gerçeği noktasına geldi. Bunu yönetebilmenin en mühim yolu da yenilenebilir enerjiden geçiyor. Tüm dünya bir imalat endeksi üstüne kurulu. Dünya üretimle var oluyor. Her üretimin temel girdisi de enerji. Bu enerjiyi doğayı kirleten kaynaklardan üretmek, nötr kaynaklardan üretmek veya yenilenebilir kaynaklardan üretmek gibi alternatifleriniz var. Buna bir noktada katkıda bulunmak istiyorsanız yenilenebilir kaynaklara dönmeniz gerekiyor.”

Yenilenebilir enerjide teknolojik gelişimler ile birlikte verimliliğin artmaya devam ettiğini dile getiren Taşkın Kızılok, yüzde 50 bandında verimliliğin çok uzak olmadığını belirtti:

“Bundan 10-20 yıl öncesine bakarsak, yenilenebilir enerji maliyetleri bugün çok daha aşağı geldi. Alım gücüne daha uygun bir noktaya geldi yenilenebilir enerji yatırımları. Hala istenen seviyelerde mi? Bunun için hala yolumuz olduğunu düşünüyorum. Bilhassa verimlilik anlamında. Enerji ürettiğimiz teknik ekipmanların verimliliği her geçen gün artıyor. Eskiden yüzde 12-13 ile ifade edilen güneş enerjisi santrali verimliliği bugün yüzde 20-22 seviyesinde. Yarın bunu yüzde 50 seviyesine çıkarınca maliyetiniz yüzde 60 oranında azalacak. Maliyetler düşmeye devam ediyor ve teknolojik gelişmeler yolumuzu açıyor.”

Taşkın Kızılok, IC Enterra’nın projelerini ve faaliyetlerini şu ifadelerle anlattı:

“Bizim halihazırda Türkiye’nin 8 farklı şehrinde 9 tane hidroelektrik santralimiz var. Mersin, Tokat, Erzincan, Trabzon, Giresun gibi şehirlerde toplam 9 hidroelektrik santralimiz var. Bunlarda 388 megawatt’lık bir güce sahibiz. 388 megawatt’lık kurulu güç ve üretilen elektrikle birçok şehrin elektriğini aylarca sağlayabiliyoruz. Bunun haricinde yatırımı devam eden ve bu yıl içinde devreye almayı hedeflediğimiz 136 megawatt’lık bir güneş enerjisi projemiz var Hatay’da. Bu projeye ayrıca önem veriyoruz. Deprem felaketini asrın felaketi diye adlandırıyoruz. Biz bu felaketten önce başlamıştık projeye. Yaşanan deprem felaketinden sonra yatırıma yoğunlaştık bölgeye katkıda bulunmak için. Bu, Hatay’ın yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilecek bir santral. Bunun haricinde depolamalı güneş ve rüzgar enerjisi santralları başvurularımız var. Onları da yakın zamanda hayata geçirmeyi umuyoruz.”

Türkiye’nin yenilenebilir enerjide dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunduğunun altını çizen Kızılok, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genelde Türkiye ve dünyayı karşılaştırınca ‘Treni kaçırıyoruz’ gibi yorumlar oluyor. Fakat özellikle yenilenebilir enerji sektöründe durum böyle değil. Dünya ile aynı trendleri takip eden, dünyayla benzer süreçleri yaşayan ve hatta bazı alanlarda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyoruz yenilenebilir enerji sürecinde. Bizim 2030-2050 dönemine ait sıfır emisyon, yenilenebilir enerjinin toplam enerji üretimindeki payının yükseltilmesi olsun, bu hedeflerimiz Avrupa’ya göre daha agresif. Yeni gelen kurulu gücümüzün yüzde 90’dan fazlası tamamen yenilenebilir enerjiden geliyor. Önümüzdeki dönemde bekleyen proje stokları da tamamen yenilenebilir enerjiden oluşuyor. Çok iyi bir durumdayız. Türkiye’de geçmiş yıllarda hidroelektrik santralleri çok ciddi anlamda kuruldu. Hidroelektrik santral kurulu gücümüz yüksek. Şimdi güneşte büyük bir potansiyel var. Güneş enerjisi sektöründe patlama oldu. Bir sonraki turda rüzgarlar tekrar gelecek. Halihazırda 10 bin megawatt rüzgar enerjisi gücümüz var. Bunun da ikiye katlanmasını beklerim.”
Yapay zekanın enerji üretim sektöründe verimliliği hangi alanlarda ne şekilde artırdığını anlatan Taşkın Kızılok, şunları söyledi:
“Yapay zeka sektörümüzü etkiliyor elbette. Yapay zekayı kullanarak üretim ile tüketim arasındaki optimizasyonu daha iyi yapabiliyorsunuz. Yapay zekayı kullanarak her ne üretiyorsanız, üretimde optimizasyon yaptığınız için elektrik ve doğalgaz tüketimi azalıyor. Önümüzdeki döneme ilişkin hava tahminlerini daha verimli yapabildiğiniz için üretim planlamasında iyileşme yaşanıyor. Rüzgarın ne zaman eseceğini daha iyi öngörüyorsunuz. Piyasada elektriğin hangi seviyeden fiyatlanacağını öngörüp pozisyon alabiliyorsunuz. Neticede bir elektrik borsası var ülkemizde. Mesela 15 sene önce çalıştığım bir yerde, üretim optimizasyon yazılımı geliştirmişt bir danışman firmayla birlikte. Yurt dışından bir modül almıştık. Neural Network vardı. Biz modelleri çalıştırıp manuel veri girince, modül de örüntüleri öğreniyordu. O dönem bu bizim için çok büyük bir olaydı. Fakat bugün en basit modeller bile yapabiliyor bunu. Bugün artık verileri kendisi alıp işleyebiliyor. Son 15 senede geldiğimiz boyut çok ileri seviyede.”
Yorum yaz