Lukaşenko'dan Polonya ve Baltık ülkelerinin yıkılacağı uyarısı
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Polonya ve Baltık ülkelerinin tamamen yok edilmeleri ve ileride doğuya gerçekleşecek saldırı için kale görevi görmek için topraklarından vazgeçtiklerini söyledi.
Sitede okuBelarus Halk Meclisi toplantısında konuşan Lukaşenko, Washington ve Brüksel’in, Rusya ve Belarus'un etrafında dost olmayan devletlerden oluşan bir cephe oluşturmaya devam ederken NATO'nun daha da genişleyeceğini beklediğini vurgulayarak, “Belarus topraklarına nükleer silah yerleştirdiğimiz için çatışmalarda ilk saldırıya maruz kalacağımız konusunda bizi sürekli suçluyorlardı. Ancak Polonya ve Baltık devletleri, onları tamamen yok etmek ve doğuya doğru saldırı için kaleler oluşturmak üzere topraklarını vererek kendisini yıkıma teslim etti” ifadelerini kullandı.
‘Batı, Rusya etrafında düşman devletlerden oluşan cephe oluşturuyor’
Belarus lideri Lukaşenko, NATO’nun genişlemeye devam etmesini beklediğine vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:
Amerikalılar, Moskova ve Minsk’in düşman imajını yaratmayı başardı. Washington sürekli olarak Belarus ve Rusya’ya yönelik saldırgan söylemleri teşvik ediyor, NATO'nun bize yönelik düşmanlığının derecesini sürekli artırıyor. Finlandiya ve İsveç’i de içine alan Kuzey Atlantik İttifakı’nın genişlemesiyle Washington ve Brüksel, Rusya etrafında hasım ülkeler kuşağını oluşturmaya devam ediyor. Sırada Avrupa’nın diğer ülkelerinin de ittifaka katılması var.
Batı’nın amacının bölgede yangını büyütmek olduğunu kaydeden Lukaşenko, ABD ve NATO'nun Avrupa'daki tatbikatlarını örnek verdiği konuşmasına, “Mayıs sonuna kadar yapılacak bu tatbikatların amacı ve niteliği, Batı’nın bölgemizi potansiyel savaş sahnesi olarak değerlendirdiğini gösteriyor. Düşman belirlendi. Rusya ve Belarus” diye devam etti.
‘Zelenskiy’in barış formülü’ gerçekçi değil’
Lukaşenko, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in barış formülü gibi radikal çözümlerinin gerçek dışı olduğuna da dikkt çekerken, Rusya’nın Kırım dahil yeni bölgelerden çekilmeyeceğini belirtti.
Belarus lideri, “Volodya (Vladimir) Zelenskiy’in formülü gibi radikal çözümler sürmeye gerek yok. Bu formül yurtsever gibi görünebilir, ama gerçekçi değil. Artık bugün gerçekçi değil. Rusya bugün Kırım’dan ve Novorossiya dediği doğu bölgelerden çekilmeyecek. Neden gitmeyecekler biliyor musunuz? Çünkü müzakereler için kabul edilemez öneriler sürerseniz, bu, benzer talepleri öne süren tarafın müzakerelere hazır olmadığı anlamına gelir” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’daki özel askeri harekat bölgesindeki duruma da değinen Lukaşenko, ağır çatışmaların devam ettiğini belirterek bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
Rusya yavaş yavaş, 500 metre, bir kilometre, 2-3 kilometre, cephenin farklı kısımlarında farklı olsa da ama her gün ilerliyor. Rus birliklerinin bazı yerleşimleri özgürleştirdiğini biliyorsunuz. Ama bu çok yavaş bir ilerleme. Halkımızın söylediği gibi bir Zugzwang (satrançta yapabilecek iyi bir hamlenin kalmaması) oluştu. Ne Ukraynalılar ne de Ruslar. Hareket var ama istenilen şekilde değil. Böyle bir durum, barış anlaşması için çok uygun.
