YENİ ŞEYLER REHBERİ

Dördüncü mobil operatör nedir, nasıl kuruldu? Sanal mobil operatörlük hizmeti ne anlama geliyor?

Dördüncü mobil operatör nedir, nasıl kuruldu?
Sitede oku
Füsun Nebil, yeni gelen hizmetin dördüncü bir operatör olmadığını, bir sanal mobil operatör olduğunu açıkladı:
“Uzun zamandır alternatif mobil operatörleri veya dördüncü mobil operatörü konuşuyoruz. Bu konu hep gündemdeydi. Bunun adı, sanal mobil operatör işletmeciliği. Yani normal üç mobil operatörümüz var. Turkcell, Vodafone, eski Avea şimdi Türk Telekom Mobil. Bu üç operatörün mevcut şebekelerini kullanarak hizmet veren operatörlere sanal mobil operatör deniliyor. Tüm dünyada böyle sanal operatörler var. Programdan hemen önce baktım. 2022 sonu itibarıyla dünyadaki sanal mobil operatör sayısı bin 986. Onların içinde Amerika’daki yirmi milyon aboneye ulaşan şirketler de var. Dolayısıyla bu sadece pazarlamaya yönelik bir operasyon. Ama dördüncü bir operatör değil kesinlikle.”
Mobil operatörlük ile sanal mobil operatörlük arasındaki farkları anlatan Nebil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mobil operatörlük biliyorsunuz baz istasyonları dikerek, o baz istasyonlarının arasını sanılanın aksine havadan değil yerden güvenle bağlayarak verilen bir hizmet. Network cihazları kullanılıyor. Sanal operatörlük ise, bu mevcut şebekeyi kullanarak pazarlama yapan bir yer. Kendileri yeni bir şebeke kurmuyor. NetGSM’in sunacağı hizmet, Turkcell altyapısı kullanacağı için bir nevi onların hizmeti sayılabilir. Şimdi dünyada üç çeşit sanal operatör var. Bu mobil operatörleri konuşmaya başladığımız 1992-1993 yıllarından itibaren tüm dünyada var bu sanal operatör. Dünyada bin 986 tane sanal operatör var. Tüm telekom operatörlerinin iki katı bu rakam. Mobil sanal operatörün üç çeşidi var. Bir tanesi marka olanlar. Marka tanıtımı için kullanılanlar. Hatırlayalım. Bimcell, Fenercell, Teknossacell gibi. Sadece sim kartlar bu marka ile alınıyor ama hizmet yine aynı operatör. İkinci tür, pazarlama yapan. Kendi markaları oluyor. Bu marka sim kart satıyor. Kendileri bir pazarlama yapıyor. Kendi grupları olan dernekler, futbol kulübü vs. bu tür bir şey yapabilir. NetGSM ise çok büyük bir süreçten geçti. Yedi seneye karşı çabalamadan geçti. Onun yaptığı ise, yine şebekeyi bir operatörden almak ama üstüne kendi tarifelerini, kendi kampanyalarını yapmak.”
Sanal mobil operatörlerin vergi problemlerine de değinen Füsun Nebil, şu ifadeleri kullandı:

“Şimdi dünyadaki uygulamalara bakarsak bir örnek verelim. Şimdi Exetel diye bir operatör var. Amerika’da. Avustralya’ya hizmet veriyor. Söylediği şey şu: ‘Paranızın tam karşılığını veren, basit, anlaşılması kolay telefon tarifelerinin hizmet sağlayıcısı olmaktan gurur duyuyoruz’. Şimd NetGSM de böyle bir hizmet vermeyi başarırsa büyük bir iş olur. Bu tarifelerden de gelen fiyatlardan da bıktık. Ama Adem Bey burada güçlü bir pazarlama sunarsa işin büyümesi mümkün. Ama işi zor. Sen de biliyorsun. Yüzde 15 olayı var. Yani Turkcell ve Telsim ilk kurulduğu yıllarda, ki henüz emekliyorlardı malum 1990’larda, Türk Telekom’un şebekesini kullanıyorlardı. Türk Telekom’un şebekesini kullandığı yıllarda denildi ki, Türk Telekom’a da para vermesi söylendi. Bu para da yüzde 15 olarak belirlendi. Buna da ‘hazine payı’ dediler. Bu para Türk Telekom özelleştirildikten sonra özellikle hazineye ödenmeye başlandı. Bu uzun süre faturalarımızda gözüküyordu. Her telefon görüşmenize yüzde 15 hazine payı konuluyordu. Bu çok fazla protestolara konu oldu. Bugün 100 liralık konuşunca, 75 lira vergi ödüyoruz. Böyle olunca sakladılar bu durumu. Çok tepki çekti. Şimdi bunu operatörden yılsonu alıyorlar. Faturalaramızda göremiyoruz.

Bugün telefonlarımızda özel iletişim vergisi ve kdv dışında bir de yüzde 15 hazine payı alınıyor. Şimdi NetGSM dördüncü bir operatör değil. Mevcut operatör üstünden çalışan bir hizmet tarzı. Ama buna rağmen mobil sanal operatörden de yüzde 15 hazine payı isteniyor onlardan da. Yani mobil sanal operatörler, iki kere yüzde 15 vergi ödüyor. Yani onun maliyeti daha yüksek aslında.

Diğer yandan bir problem de şu: Telekom sektöründe veya rekabete açık her sektörde, etkin piyasa gücü tanımı vardır. Bu ne demektir? Piyasanın yüzde 50’sinden fazlasını elinde tutan işletmeci demektir. Bu işletmeci fiyatlarını kendi belirleyemez, rekabeti dengelemek açısından tarifeyi düzenleyici kurum belirler. Onun üzerinden hareket edilir. Şimdi etkin piyasa gücü olarak Turkcell ilan edildi kısa bir süre. Bu ilan edildiği dönemde zaten Adem Bey başvurmuş NetGSM için. Bugüne kadar Türkiye’de 24 tane şirket sanal mobil operatör kurmak için başvuruda bulunmuş. 21’i lisansını iptal etmiş durumda. Çalışamayacağını anlamışlar bu ortamda. İptal etmişler. Lisansını sürdüren üç tane var sadece.”

Yorum yaz