Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze, ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi Danışmanı Derek Chollet ile yaptığı görüşmede, Gürcistan'da 2020-2023 yıllarında eski bir ABD büyükelçisinin yanı sıra yabancı destekli STK'ların desteğiyle iki darbe girişiminden duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi.
Kobakhidze bu darbe girişimlerinin başarılı olması halinde Gürcistan'da Rusya'ya karşı ikinci bir askeri cephe açılmak istendiğini vurguladı.
Kobakhidze sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Sayın Chollet'e, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından şeffaflık yasa tasarısı ve sokak gösterileri hakkında yapılan yanlış açıklamaların, 2020-2023 yıllarında eski ABD Büyükelçisi tarafından yapılan ve yabancılar tarafından finanse edilen aktörler tarafından fonlanan ve o dönemde darbe süreçlerinin desteklenmesine hizmet eden benzer yanlış açıklamaları hatırlattığını ifade ettim.
Kobakhidze, o dönemde ABD büyükelçisinin Gürcistan'daki açıklamalarının da darbe süreçlerini şiddetli bir şekilde desteklemeye hizmet ettiğini ifade etti.
Başbakan Kobakhidze ayrıca görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada Gürcistan'daki protestolara yönelik polis müdahelesinin eleştirilmesine yönelik, “New York'taki öğrenci protestosunun acımasızca dağıtılması konusunda Sayın Chollet'e endişelerimi ifade etmedim” cümlelerini kaydetti.
Derek Chollet de Gürcistan Başbakanı ile yaptığı görüşmeyi sosyal medya hesabında duyurarak, ABD'nin Gürcistan hükümetini Gürcistan'ın Avrupa-Atlantik geleceğine olan bağlılığını bir kez daha teyit etmeye çağırdığını kaydetti.
Scholle açıklamasında, “Bugün Başbakan Kobakhidze'ye Gürcistan'ın mevcut gidişatına ilişkin endişelerimizi dile getirdik. Hükümetin düşmanca söylemi ve anti-demokratik yasalara verdiği destek Gürcistan'ın Avrupa-Atlantik geleceğini tehdit ediyor" dedi.
Darbe girişimleri
Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze Nisan ayında düzenlediği bir basın toplantısında STK'ların Gürcistan'da 2020 ve 2022 yıllarında iki kez nasıl devrim yapmaya çalıştıklarını anlatmıştı.
Kobakhidze açıklamasında, 2020 parlamento seçimleri sırasında, Uluslararası Adil Seçim ve Demokrasi Derneği (ISFED) adlı STK'nın paralel bir oy sayımı ile sonuçlarını tahrif ettiğini ve bunu ancak beş hafta sonra kabul ettiğini belirtmiş ve ayrıca protokollerdeki fazlalıklar ve Seçim Kurulu'nun sonuçları geç açıkladığı iddiaları hakkında da yanlış bilgiler yayıldığını dile getirmişti.
Kobakhidze, “Tüm bunlara dayanarak, bu seçimlerin sözde tarihteki en kötü seçimler olduğuna dair yanlış bir sonucu kamuoyuna duyurdular” cümlelerini kaydetmişti.
Radikal muhalefeti bu hususları parlamentoyu sabote etmek için bir bahane olarak kullandığının altını çizen Kobakhidze, seçimler sonucunda parlamentoda görev alan muhalefet üyelerinin, seçimlere hile karıştırıldığını iddia ederek yasama organında çalışmayı reddettiğini vurgulamıştı.
Tüm bu hadiseler neticesinde, Kobakhidze'nin de belirttiği gibi, 19 Nisan 2020'de yetkililer Avrupa Konseyi başkanı tarafından yapılan ve 'Charles Michel Anlaşması' olarak adlandırılan imzalamak zorunda kaldılar. Bu anlaşma Gürcistan'da 'anayasaya aykırı ve esaret altında bir siyasi anlaşma' olarak nitelendirilmişti.
Anlaşma uyarınca yetkililer, o yılın sonbaharında yapılacak yerel seçimlerde oyların en az yüzde 43'ünü kazanamamaları halinde erken parlamento seçimlerine gitmeyi taahhüt etmiştiler. Ancak Gürcü Rüyası bu engeli aştı.
Kobakhidze açıklamasında bu sürecin amacının halkın iradesine karşı hükümeti değiştirmek olduğunu ancak gerçekleşmediğini dile getirmişti. Kobakhidze bunun ilk darbe girişimi olduğunu dile getirmişti.
Kobakhidze, sivil toplum kuruluşlarının ikinci devrim girişiminin Haziran 2022'de olduğunu söylemiş ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü Gürcistan Başkanı Eka Gigauri'nin de aralarında bulunduğu bazı büyük STK başkanlarının 'Home to Europe' adlı hükümet karşıtı mitingde sahneden yaptıkları konuşmayı kanıt olarak göstermişti.
Bu hususa ilişkin açıklamasında Kobakhidze, “İlgili kaynaklardan fon alan bu STK'lar doğrudan sahneye çıktı, hükümetin istifasını talep etti. Kendi katılımlarıyla bir hükümet kurulmasını istediler. Bu, darbe sürecine doğrudan bir katılımdı” cümlelerini zikretmişti.
Kobakhidze yaptığı açıklamada sivil toplum örgütlerinin başarıya ulaşacaklarını umdukları için her şeyi göze aldıklarını ancak planlarının başarısız olduğunu belirterek, “Eğer ‘Yabancı Nüfuzunun Şeffaflığı’ yasası o zaman işleseydi, inanıyorum ki STK'lar tüm bunlara cesaret edemez ve bağışçıların itibarına daha fazla özen gösterirdi” cümlelerinin altını çizmişti.