Polonya'nın Belarus’tan agresif eylemler beklememesi gerektiğini söyleyen Lukaşenko, Varşova’nın politikalarını şöyle değerlendirdi:
Yorum yapmaktan kendimi alamıyorum. Bu zavallı Polonya'da zaten çalışacak kimse yok, İşsizlik diz boyu ve sorunlar tavan yapmış durumda, Hangi savaşları hayal ediyorlar, onları kim sağlayacak? Sonuçta, savaş güçlü bir ekonomi gerektirir ve Avrupa Birliği'nden sübvansiyonlar ve ABD’nin yardımlarıyla oturuyorlar. Peki neden buna ihtiyaçları var? Onlarla savaşmayacağımızı ve Belarus topraklarından Polonya devletine ve halkına karşı herhangi bir saldırgan eylem beklememeleri gerektiğini defalarca söyledim ve uyardım. Buna ihtiyacımız yok.
Batılı ülkelerin Ukrayna'yı yeni silah tedariki ve mali yardım vaatleriyle ‘tasması kısa tutulan’ bir uyuşturucu bağımlısı haline getirdiğine dikkat çeken Belarus lideri, konuşmasını, “Bölgedeki askeri tehlike düzeyine bakıldığında, az önce bahsettiğim Ukrayna topraklarındaki silahlı çatışma özel bir ilgiyi hak ediyor. Batılı devletler koalisyonu bunu kasıtlı olarak sürüncemede bırakıyor. Ukrayna'yı, uzun menzilli silahlar ve mali yardım da dahil olmak üzere yeni dozlarda ilave silah vaatleriyle tasması kısa tutulan bir uyuşturucu bağımlısına dönüştürdüler” diye tamamladı.
Lukaşenko, yurtdışına giden Belarus muhalefet temsilcilerinin ülkedeki bölgelerden birini ele geçirmek, orada yeni bir hükümet ilan etmek ve NATO birliklerini oraya sokmak istediklerini de vurgularken, bu bölgenin Kobrin olarak adlandırıldığı aktardı.
Belarus lideri, ülke topraklarına bir saldırı olması durumunda saldırganın hem Minsk hem de Moskova'dan her türlü silahla anında yanıt alacağının da altını çizdi.
‘Ukrayna bin kadar Belaruslu militan eğitti’
Belarus Devlet Güvenlik Komitesi (KGB) Başkanı Ivan Tertel, toplantıda yaptığı açıklamasında, Ukrayna'da eğitilen aşırı radikal militanların Belarus sınırındaki bir yerleşim birimini ele geçirmeyi planladıklarını söyledi.
Tertel, “Belarus Gönüllü Birlikleri ile birlikte Kalinovsky Alayı, Volod ve Litvin gibi aşırı radikal taburları kendi topraklarında barındıran Ukrayna makamlarının politikası özellikle endişe vericidir. Komşu devletin özel servisleri tarafından bilinen bu oluşumların militanları, sınır yerleşimlerinden birinin ele geçirilmesi ve yurtdışında hazırlanan planla Belarus topraklarına silahlı bir işgale hazırlandılar" diye konuştu.
Tertel, Belarus'ta gizli terör hücreleri oluşturulduğunu ve bunların yasadışı silahlı grupların ülkeye girmesiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkacağını kaydederken, bu grupların Minsk'teki Amerikan, Alman, İsveç ve Polonya vakıflarının mali kaynakları tarafından desteklendiğini belirtti.
Belarus Devlet Güvenlik Komitesi Başkanı, aynı zamanda Litvanya ve Polonya'daki radikallerin Belarus topraklarındaki kritik altyapı tesislerini vurmak için savaş dronları ürettiğini de sözlerine ekledi.
Belarus Halk Meclisi yeni anayasal statü altında Minsk'te toplanırken, toplantıda ülkenin yeni askeri doktrini ve Belarus'un ulusal güvenlik konseptine ilişkin taslakların onaylanmasına karar vermesi bekleniyor.
Zelenskiy'in barış formülü ne?
