POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tahıl koridoru görüşmeleri sürüyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Tahıl koridoru) Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana, Sayın Putin'in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz." dedi.
Sitede oku
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin yapıldığı LITEXPO Sergi ve Fuar Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Rusya-Ukrayna savaşında 504'üncü günün geride kaldığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Çatışmalar uzadıkça yıkım, kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor. Savaşın faturasını sadece taraflar değil Avrupa'dan Afrika'ya, Asya'dan Balkanlar'a farklı coğrafyalardaki pek çok ülke ödüyor. Afrikalı kardeşlerimizi etkileyen gıda sıkıntısı, tüm dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları, enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar bunlardan sadece birkaçıdır. Türkiye olarak müttefiklerimizle dayanışma içinde hareket ederken aynı zamanda savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uyguladık. Savaş gemilerinin Türk boğazlarından geçmesine müsaade etmedik. Böylece çatışmaların diğer bölgelere sıçramasının önüne geçtik. İstanbul süreciyle başlayan temas trafiği; Ukrayna tahılının sevkine izin veren Karadeniz Girişimi ve esir takaslarıyla devam etti. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması iki kez uzatıldı. Mutabakat kapsamında bugüne kadar 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı. Ancak söz konusu mekanizmanın süresi 17 Temmuz'da doluyor. Yüz milyonlarca insana umut olan Karadeniz Girişimi'nin tekrar uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin geçen cuma günü ülkemize yaptığı ziyarette diğer meselelerle beraber bu konuyu ele aldık. Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana, Sayın Putin'in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz."

'Bazı müttefiklerimizin PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki, ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor'

Her iki ülkeyle olan yakın diyaloğu, Karadeniz Girişimi'nin uzatılması ve krizlerin çözüme kavuşturulması için kullanmayı sürdüreceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz." dedi.
Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye'nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, İttifak Dayanışması çerçevesinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım. Tabii dayanışma sadece bizim değil tüm müttefiklerin içselleştirmesi ve rehber edinmesi gereken bir ilkedir. Esasen ittifakın üzerinde yükseldiği taşıyıcı sütun budur. Bazı müttefiklerimizin bilhassa PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki, ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiçbir açıklaması yoktur." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda hala bunların konuşulmasının düşündürücü olduğunu söyledi.
NATO'nun açık kapı politikasına ilişkin, "Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasını daima desteklemiş bir ülkedir. Şimdiye kadar hiçbir ülkenin ittifaka girmesine keyfi sebeplerle engel çıkarmadık." diyen Erdoğan, ittifak tarihine bakıldığında, sırf anayasal isminden dolayı tam 17 yıl kapıda bekletilenlerin görüleceğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde, Avrupa Birliği üyelik sürecimizde yarım asırdan fazla süredir karşılaştığımız çifte standartlar herkesin malumudur. Biz, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılsak da başkalarına haksızlık yapmadık. Ne tutamayacağımız sözler verdik ne de bize verilen sözlerin kulak arkası edilmesine rıza gösterdik. Finlandiya'nın üyeliği, NATO ilkelerine riayet eden, müttefiklik hukukunu içselleştiren ülkelere yönelik tavrımızı teyit etmiştir. Türkiye, ittifakın genişlemesine verdiği ilkeli desteği böylece bir kez daha ortaya koymuştur."

İsveç'in NATO'ya üyelik süreci

Zirve toplantılarında ve ikili görüşmelerde İsveç'in NATO'ya katılımı meselesinin gündemlerinde yer aldığını belirten Erdoğan, zirvenin hemen öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile üçlü formatta bir araya geldiklerini dile getirdi.
Bu toplantıda, Türkiye'nin beklentilerini, üçlü muhtırada kayıtlı hususları, bugüne kadar İsveç'in taahhütlerini yerine getirme noktasında güncel durumunu değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yaptığımız ortak açıklamayla İsveç'in üyelik süreciyle ilgili önümüzdeki dönemde atılacak adımları tespit ettik. Buna göre Üçlü Daimi Ortak Mekanizma'nın yanı sıra İsveç'le bakan düzeyinde kurulmasına karar verilen İkili Güvenlik Mekanizmasıyla terörle mücadelede işbirliğini artıracağız. İsveç, tüm terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere Üçlü Muhtıra'da kayıtlı hususların uygulanmasını içeren bir yol haritası sunacak. Ayrıca İsveç, ülkemizin Avrupa Birliği üyelik sürecine, ekonomimiz açısından kritik önemi haiz Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesine ve vize serbestisine birlik üyesi sıfatıyla aktif destek verecek. Türkiye'ye uygulanan özellikle savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların kaldırılması noktasında İsveç, üzerine düşeni yapmayı sürdürecek. Bu temel üzerinde yapılacak mütalaalara göre biz de İsveç'in katılımıyla ilgili sürecin bir sonraki safhasına geçeceğiz."

