TÜRKİYE

Rus uzman: Türkiye'nin usta diplomasisi sayesinde ABD çıkmaza girdi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu protokolü onaylayarak Genel Kurul'un değerlendirmesine sundu. Kış tatiline giren TBMM 16 Ocak'a kadar çalışmayacak.
Sitede oku
ABD, İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin protokolün 31 Aralık'a kadar TBMM'de onaylanması bekleniyor.
Basında çıkan haberlere göre, bu sürecin Türkiye'nin ABD'den F-16 alımına onay vermesiyle eş zamanlı yürütüleceği de gündemde ancak kimin hangi aşamada hangi adımı atacağı konusu Washington'la görüşülmeye devam ediyor.

Türk-Amerikan pazarlığı nasıl sonuçlanacak?

Askeri Siyaset Bilimciler Derneği Üyesi ve Rusya Plehanov Ekonomi Üniversitesi Siyasi Analiz ve Sosyal-Psikolojik Süreçler Bölüm Başkanı Andrey Koşkin, Sputnik’e verdiği demeçte F-16'ların Türkiye'ye tedarikiyle ilgili olayların, sonuçlarının öngörülemeyen ilginç bir şekilde geliştiğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
Öncelikle Türkiye’nin bugün oldukça bağımsız bir dış politika çizgisi izlediğini belirtmek gerekiyor. Türkiye'nin Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, her şeyden önce kendi çıkarlarına yanıt veren bağımsız alanlar aradığını ve bulduğunu görüyoruz; Rusya ve çeşitli inanç ve ideolojik dünya görüşlerine sahip Müslüman ülkelerle yakınlaşma, Filistin-İsrail çatışması çerçevesinde İsrail'in zulmüne karşı mücadele, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan mültecilere yönelik politikalar. Bütün bunlar ve daha birçok bölgesel ve uluslararası meselede Türkiye önemli ve bağımsız bir rol oynuyor.
Açıkmalarına devam eden Koşkin, "İkincisi, bir yandan F-16 tedariki konusunda Türkiye ile ABD arasında yaşanan pazarlıklar, diğer yandan İsveç'in NATO'ya üyeliğiyle ilgili süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir güce layık yüksek diplomatik olgunluğunu gösteriyor. Mevcut durumda ABD, Türkiye'nin usta diplomasisi sayesinde fiilen çıkmaza girmiş durumda. Bir yandan Türkiye'ye karşı avantajlarını göstermek ve Batı askeri-siyasi bloğunda kimin söz sahibi olduğunu mümkün olan her şekilde göstermeye çalışıyorlar, diğer yandan ABD, Türkiye'yi müttefik olarak kaybetme korkusu yaşıyor. Bu, örneğin Beyaz Saray'ın çok daha ihtiyatlı bir Türkiye ile iş ilişkilerini sürdürme arzusunu açıklayabilir. F-16 savaş uçakları etrafındaki pazarlık giderek daha ilginç hale geliyor ve bu pazarlığın pek öngörülemez sonuçları olabilir" sözlerini kaydetti.
Türk-Amerikan ilişkilerinin ABD'nin tartışmasız hakimiyete sahip olduğu kolektif Batı için alışılmadık bir durum olduğunu vurgulayan Uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler alışılmışın dışında bir karektere sahip. ABD, NATO müttefikleri arasında tartışmasız otoriteye ve hakimiyete sahip olmaya alışkın. Ancak Türkiye Batı etkisinden çıktı ve üzerindeki nüfuzu her geçen gün azalıyor. Washington bugün Ankara'ya yönelik olarak ikiliklerle karakterize edilen farklı bir politika oluşturmak zorunda kalıyor. ABD'nin F-16 meselesindeki tutumunun anlamı muhtemelen budur: ‘Teslim edeceğiz ya da etmeyeceğiz.’ ABD’nin, özellikle de dünyada kendisine hegemonik bir konum sağlayacak güçlerin eksikliğini önemli ölçüde hissettiği şu dönemde Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye, ABD'nin kesinlikle ilişkilerini geliştirmek isteyeceği çok önemli bir oyuncu, ancak ABD bu ilişkileri, küçük kardeşe göre ağabey konumundan geliştirmeye çalışıyor.
GÖRÜŞ
Rus uzman Korotçenko: ABD'nin Türkiye'ye yönelik davranışları sağduyudan tamamen yoksun
Yorum yaz