ANKARA FARKI

Kalkınma Ekonomisti Soral: Yabancılar enflasyonun üzerinde faiz istiyor

Kalkınma Ekonomisti Bartu Soral, Türkiye ekonomisinin ithalata bağlı olduğunu söyleyerek, “İthalatta TL geçmez, dolar veya euro ile ödeme yapmak zorundasın. O da sizin paranız değil, basamıyorsunuz. Onun için bu parayı yurt dışından bulmanız lazım. Yurt dışı da yüksek faiz istiyor” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programının konuğu Kalkınma Ekonomisti ve BM Kalkınma Programı Eski Müdürü Bartu Soral’dı. Ekonomi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Soral, şu mesajları verdi:

‘Bütün kaynaklar üretime yönlendirilmeli’

“Biz dış ticaret açığı vererek büyüme modelini 2002’den itibaren sırf sıcak para gelsin diye uyguladık ve enflasyonun hayli üzerinde faiz verdik. Böyle olunca dolar gelmeye başladı. Dolar girdikçe doların fiyatı enflasyon kadar yükselmesi gerekirken dolar girişi çok olduğundan o sabit kaldı. Enflasyon kadar artmadıkça örneğin 2002’de dolar 1,5 TL olması gerekirken 1 TL’de kaldı. 2004’te 4lira olması gereken dolar 1,5 TL’de kaldı. İşte o Türkiye’de sanayinin yavaş yavaş kapandığı, artık milletin üretimden vazgeçip ithalata döndüğü bir dönemi yarattı. Çünkü enflasyon arttıkça maliyetlerin arttığı ama dolar aynı oranda artmayınca ihracat kapasitesinin bittiği bir süreç yaşadık. Ne oldu? 2002’de yıllık 15 milyar dolar olan dış ticaret açığı her sene arttı. Türk ekonomisinin sınırlı olan üretim gücü bitti. 2002’den itibaren ara malı üreticisi yavaş yavaş üretimden çekildikçe biz ithal etmeye başladık hepsini. Daha ucuza geldi. Ama o arada ekonominin, üretimin boynuna ilmiği geçirdiniz, İngiliz sicimiyle de astınız.”

‘Yanlış ekonominin faturası zengine değil emekçiye kesiliyor’

“Seçimden sonra uygulanan model dar gelirlinin, orta gelirlinin, emeklinin, memurun, öğrencinin her geçen gün akım gücünü kaybettiği bir modeli dayattılar. Yani yanlış uygulanan ekonomik modelin faturası zengine çıkmadı, 82 milyon bunu paylaşmadı. Bunu sadece memurlara, işçilere, emeklilere, beyaz yakalılara, mavi yakalılara çıkan bir bedel oldu.”

‘KDV, ÖTV dünyanın en adaletsiz vergisidir’

“Emekçilere çıkan bedeli biz KDV ve ÖTV artışlarıyla ödüyoruz. Dolaylı vergi olarak adlandırılan KDV, ÖTV dünyanın en adaletsiz vergileridir. Zaten toplam vergi gelirleri içinde bu dolaylı vergilerin payı yüzde 30’lardan yüzde 65’lere gelmişti. Korkunç bir adaletsiz gelir dağılımı vardı. Bütçenin yanlış harcamalarının, hatalı yatırımlarının bütün sorumluluğunu vergi olarak dar gelirlinin üzerine yükledik.”

‘Restoranları dolduranlar Türkiye’nin yüzde 10’u’

“Orta direk dediğimiz şey her geçen gün aşım gücünü kaybediyor. Yani belli imkânları iyi kötü mesela ayda bir sinema, tiyatro. Ayda 3-4 kere yemeğe gitmektir. Şimdi bunlar yavaş yavaş sosyal yaşamdaki bu tip hayatın doğal ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Kira, barınma, genel giderler, gıda, ulaşım gibi ihtiyaçları kısma noktasına geldi. Burada herkes şunu söylüyor; ‘restoranlar dolu’. Elbette dolu. 82 milyonun yüzde 10’u o çöken yüzde 90’ın varlığını emdi zaten ve bir kene gibi büyüdü, semirdi. Öğlen restoranda, akşam restoranda.”

Yorum yaz