Karadeniz tahıl anlaşmasının uzatılması konusunda sonuç alınamadığına dikkat çekilen WEF raporunda, “Şu anda Karadeniz limanlarından tahıl ve gübre nakliyesine yönelik risk, küresel gıda piyasalarında istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak için Karadeniz'den geçen gemilere eşlik edebilecek tarafsız ülkelerden oluşan bir deniz görev gücü kurularak azaltılmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Raporda, böyle bir girişimin birkaç ülkenin denizde işbirliği yapma becerisini de test edebileceğine dikkat öekerken, bu gücün daha sonra ‘diğer ihtilaflı sularda’ da uygulanabileceğinin altı çiziliyor.
Rusya’dan yanıt geldi
WEF’in yayınladığı ‘Karadeniz’de deniz gücü’ raporunu Sputnik’e değerlendiren Rusya’da parlamentonun üst kanadı Federasyon Konseyi Senatörü Andrey Klimov, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Karadeniz’de kıyısı olmayan ülkelere ait herhangi bir filonun Boğaz'dan geçemeyeceğini anımsatırken, Türkiye'nin bu anlaşmaya her zaman sıkı bir şekilde uyduğunu belirtti.
Klimov, “Bu forum kendi başına devletlerarası bir birlik değildir ve yasal olarak herhangi bir balıkçı derneğinden farkı yoktur. Bu yüzden uluslararası bir çözüm olarak ciddiye almaya değmez” diye konuştu.
Deniz seyrüsefer kurallarının varlığını hatırlatan Rus Senatör, bununla birlikte İstanbul Boğazı'ndan geçiş kurallarıyla ilgili bir anlaşmanın da bulunduğuna dikkat çektiği demecini şu şekilde sürdürdü:
“Türkiye Davos'a gitmedi bile. Karadeniz'e bazı askeri güçlerin sokulmasını iddia edenlerin Karadeniz'e kıyısı bile yok. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Karadeniz ülkesi olmayan ülkelerin orada bir çatışma olması halinde savaş gemilerini sokma hakkı yok. Türkiye bu konuda anlaşmayı titizlikle ve harfiyen yerine getirmektedir.”
Senatör, Karadeniz’de deniz gücü tartışmalarının WEF'teki ‘X hastalığı’ benzeri diğer tüm tartışmalar gibi ele alınması gerektiğini belirtirken, açıklamalarını, “Davos’a bazıları kayak yapmak için, bazıları sohbet etmek için geliyor. Yani kabaca takılıyorlar. Orada hiç iş yapılmadığını söyleyemem. orada iş yapılıyor. Öte yandan Çin gelmedi, Rusya gelmedi, Türkiye de orada değil” diyerek tamamladı.