TÜRKİYE
İsveç'in NATO üyeliği TBMM gündemine ne zaman gelecek?

'Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecektir'

"İsveç'in NATO'ya katılım protokollerini onaylayacak merci, milli iradenin temsilcisi TBMM'dir. Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecek." diyen Erdoğan, İsveç'ten, mutabakata varılan maddelerde somut ilerlemeler göreceklerine inandığını söyledi.
Türkiye'nin sınırları içinde veya dışında terör örgütlerine vurulan siyasi, askeri, diplomatik ve hukuki her darbenin, ülke için kazanım olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"FETÖ ve PKK/PYD/YPG mensupları için terör propagandası yapmak, terör örgütlerini desteklemek, şiddeti ve terörü övmek, işledikleri onca suça rağmen ellerini kollarını sallayarak gezmek çok daha zor olacaktır. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti, Avrupa toplumlarında habis bir ur gibi büyüyen PKK tehdidinin boyutunu gözler önüne sermiştir. İsveç'in yaşadığı kötü tecrübelerin diğer ülkelere ibret olacağı kanaatindeyim. Zirvenin, NATO'nun caydırıcılığını artırma yanında bizim açımızdan en önemli çıktısı gerek terörizmle mücadele, gerek Avrupa Birliği üyelik sürecimiz, gerekse ülkemize yönelik yaptırımların kaldırılması noktasında yeni başlangıçlara, kritik kararların alınmasına vesile olmasıdır. Yapacağımız hamlelerle, elde ettiğimiz bu kazanımları inşallah daha da sağlamlaştıracağız. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu her platformda çok güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin, Türkiye'nin rolünü, ağırlığını ve etkinliğini daha da artırdığını hep birlikte göreceğiz."

"Rusya ve Ukrayna arasında yapılabilecek olan bir görüşmede sizin ara bulucu olabileceğinizden bahsediliyor. Eğer koşullar müsaade ederse böyle bir ara buluculuğa nasıl bakarsınız?" sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Taraflar eğer bizim ara bulucu olmamızı teklif veya kabul ederlerse bizler memnuniyetle böyle bir ara buluculuğu kabul ederiz. Buna yönelik potansiyele zaten Türkiye olarak biz sahibiz. Bildiğiniz gibi tahıl koridoru konusunda İstanbul nasıl bir merkez olduysa bu tür adımlarda da bizler ara bulucu olmaya her an hazırız, böyle bir teklifin gelmesi halinde. Çünkü gerek Rusya'yla gerek Ukrayna'yla şu anda görüşebilen liderlerden herhalde bir tanesi biziz. Ama böyle bir teklif henüz gelmiş değil."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliği sürecindeki takviminin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Şu anda tabii bir yol haritası mevcut ve İsveç makamları pazartesi akşamı yaptığımız görüşme çerçevesinde bu yol haritasını bize sunacaklar. Bu yol haritasını bize sunduktan sonra biz de bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunacağız. Çünkü bir draft pazartesi akşamı ortaya çıktı ve bu 7 maddelik draftı bizler Meclisimize göndermek suretiyle, açıldığı zaman süratle Meclis Başkanımızın inanıyorum ki uluslararası sözleşmelerde öne çıkaracağı sözleşme bu olacaktır. Tabii ki onay makamı birinci derecede Meclistir. Meclisten geçtikten sonra da benim onayıma gelir ve bunları da bizler yakın takipte takip edeceğiz. Bir an önce bu sürecin bitmesini de istiyoruz, isteyeceğiz."
Ukraynalı bir gazetecinin Azov Taburu komutanlarıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Erdoğan, "Bundan sonrası Sayın Zelenskiy'e ait, onlar zaten bu komutanları aldılar ve Ukrayna'ya götürdüler, ondan sonrası kendilerine ait." şeklinde konuştu.

