Şimdilerde grip yani influenza enfeksiyonları doruğa çıkarken, Kovid vakalarında da önemli bir artış yaşanıyor. Ne yazık ki bu enfeksiyonlar insan sağlığını çok ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Ancak söz konusu bu hastalıklara karşı direnç ve bağışıklık sistemini güçlendirmek mümkün.
Mevsim sebzelerinin kendilerine has olağanüstü faydalı özellikleri bulunuyor. Yani kış aylarının gelmesiyle birlikte artan hastalıkların şifasını da yine besinlerle geliyor.
'Faydalı probiyotik bakteri nüfusu ne kadar fazla ve sağlıklı olursa bağışıklık sistemimiz de o oranda güçlü oluyor'
Kış sebzelerinin en önemli özelliğinin vitamin, mineral, antioksidan ve liflerden çok zengin olmaları olduğunu söyleyen Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, “İşte bu noktada liflere özelliklere değinmek istiyorum. Bizim bağışıklık sistemimizin en önemli unsuru mikrobiyom ya da mikrobiyota dediğimiz faydalı bağırsak bakterilerimizin nüfusudur. Bağırsaklarımızdaki bu faydalı probiyotik bakteriler aynı zamanda bağırsaklarımızdaki bağışıklık sistemi hücreleriyle yakın bir ilişki içindeler. Dolayısıyla faydalı probiyotik bakteri nüfusu ne kadar fazla ve sağlıklı olursa bağışıklık sistemimiz de o oranda güçlü oluyor” dedi ve ekledi:
'Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin ilk adımı bu bakterilerimizi ihtiyacı olan liflerle beslemektir'
"Bağırsaklardaki faydalı probiyotik bakterilerin yegane gıdası liflerdir. Dolayısıyla bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin ilk adımı bu bakterilerimizi ihtiyacı olan liflerle beslemektir. İşte burada kış sebzeleri devreye giriyor. Kış sebzeleri özellikle de brokoli, lahana, karnabahar, ıspanak ve pırasa gibi sebzelerin en önemli özelliklerinden biri de liflerden çok zengin olmaları. Tabii bu sebzelerin içerindeki vitamin, mineral ve antioksidanlar da işin cabası. Yani doğa bize sunduğu faydalı kış sebzeleriyle neler yememiz gerektiğini zaten söylüyor. Kış sebzelerini düzenli olarak ve değişik şekillerde kullanmak sağlığımızın en önemli sigortalarında biri. Lif deyince kompleks karbonhidratlar ve lif zengini diğer gıdaları da unutmamak gerekir."
'Meyvelerin kraliçesi olarak adlandırılan narı ihmal etmemek gerekir'
Bakliyat, tam tahıllar, yulaf ezmesi, keten tohumu, ceviz gibi kuru yemişlerin aynı zamanda liflerden de çok zengin olduğuna değinen Prof. Dr. Yörükoğlu, “Bağışıklık sistemini güçlendirmenin bir yolu da vitaminlerden zengin beslenmektir. Doğa bu konuda da bize yardımcı oluyor. Başta C vitamini olmak üzere vitaminler ve antioksidanlardan zengin kış meyvelerinden portakal, mandalina, greyfurt ve meyvelerin kraliçesi olarak adlandırılan narı ihmal etmemek gerekir. Günde bir porsiyon yani yumruk kadar meyve yemek sağlığımızın en önemli sigortalarından biri” diye konuştu.
'En iyi virüssavar: sarımsak, zeytin yaprağı kekik'
“Hastalıklara karşı kış beslenmesinin bir diğer stratejisi de virüslere karşı etkili olduğunu bildiğimiz bazı besinleri kullanmak” diyen Yörükoğlu, “Virüslere karşı etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanan gıdalar var. Bunlar; sarımsak, kekik, biberiye, nane, zencefil, fesleğen ve zeytin yaprağı. Sarımsak binlerce yıldır sağlıklı özellikleri nedeniyle kullanılan bir besin. Antibiyotik ve antiviral etkilere sahip olan sarımsağı, diş diş yemek çok akıllı bir iş değil. Ancak bu mevsimde sarımsağın uyabildiği her türlü yemeğe bol miktarda eklemekte büyük fayda var” bilgilerini paylaştı.
'Bu bitkilerin çaya katılması yeterli'
Antiviral etkisi olan kekik, biberiye, nane, zencefil, fesleğen ve zeytin yaprağının ise normal çaya katılabileceği gibi kendilerine has özel çaylar şeklinde de hazırlanıp içilebileceğini aktaran Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, “Zeytin yaprağı ile hazırlanan çaylarda bulunan ‘oleo rupin’ denilen bir maddenin antiviral etkileri bilimsel olarak kanıtlandı” dedi.