ABD’li yetkililerin, Afrika’daki askeri varlıklarının işe yaramadığını, çünkü kıtadaki bazı ülkelerin demokrasi dayatılmasından bıktığını ve Rusya’ya olan güvenin giderek arttığını anlamaya başladığı belirtildi.
Politico gazetesinin aktardığına göre, ABD’li yetkililer, Nijer gibi savaştan etkilenen Afrika ülkelerine “Moskova ile bağları kesmeleri ve demokratik normları benimsemeleri” yönünde baskı yapma stratejisinin artık işe yaramadığının farkına vardı.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) eski Afrika İstihbarat Subayı Cameron Hudson, Politico gazetesine açıklamasında, “Askeri darbelerin yaşandığı tüm bu ülkeler Fransızları kovup özlerine döndükten sonra biz oradaki varlığımızı sürdürebileceğimiz umuduyla tutumumuzu değiştirerek barışçıl olmaya çalıştık. Bütün bunlar açıkça işe yaramıyor. Şimdi biz çıktık, Rusya girdi” ifadesini kullandı.
Aynı zamanda Afrikalı liderlerin, ABD’li diplomatlara ve diğer yetkililere Washington’la ilişkileri sürdürmek istediklerini söylerken ülkelerinin demokrasiyi daha fazla benimsemesi gerektiği yönündeki önerileri büyük ölçüde reddettiği kaydedildi.
Gazeteye konuşan kaynaklardan biri, “Bu hükümetlerin büyük kısmı gerçekten de onlara ne yapmaları gerektiğini söylememizi istemiyor. Batı çoktandır Afrika ülkelerine nasıl yönetilmeleri gerektiği yönünde ders veriyor ve onlar artık ‘yeter’ diyor” yorumunda bulundu.
Bazı Afrika liderlerinin, Rusya’dan gelen yardımı memnuniyetle karşılayarak Moskova’nın güvenlik alanında çok kısa süre içinde yardım sağlayabildiğini, ABD’nin ise bunu yapacak yetenekte olmadığını dile getirdiği aktarıldı.
Diğerlerinin de ABD’nin demokratik reformlar talebini reddederek Batı’nın diğer kıtalardaki müttefiklerinin yaşadığı benzer sorunları görmezden gelerek Afrika’daki demokrasiyle ilgili ders verme hakkına sahip olmadığını kaydettiği belirtildi.
Pentagon’dan bir kaynağın söylediğine göre, ABD’li yetkililer kapalı kapılar ardında, demokratik sorunları olan ülkelerden tamamen çekilmenin akıllıca olmadığı, çünkü “Moskova veya Pekin gibi rakipler için büyük bir boşluk” oluşturacağı görüşünü dile getiriyor.