Valday Uluslararası Tartışma Kulübü kapsamında düzenlenen ‘4. Orta Asya Konferansı'nın açılışında konuşan Galuzin, “Washington ve Brüksel'in süper bir görevi yerine getirmek için kirli bir oyun oynadıklarını görüyoruz” ifadelerini kullanırken, Batı’nın, bölgenin doğal kaynak tabanına erişim sağlamak ve içinden geçen ulaşım arterlerinin yanı sıra su kullanım sistemini kontrol etmek amacında olduğunun altını çizdi.
Belirlenen bu hedeflere ulaşıldığında, Orta Asya devletlerindeki hükümetlerin Batı için bir yol arkadaşı olmaktan çıkacağını, buna bağlı olarak Batı tarafından yaygın olarak uygulanan renkli devrimler tehdidinin artacağını varsaydıklarını açıklayan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, bu çerçevede, ülkesinin, bölge ülkeleri için güvenilir bir ortak olmaya devam ettiğini ve bu ülkelerin ulusal çıkarları doğrultusunda gelişme haklarını savunduğunu vurguladı.
'Orta Asya, Batı ile yakınlaşmanın yaratacığı risklerin farkında'
Galuzin, Orta Asyalı liderlerin Batı ile aşırı yakınlaşmanın ve Rusya'ya karşı yaptırımlara katılmanın yarattığı risklerin kesinlikle farkında olduklarına dikkat çektiği konuşmasını şe şekilde sürdürdü:
Düşmanlarımızın stratejik hesapları çok açık: Rusya ile Orta Asya cumhuriyetleri arasına nifak sokarak ilişkilerini bozmak. Görünen o ki, Okyanus otesindekiler ve Brüksel, safça Orta Asya ülkelerinin Batı'nın bölgedeki yayılmasına direnmeyeceğine inanıyor. Orta Asya başkentlerinin, Batı ile aşırı yakınlaşmanın, onun vaatlerini yerine getirmenin ve Rusya karşıtı kısıtlamalara katılmanın tüm risklerinin ve potansiyel zararlarının farkında olduğuna inanıyoruz.
Konuşmasında göç ve terörizm ile ilgili dikkat çekici bağlantıya da değinen Galuzin, göçmen akınının terörizm için bir boşluk oluşturmaması için çalıştıklarını açıklarken, Rusya’nın Orta Asyalı ortaklarıyla birlikte yasal göç alanında terörist ideolojinin sızması için hiçbir boşluk kalmamasını sağlamaya çabaladığının altını çizdi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, “Göç alanındaki işbirliğimizi en iyi hale getirmek için ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. Özellikle de Rusya'da çalışmak üzere gelecekler için gerekli yasal süreçlerinin daha düzenli hale getirilmesi, ilgili tüm tarafların çıkarlarının dikkate alınması ve terörist ve aşırılık yanlısı ideolojinin ülkemize sızması için bir boşluk olmaması gerekiyor. Rusya olarak, aynı zamanda terörizm ve aşırıcılığın ne dini ne de milliyeti olduğuna inanıyoruz” dedi.
Diplomat, Rus işgücü piyasasının Orta Asya'dan gelen göçmenler için bir alternatif haline geldiğini de söylerken, göçmen işçiler tarafından gerçekleştirilen para transferlerinin her yıl Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan'daki milyonlarca haneye gelir sağladığını sözlerine ekledi.