'AB'den olumlu bir yaklaşım bekliyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, Avrupa Birliği'ne üyelik konusunda yeni bir aşamaya geçilip geçilmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine, "Biz bunu bütün liderlerle görüştük. Gerek gümrüklerle ilgili güncelleme gerekse vize serbestisi, en son Von der Leyen ile de bu konuyu görüştük ve kendilerinden olumlu bir yaklaşımı bekliyoruz. Bu konuyla ilgili de şu anda Büyükelçim Çağatay Bey bu işin takipçisi, görev onda. Temenni ederim ki yarın Brüksel'de yapılacak görüşmelerde tekrar bu ele alınacak." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile ikili görüşmesine ve görüşmede F-16 konusuna değinilip değinilmediğine ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Sayın Başkan'ın özellikle bizlere ifade ettiği konu, onlarda da Kongrenin bağlayıcı olduğunu söylüyorlar. Kendisi elinden gelen her şeyi yapacağını bizlere söyledi, 'Takipçisi olacağım ve umutluyum' dedi. Ama aynen işte bizde de nasıl Parlamentodan geçmesi gerekiyorsa orada da Kongreden geçmesinin gerektiğini ve zaman zaman Demokratlardan bazen Cumhuriyetçilerden engel çıktığını ifade ettiler. Fakat gerek Sayın Başkan gerek Dışişleri Bakanı bu konuyla ilgili takipçisi olacağını bizlere söylediler. Temennimiz odur ki bu süreç içerisinde olumlu bir neticeyi alırız. Her zamankinden ben de daha umutluyum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, "NATO'da İsveç'e onay verdiniz. Bu, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımı için de bir yolculuğun başlangıcı mıdır?" sorusu üzerine, "Ben ağzın bal yesin diyeyim. Temennim odur ki aynen senin umutlandığın gibi biz de umutlanalım." ifadelerini kullandı.
Azov Taburu komutanlarının serbest bırakılmasının Rusya lideri Putin ile ilişkileri nasıl etkileyeceğine yönelik soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu aslında Rusya ve Ukrayna arasındaki bir görüşme neticesinde bize yansımıştı. Bizler de cuma gününe kadar olan süreçte bunlara ev sahipliği yaptık ve bu ev sahipliğimizin neticesinde de bu talep gelince biz de talebe karşı aslında olumlu bir istikamette yaklaşım sergileyelim dedik ve 6 Azov komutanını kendilerine teslim etmiş olduk. Önce tabii Rusya'dan bazı açıklamalar oldu. Ama daha sonra onlar da bazı durumları öğrenince durum olumlu istikamete dönüştü. Ağustos ayı içinde Sayın Putin'le bir yüz yüze görüşmemiz olacağı kanaatindeyim. Orada da bunları tekrar yeniden ele alacağız."
DÜNYA
Kremlin'den olası Putin-Erdoğan görüşmesine ilişkin açıklama
"TBMM, İsveç'in NATO'ya katılım sürecine ilişkin kararını ekim ayında alabilir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, "2 aylık bir Meclis tatili var. Tabii ekim ayında bu tatilden çıkma durumu söz konusu değil. Zira birçok uluslararası sözleşmeler var, birçok görüşülmesi gereken yasa önerileri var. Bunların önem sırasına göre bu attığımız adım da burada yerini alacak ama mümkün olduğu kadar kısa zamanda bu işi bitirmek bizim hedefimiz." yanıtını verdi.
Erdoğan, Türkiye'nin F16 alımı konusunda, ABD kongresinin "Yunanistan gibi komşu ülkelere karşı saldırgan tavırların olmaması" şartını koyduğunun hatırlatılması ve Avrupa Birliği'ne (AB) katılım sürecinde insan hakları, hukuk ve demokrasi alanında yeni reformların yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, "Görüyorum ki, birinci derecede Türkiye'yi tanımıyorsunuz. Yani Türkiye'nin demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda bir sıkıntısı yok. Dünyada yüzde 90'a yakın bir katılımla seçim yapıldığını hangi ülkede gördünüz, kaç tane ülke var? Herhalde parmak sayılarını bulmaz ama bizim bu son seçim yüzde 88 katılımla neticelendi ve ben oradan seçildim." diye konuştu.
Türkiye'nin hak ve özgürlükler konusunda hiçbir eksiğinin bulunmadığının altını çizen Erdoğan, "Terör örgütü istediği gibi her yerde kendine göre ne yazık ki istediklerini yapıyor, istedikleri gibi at koşturuyor. Ama bunlara karşı da tabii herhalde devlet, devlet olmanın gereğini yapacaktır." dedi.

