Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki NATO Zirvesi’ne hareketinden önce yaptığı açıklamada, İsveç’in İttifak üyeliğine ilişkin, “Önce gelin Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın ondan sonra biz de nasıl Finlandiya’nın önünü açtıysak İsveç’in de önünü açalım” ifadeleri Brüksel’de sürpriz etkisi yarattı.
Erdoğan’ın açıklamalarına kadar Ankara’dan bu yönde bir sinyal almadığını gizlemeyen AB Komisyonu’ndan sıcağı sıcağına yapılan ilk açıklamada, iki sürecin birbirinden ayrı, kuralların da belli olduğu vurgusu yapıldı.
Hürriyet'ten Güven Özalp'in haberine göre, NATO genişleme süreciyle AB genişleme sürecinin birbirlerinden ayrı olduğunu belirten AB Komisyonu sözcülerinden Dana Spinant, “Tüm aday ülkeler tarafından atılması gereken adımlar dizisi gayet açık. Süreç, liyakata dayalı ve hızı aday ülkelerin attıkları adımlara ve sağladıkları ilerlemeye bağlı” dedi.
Birlik yetkilileri, her ne kadar NATO’nun 31 üyesinden 23’ünün aynı zamanda AB üyesi olsa da karar alma mekanizmalarının tamamen farklı olduğunun, bir örgüt üyeliği için belirlenen kuralların diğerine üye olmak için geçerli olmadığının ve farklı süreçler arasında paralellik kurulmaması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Diplomatik kaynaklar, sürpriz yaratan açıklamayı, 'yaratıcı çıkmaz' olarak nitelendiriyor.