POLİTİKA

Bahçeli: Bizim için AB bitmiştir, NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yürütme Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecine de değinen MHP lideri, ''Bizim için AB bitmiştir. Müzakere defteri açılmamak üzere mutlaka kapatılmalı. NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir'' ifadelerini kullandı.
Sitede oku
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklama yaptı. Bahçelinin konuşmasından bazı kesitler ise şöyle:

'Kurultay 17 Mart'ta'

"Cumhuriyet'in yeni yüzyılını omuzlayacak ekibimizle gücümüze güç katacağımıza inanıyoruz. 17 Mart'ta 4. Olağan Kurultayımızı yapacağız. MYK'da kurultay ve seçim takvimimizi ele aldık. Siyasetteki maksadımız gök kubbede hoş bir sada bırakmaktır. Hizmet edenin himmet göreceğini de gayet iyi bilmekteyiz."

Bahçeli'den AB ve NATO'ya yönelik sert eleştiriler

Türkiye-Avrupa Birliği (AB) arasında karşılıklı güvenin yeniden baştan inşası için düzenlenen Varna Zirvesi'nden de sonuç alınamadığını belirten Bahçeli, "Mevcut şartlarda Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin yeniden başlatılmayacağı" ifadesine yer verildiğini hatırlatarak, "Brüksel oradaysa Ankara buradadır. Katılım sürecine artık kim katılıyorsa katılsın, hepsi onların olsun, sabah akşam katılım çetelesi tutsunlar, katılımlarını da müzakerelerini de bastırsınlar başlarına, kıstırsınlar dişlerine, biz Türkiye Cumhuriyeti'yiz, biz Türk milletiyiz" dedi.
Söz konusu raporda, Türkiye ile tam üyelik yerine stratejik ortaklık önerisinin de gündeme getirildiğini belirten Bahçeli, şunları söyledi:
"Akıllarınca bizi avutarak bağımlılığın yörüngesinde tutmayı istiyorlar. Ankara'da bulamadığımızı Brüksel'in kapı önlerinde arayalım istiyorlar. 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg'da yapılan konferansla Türkiye resmen Avrupa Birliği'ne katılım müzakerelerine başlamıştı. Yine aynı gün Türkiye için Müzakere Çerçeve Belgesi yayımlanmıştı. Böylece, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki gelgitli ilişki, çok önemli bir dönüm noktasını aşarak yepyeni bir sürece girmişti. Katılım müzakerelerinde şu ana kadar 16 fasıl müzakerelere açılmış, bir tanesi de geçici olarak kapatılmıştı. Bazı üye ülkelerin siyasi blokajları ve Kıbrıs sorunu müzakere sürecini rehin almıştı. 2006-2010 yılları arasında 13 fasıl müzakereye açılmışken, açılmayan fasılların büyük bir bölümü üye ülkelerin siyasi dirençlerine takıldığı için, 2010-2013 döneminde yalnızca bir fasıl müzakereye açılabilmişti. Hatta 17 Mayıs 2012 tarihinde Türkiye ve Avrupa Komisyonu arasında pozitif gündem başlatılmış, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri açısından bazı önemli konulardaki işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi hedeflenmişti."
Türkiye'nin bir yol ayrımına, bir karar vermenin eşiğine geldiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Gerçekten vakit Türkiye vaktidir, vakit Brüksel macerasına son vermenin vaktidir. Egemenliğimizin Brüksel'e, sahte yeryüzü cennetine devri diye bir şey söz konusu olamayacaktır. Avrupa Birliği madem bizi istemiyor, madem kırk dereden su getiriyor, madem gözünüzün üstünde kaşınız var diyor, o halde biz de onları dünden istemediğimizi, üyelik serüveninin bir an evvel noktalanması hususunda parti görüşümüzü aziz milletimizle paylaşıyoruz. Avrupa Birliğinin kirli, kindar ve tarihi hesaplarla ihata edilmiş müzakere defteri açılmamak üzere ister tek taraflı ister iki taraflı olsun mutlaka kapatılmalıdır. Bizim için Avrupa Birliği bitmiştir. AB'yle doğmadık, AB'siz de ölmeyiz. AB'yle var olmadık, AB'siz de yolda kalmayız. 60 yıl kaybettik, bir 60 yıl daha kaybedemeyiz, onun bunun ağzına bakamayız. Ülkemizi yargılayan, sinirlerimizi geren, milli şerefimize dil uzatan bir birlik yapısının isteseler de artık içinde olamayız, olmamalıyız. Dünya AB'den müteşekkil değildir. Türkiye tarihi referanslarıyla, medeniyet birikimiyle, müstesna kültür hazinesiyle, kardeşlik ve iyi komşuluk hukukuyla çevresinde dost kuşağı oluşturmaya mahir ve muktedirdir. Avrupa Birliğinin PKK'yı üye örgüt statüsünde saflarına almasının önünde de bir engel kalmamıştır."

'NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir'

Bahçeli, NATO'nun da tartışılması, gerekirse yeni baştan ittifak hukukunun milli değerler kapsamında ele alınmasının bir zorunluluk olduğunu belirterek, "NATO'ya da mahkum olmadığımız herkesçe bilinmelidir. İsveç'in NATO üyeliğine şu şartlar altında MHP'nin olumlu bakması ise eşyanın tabiatına bütünüyle aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti tam bağımsızdır. Cumhuriyet'in yeni yüzyılında iç ve dış kaynaklı tüm kamburlardan kurtulmak milli gayemizdir. Kimseyi uşak görmeyiz, hiç kimsenin de Türkiye'yi uşak mertebesine çekmesine müsaade etmeyiz" açıklamalarında bulundu.

'AB bizden uzak dursun'

Bölgesel ve küresel çapta Türkiye'ye saygıyla yaklaşan, karşılıklı hak ve çıkarlara saygı gösteren ülkelerle kucaklaşmak için yeni bir seferberlik süreci başlatılması gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Bunlardan birisi olan Türk Devletleri Teşkilatı, tarih ile coğrafya kaynaştırmaktadır. Türk ve İslam toplumları Afrika ve Balkan ülkelerini de içine alacak şekilde yeni bir dünyanın yol haritasını çizebilecektir. AB işine baksın, kandıracak, müzakere çıkmazına sürükleyecek boynu eğik yeni ülkelerin peşine düşsün, bizden de sonuna kadar uzak dursun" dedi.
POLİTİKA
AP raporuna AK Partili Usta’dan tepki: 'AP'nin Türkiye’nin içişlerine karışma yetkisi yok'
Yorum yaz