'F16'ların bu istikamette kullanılması söz konusu olamaz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüşme yaptıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Bizim düşman kazanmak gibi bir derdimiz yok. Erdoğan'ın hedefi düşmanları artırmak değil, dostları artırmaktır. Bizim hedefimiz budur ve bugüne kadar da biz hep bunu yaptık. Bugünkü görüşmemizde de bu dostluğumuzu nasıl daha fazla perçinleyeceğiz, nasıl bu dostluğumuzu daha da güçlendireceğiz, onun görüşmelerini yaptık. Bugünkü görüşme adeta bunun temellerinin yeniden atıldığı bir görüşme oldu. Asla F16'ların bu istikamette kullanılması diye bir şey söz konusu olamaz, bugüne kadar olmadığı gibi."

'Halkımın menfaatini ne kadar artırabilirsek kendimizi o kadar başarılı addederiz'

Türkiye, İsveç ve NATO'nun üçlü görüşmesinin ardından uluslararası medyada yer alan "Türkiye'nin istediklerini elde ettiği" yorumlarına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu yorumlar gayet güzel ama biz tabii bunu uygulamada görmek istiyoruz. Uygulamada bunun neticelerini alırsak onu zaten Türkiye medyasıyla da dünya medyasıyla da paylaşırız. Temennim odur ki, bu beklentileri biz de yaşayalım, görelim. Çünkü dünya artık hele hele siyasiler için de menfaatlerin üzerine kurulu. Ne kadar menfaat elde ederlerse o kadar kendilerini başarılı kabul ederler. Biz de tabii attığımız adımları hep buna göre atıyoruz. Halkımın menfaatini ne kadar artırabilirsek kendimizi o kadar başarılı addederiz."

'Petrol hatlarının açılmasından yanayız'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyinden petrol sevkiyatına devam edebilmesi için ne gerekiyor, müzakerelerin tekrar yapılması mı lazım?" sorusuna, "Bizim Irak'tan petrol alımına yönelik bir sıkıntımız söz konusu değil. Bu tamamen Irak içerisinde, merkezi yönetim ile Kuzey Irak arasındaki sıkıntıdan kaynaklanan bir şey. Bu konuda da ilgili arkadaşlarım görüşmelerini yapıyorlar. Bizim de bu konuyla ilgili attığımız adım, Kuzey Irak yönetimi ile merkezi yönetimin arasındaki sıkıntıyı aşmalarıdır. Aştıkları anda biz zaten petrol hatlarının açılmasından yanayız. Çünkü kazan-kazan esasına göre onlar da kazansın biz de kazanalım." dedi.

'Airbus'larla ilgili atacağımız bazı adımlar olacak'

Erdoğan, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüşmesine ilişkin soruyu da şöyle cevapladı:
"Sanchez, benim iyi bir dostum, kendisini çok çok severim. İspanya'nın iç işlerine karışmak gibi olmasın ama iki hafta sonraki seçimde de kendisine başarılar diliyorum. Savunma sanayisinde önemli işbirliğimiz var. İspanya ile biliyorsunuz uçak gemisini birlikte yaptık. Şimdi belki ikincisini yapma durumumuz olacak. Bunun yanında Airbus'larla ilgili atacağımız bazı adımlar olacak. Dolayısıyla bu dönem başkanlığında Sanchez'den tabii ki destekler istedim. O da her zamanki gibi desteğinin bizimle beraber olacağının müjdesini verdi. Ben de Sanchez'in şahsında tüm İspanya halkına, şahsım ve milletimin selamlarını, sevgilerini gönderiyorum."
DÜNYA
İspanya Başbakanı Sanchez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a AB'ye üyelik sürecinde katkı sözü verdi
Yorum yaz