Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve yetkililer eşliğinde maden ocağı sahasında gazetecilere açıklama yapan İçişleri Bakanı Yerlikaya, toprak kaymasının üzerinden 6 gün geçtiğini hatırlattı.
İlk andan itibaren devlet, hükümet olarak tam bir seferberlik ruhuyla durmadan duraksamadan çalıştıklarını ifade eden Yerlikaya, şöyle konuştu:
"Bu maden ocağı, 940 hektarlık bir arazi. Hemen ardımız görmüş olduğunuz liç alanı dediğimiz yerde yaklaşık 35 milyon metreküplük bir toprak kütlesi var. 14.28'de o vakitte, toprağın kaydığı zamanda, bu ardımızdaki Sabırlı Dere Alanı dediğimiz yere yaklaşık 5 milyon metreküplük bir toprak kaymasıyla yeni bir kütle vadiye doğru geldi. Hemen arkasındaki manganez ocağı dediğimiz yer var ki, oradan geliyoruz. Orada da 1,2 milyon metreküplük bir toprak kaymasıyla yer değiştirmiş vaziyette ve hemen sırt tarafta yani toplam liç alanının olduğu yerde de devamlı karşı tepelerde iki tane konuşlandırılan jeoradarla da duraksamadan yaptığımız arama kurtarmayla ilgili, çalışmalarımızda çalışan arkadaşlarımızın güven ortamında çalışmasıyla ilgili bundan sonra olma ihtimali olan bir kaymayı anlık izliyoruz. Bunun da altını çizmek istiyorum."
Yerlikaya, arama kurtarmayla ilgili AFAD'ın başından beri 500'ün üzerinde profesyonel ekiple görev yaptığını belirterek, 2 bin 700'ü aşkın kişi, 800 en modern ve güçlü araçla bölgede çalışmaları sürdürdüklerini dile getirdi.
'Sabır, şu anda en fazla ihtiyacımızın olduğu duygu'
Araç ve insan kaynağı olarak hiçbir eksiklerinin bulunmadığını vurgulayan Yerlikaya, "Anbean buradaki bilim insanlarımızın yol göstericiliğinde, istişarelerle, işçimizden şoförüne varıncaya kadar hepimizin tek niyeti var. Bu işi olabilecek en kısa zamanda tamamlamak. Bunun için de eğer ilave araç ve insan kaynağıyla ilgili bir ihtiyacımız doğuyorsa bilin ki olabilecek en kısa sürede bunu biz tamamlıyoruz. Öncelikle 9 canımız şu anda bu toprağın altında. Yakınlarımızın her birini ziyaret ettik, devamlı da ediyoruz. Onlar da buraya zaman zaman geliyorlar. Onların akrabalarından bu maden ocağında çalışan kardeşlerimiz de var. Az önce onlarla tekraren görüştük. Onların sabrı, anlayışı için minnettarız. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi paylaşmak istiyorum. Sabır, şu anda en fazla ihtiyacımızın olduğu duygu." diye konuştu.
Yerlikaya, çalışmalarla ilgili planlarından bahsederek, şöyle devam etti:
"Böyle büyük bir toprak kütlesinin hareket ettiği bir ortamda bizim planımız basitçe şu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızdan arkadaşlarımız ve bilim insanlarımızla hemen bu ardımızdaki görmüş olduğumuz 5 milyon metreküplük hedef alanda ve arkasındaki manganez alanında toprağı geçici depolama alanı olarak az önce gelmiş olduğumuz ve tamamen Çevre Şehirciliğin bizzat talimatıyla ve yerinde yaparak oluşturmuş olduğu güvenli ortama geçici tahliye ediyoruz. Şu an için 60'a yakın ekskavatör ki en büyük hacimli ekskavatörlerle günlük bin, 1500'e yakın bir kamyon hareketiyle burayı ve hemen arkasındaki manganez ocağı, kamyonun içinde bulunduğu, toprak kaymasının olduğu yere, bu tahliye sürecini AFAD koordinasyonunda yapmaya devam ediyoruz. İklim koşulları ve özellikle jeoradarların devamlı takibiyle güvenli bir ortamla ilgili sıkıntı olmadığı müddetçe, Allah'ın izniyle aziz milletimize, bu kardeşlerimize eriştiğimizin müjdesini verebilmek için canı gönülden çalışıyoruz."
'Bir ihmal, bir kusur varsa, kesinlikle hak, adalet tecelli edecek'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışmaların her anını yakından takip ettiğini aktaran Yerlikaya, tüm ekiplerin koordineli bir çalışma yürüttüğünün altını çizdi.
Yerlikaya, bir gazetecinin adli soruşturmalardaki gelişmelerle ilgili sorusu üzerine, "Adalet Bakanı'mız sürecin takipçisi ve bağımsız Türk yargısı burada. Bir ihmal, bir kusur varsa, bilin ki kesinlikle ve kesinlikle hak, adalet tecelli edecek. Buna hiç kimsenin şüphesi olmasın. Gerek Yılmaz Bakanımız, gerekse Başsavcılığımız bununla ilgili sizleri de bizleri de aydınlatır ve süreç de benim bildiğim kadarıyla devam edecek" yanıtın verdi.
'Bu bölge tahliye edilmeye başlanmış durumda'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'da meydana gelen toprak kaymasına ilişkin, "Buradaki toprak kütlesinin taşınacağı alanın tespiti ve hazır hale getirilmesi önemliydi. Bu bölge tahliye edilmeye başlanmış durumda." dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve yetkililer eşliğinde maden ocağı sahasında gazetecilere açıklama yapan Bayraktar, kaymanın ardından oluşan kütlenin 3 ayrı noktada; mevcut yerde, dere yatağına ve arka taraftaki manganez ocağına akışı olduğunu gördüklerini belirtti.
