‘Döviz kuru frenleniyor’
“Dalgalı kur aslında kirli dalgalanma. Yani Merkez Bankası'nın müdahale ettiği bir dalgalanma. Merkez Bankası döviz alıp satıyor. Arka kapıdan satışlar var. Özellikle seçim öncesi dönemlerde. Sokaktaki vatandaşın kriz algısı dövizin fırlaması şeklinde yorumlanır. İşsizlik kriz algısı olarak yorumlanmaz. Dolayısıyla kirli bir dalgalanma var. Merkez Bankası müdahale ediyor. Kesinlikle kafasında bir kur hedefi var. Neden OVP’de ortalama dolar kuru veriyorlar? Bu öyle bir arayışın nedeni. Merkez Bankası tek başına dalgalı kurda belirleyemez ama çaba sarf eder. Niyet beyan etmese bile çaba sarf eder. Özellikle seçimden önce kuru frenliyorlar. Buna kim itiraz edebilir? Bütün bu müdahaleler oluyor. ‘Biz karışmıyoruz, piyasa kendiliğinden bunları yapıyor’ sözleri şehir efsanesidir.”
‘Tarım küçülüp sanayi dururken Türkiye 4.5 büyümüş, bu sağlıklı değil’
“Büyümenin kompozisyonunu değiştirdik. Yani artık sanayi ağırlıklı büyüme olmayacak mı? 4.5 büyüme var doğru. Ama tarım 0.2 küçülmüş. Sanayinin büyüme oranı 0.8 Olacak şey değil. Ama bakıyorsunuz inşaat sektörü 7.8; hizmetler sektörü 6.4; finans ve sigorta faaliyetleri 9.4 büyümüş. Sanayimiz ithal girdilere bağlı bir sanayi. Sanayiyi küçültürsen cari açık olmaz. Hedeflenen bu muydu? Sanmıyorum.”
‘İthal ikameci model uygulanmadan cari açık azalmaz’
“İthal ikameci sanayileşme için yeni bir model olmadan, yeni bir ithal ikameci sanayileşme stratejisi izlemeden cari açık nasıl azalır? Siz bir dönüşüm sağlayamazsanız, ithal girdilere bağımlı olan yapıyı kıramazsanız ben anlayabilmiş değilim. Çünkü bizim cari açığın temel nedenlerinden biri bu. Diğeri de ham petrole bağımlılığımız. İthal ikameci model uygulamadan cari açık azalmaz. Bugünkü büyüme kompozisyonunda olduğu gibi sanayi 0.8 büyüyorsa siz sanayiyi ihmal etmişsiniz demektir. İhmal edilmiş bir sanayide de zaten üretim yapmanın bir anlamı yok. Üretim yapmayınca da ithal girdilere bağımlılık sona ermiş olur demek istiyorum.”
‘Dengeyi bozmadan sistem düzelmez’
“Dengeleri bozmak istemiyoruz deniyor. Doğrudan vergiler yüzde 30, dolaylı vergiler yüzde 70. Dengeler dediğiniz sistem adil olmayan durum. Dengeler bozulmalı ve düzeltilmeli.”
‘İzlenecek politikanın geleceği seçim sonuçlarına bağlı’
“Eğer mevcut iktidar yerel yönetimlerde bir başarı elde ederlerse IMF’li veya IMF’siz bir kemer sıkma hiç tartışmasız gündemde. Hatta temel tercih IMF’siz. Çünkü IMF’de iyi kötü bir denetim var. Sermaye adına IMF bu denetimi yaptığı için alınan borçların kesintisiz geri dönüşünü istiyorlar. İsraf edilmesine karşılar. Onun için tasarruf tedbirlerinin çok önemli olduğunu düşünüyorlar. Tayyip Erdoğan’ın da vereceği talimatla Merkez Bankası Başkanı ve Maliye Bakanı'nın zaten ciddi bir kemer sıkma programı olacak. Orada asgari ücretin ikinci kez belirlenmesi gibi bir şey lüks olacak, böyle bir şey mümkün olmayacak ve emeklilerin bütün beklentileri boşa çıkacak. Ama seçim sonuçları istedikleri sonuçları vermezse işte o zaman Mehmet Şimşek’in bile geleceği problemli olabilir.”