Zelenskiy, Kasım 2022 ortasında G20 Zirvesi katılımcılarına video konferans bağlantısı aracılığıyla yaptığı konuşmada, Moskova'nın pozisyonunu dikkate almayan sözde 10 maddelik bir barış planı ortaya koymuş, Rus Silahlı Kuvvetlerinin Kırım dahil olmak üzere 1991 sınırlarından tamamen çekilmesini ileri sürmüştü.
Zelenskiy, önerisinde, radyasyon ve nükleer güvenliği, gıda güvenliği, enerji güvenliği, tüm mahkumların ve sürgün edilenlerin serbest bırakılması, BM Şartı'nın uygulanması, toprak bütünlüğü ve dünya düzeninin sağlanması, Rus birliklerinin geri çekilmesi ve çatışmaların sona erdirilmesi, adaletin iadesi, ekolojik sorunların önlenmesi, gerginliğin engellenmesi ve tarafların savaşın sona erdiğini teyit eden bir belge imzalaması gibi başlıklar kullandı.
Zelenskiy’in önerdiği plana göre referandum sonrası Rusya’ya ait olan Donetsk, Lugansk, Zaporojye, Herson ve Kırım’ın Ukrayna topraklarına yeniden geri kazandırılması teklif ediliyor.
Zelenskiy, aynı zamanda ülkesinin NATO’ya üyeliği hedeflediğinin altını çiziyor.
Zirvede bulunan liderlere seslenen Zelenskiy, G20'yi birkaç kez ‘G19’ olarak adlandırdı ve Rusya'nın bundan "dışlanması gerektiğini" ima etti.
Barış formülüne göre Rusya’nın Karadeniz ve Azak Denizi'ndeki münhasır ekonomik bölgenin kontrolünün Ukrayna'ya iade edilmesi de istenirken, Zelenskiy’in planını değerlendiren Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Kiev'in barışçıl çözüme ilişkin açıklamalarının mevcut gerçekler dikkate alınmadan yapıldığının altını çizmişti.
Lavrov, Zelenskiy’nin barış formülünün neden tehlikeli olduğunu açıklamıştı
Geçtiğimiz ağustos ayında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, diplomatik temalı “Uluslararası Hayat” dergisine verdiği röportajda, Batı’nın kabul etmesi için herkese baskı uyguladığı ‘Zelenskiy (Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) formülünün’ Kiev’in yok etmeyi vaat ettiği milyonlarca Rus’un kaderini tehlike altına atacağını söylemişti.
Zelenskiy formülünü zorlamak için Batı tarafından kur yapılan herkesin, Kiev rejiminin Ukrayna’nın doğusunda açıkça yok etmeyi vaat ettiği halkın kaderinin tehlikede olduğunun farkında olması gerektiğini vurgulayan Lavrov, Anglo-Saksonlar ve müttefiklerinin insan haklarını ve ulusal azınlıkların haklarını ihlal eden, terör eylemlerini de haklı çıkaran Kiev’deki Nazileri savunduğunun altını çizdi.
Lavrov, “Dünyadaki son on yılda oluşan gerçeklerin evriminin kabulüne dayalı ciddi bir konuşma yerine, tek amacı olabildiğince çok ülkeyi en azından bir tür çatışmaya ve cepheleşmeye çekmek amacıyla forumlar düzenliyorlar” derken, kolektif Batı’nın düzenledikleri bu etkinliklerde Rusya’nın tamamen teslim olmasından daha azını gerektirmeyen, güvenlik ihlalini görmezden gelen ve ataları yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan, milyonlarca Rus’u kaderin insafına bırakan ‘Zelenskiy formülü’nü kabul ettirmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi.
Lavrov, Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için çeşitli barışçıl girişimler olduğunu, ancak girişimler listesinde mevcut Kiev rejiminin önerisinde Rusça konuşan ve kendisini Rusya’ya yakın hissedenlerin durumunu nasıl gördüğüne dair herhangi bir ‘formül’ olmadığını vurguladı.
Ukrayna’dan gelen neo-Nazi tehditleri konusunun da herkes tarafından sessizce geçiştirildiğine dikkat çeken Rus bakan, “Bu formülde Rusça konuşanlara karşı baskılar tüm hızıyla sürdürülmek isteniyor” dedi.