Bakan Bayraktar, koordinasyon süreci içerisinde ilgili kurumlarla yapılan görüşmelerde en önemli konunun, toprak kütlesinin taşınacağı alanın tespiti ve oranın hazır hale getirilmesi olduğunu vurgulayarak, "Bu bölge tahliye edilmeye başlanmış durumda. Arama faaliyetiyle ilgili yoğun çaba, büyük fedakarlık ve uyum içerisinde devam ediyor" diye konuştu.
Bayraktar, arama faaliyetlerinden kısa sürede sonuç alıp hem aileleri hem de tüm milleti neticeye ulaştırmayı temenni ettiklerini dile getirdi.
Sahada çevreyle ilgili alınması gereken ciddi tedbirlerin bulunduğuna da dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bununla alakalı her türlü tedbiri almış durumdayız. Özellikle DSİ, çok yoğun çalışmayla buradaki su hareketini kontrol edip, bu sahaya tekrar suyu sokmadan farklı alanlara yöneltmekle ilgili çok hızlı çalışma yürütüyor. Onlara teşekkür ediyorum. Aşağıda sedde ile ilgili çalışmalarımız büyük oranda tamamlanmış durumda. Yani yeni bir su hareketini kontrol altına almayla alakalı bütün tedbirler alınmış durumda."
Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sürekli ölçümler yaptığına dikkati çekerek, "Şu anda gözüken, burada halk sağlığına zarar verebilecek herhangi bir şey olmadığı yönünde. Dolayısıyla o noktada da kontrollerimiz eş zamanlı, eş güdümlü şekilde devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda arama kurtarma faaliyetiyle ilgili netice almayı ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bayraktar, eski mermer ocağındaki hazırlıkların hangi aşamada olduğu ve toprağın taşınma sürecinin ne kadar süreceği sorusu üzerine, toprağın taşınması hazırlıklarının tamamlandığını bildirdi.
Bakan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının ilgili onayı verdiğini aktararak, "Nasıl bu yığın liç alanında yerleşimle alakalı onayları ÇED kapsamında ilgili Bakanlık verdiyse, orayla alakalı 'Evet buraya şu şartları hazırladığınızda, buraya döküm yapabilirsiniz.' onayını aldığımız için artık şu anda hem buradan hem de manganez ocağının olduğu yerden toprak taşınmaya başlandı. Sizi bugün oraya götüremiyoruz ama orada şu anda bu faaliyet devam ediyor. Yani yolda gördüğünüz kamyonlar oraya doğru hareket ediyor" ifadesini kullandı.
Toprak altındaki işçilere dair iz olup olmadığı sorusu üzerine Bayraktar, ekiplerin radar, dedektör ve dronlarla tespit ettikleri lokasyonlara doğru yoğun şekilde çalıştığını söyledi.
'Numunelerde herhangi bir risk şu anda gözükmüyor'
"Yakın köylerde kullanılan içme suyuna buradan, atıkların, siyanürün akmamasına yönelik nasıl çalışma yürütülüyor?" sorusunu yanıtlayan Bayraktar, şunları kaydetti:
"Şimdi buraya, bu dereye gelen temiz suyun daha yukarıdan kontrollü şekilde barajın arkasından normal temiz akış kanalına, kuşaklama dediğimiz hadiseyi DSİ çalışmış durumda. Dolayısıyla bununla alakalı herhangi bir risk görmüyoruz. Buradan şu andaki toprağın olduğu suyun, toprağın altından ilerlemesiyle alakalı da ileride biliyorsunuz sedde yapıldı. Orada da herhangi bir şekilde ölçümlerde, gözlem kuyularında aldığımız numunelerin hiçbirisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın buradaki laboratuvarında, mobil laboratuvarında ve Ankara'ya gönderdiği numunelerde herhangi bir risk şu anda gözükmüyor.
Zaten burası kuru bir dereymiş, bize söylenen bilgi ama şu anda bu toprak kalkana kadar suyu buradan hareket ettiremeyiz. Dolayısıyla bunu mutlaka başka bir yere aktarmamız lazım. Daha sonraki süreçte de DSİ bu toprak kalktıktan sonra yine buradan bir kanalla suyu aşağı doğru gönderecek."
'Şu anda çevre izin belgesinin verildiği şartlar ortadan kalktı'
Bayraktar, işçilere ulaşılsa dahi toprak kaldırma çalışmalarının devamına yönelik soruya ilişkin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının mevzuatına göre buranın mutlaka kaldırılıp farklı yerde depolanması ve istiflenmesi gerektiğini, dolayısıyla çalışmalara devam edeceklerini söyledi.
Madenin çevre izin belgesinin iptal edildiğini hatırlatan gazetecinin, "Madenin geleceğiyle ilgili başka tasarruf olacak mı?" sorusunu ise Bayraktar, şu şekilde yanıtladı:
"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, çevre izin belgesini iptal ettiler. Dolayısıyla çevre izin belgesi olmayan herhangi bir işletme, maden veya herhangi bir şeyin çalışması söz konusu değil. Dolayısıyla çevre izin belgesi şu anda iptal edilmiş durumdadır. Yani bu madenin çalışması için gerekli izinler, müsaadeler, her kurumun farklı şeyi var ama esas itibarıyla çalışma izni, faaliyet izni, çevre izin belgesi üzerinden olur. Çevre izin belgesi olmayan herhangi bir madenin çalışması söz konusu değildir. O belge olana kadar, yenilenene kadar, şayet yenilenecekse herhangi bir faaliyet söz konusu olamaz. Şu anda o çevre izin belgesinin verildiği şartlar ortadan kalktı. Onun için çevre izin belgesini bakanlığımız iptal etti."