GÖRÜŞ

‘Kuran yakmaya izin’ İsveç ile ipleri gerdi: Türkiye, Stockholm’ün NATO üyeliğine ne diyecek?

NATO üyeliği için Türkiye’yi ikna etmeye çalışan İsveç’te yetkililerin Kur’an-ı Kerim yakılmasına ‘tekrar’ izin vermesi, Ankara ile ipleri gerdi. Türkiye'nin bu üyeliğe karşı olduğunu Sputnik’e anlatan Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin, hem İsveç hem de Avrupa’da Stockholm’ün NATO’ya dahil olmasını istemeyen ‘taraflar’ olduğunu vurguladı.
Sitede oku
Stockholm’ün NATO üyeliğiyle ilgili olarak Türkiye ve İsveç arasında 6 Temmuz'da üst düzey zirve yapılması beklenirken, Ramazan Bayramı’nın başında İsveç polisinin, cami önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına ‘tekrar’ izin vermesi, sert tepkileri beraberinde getirdi.

İpler gerildi: ‘Çok olumlu bir tablo çiziyor olmamız mümkün değil’

Olay üzerine İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson’un Türkiye ziyareti iptal edilirken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, konu ile ilgili bugün yaptığı "Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'e yapılan aşağılık saldırıyı ve uyarılarımıza rağmen bu saldırıya göz yumulmasını bir kez daha kuvvetle kınıyoruz" açıklaması ile gündeme geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ‘Temmuz ayında Vilnius’ta yapılacak NATO zirvesi öncesinde İsveç’in örgüte üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması’ konusundaki ısrarına değinen Fidan, ‘Türkiye olarak zaman baskısının bir metot olarak kullanılmasını tasvip etmediklerini’ dile getirerek, “Bilerek ya da bilmeyerek ev sahipliği yaptığı bir ortamda tabii ki bizim profesyonel olarak güvenlik değerlendirmesi açısından şu anda çok olumlu bir tablo çiziyor olmamız çok mümkün değil” dedi.

Erdoğan’dan uyarı: ‘İsveç’e ödevlerini daha iyi yapmalarını tavsiye ediyoruz’

İsveçli yetkililerin ise Kuran-ı Kerim’in yakılmasının 'ifade özgürlüğü' gerekçesiyle demokrasinin temel bir parçası olarak görüldüğünü savunması, İsveç’in NATO üyeliğinde ipleri gerdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "İnsanların kutsalına yapılan saldırıların düşünce özgürlüğü olarak değerlendirilemez" şeklindeki konuşması, “Kendilerini incelemelerini ve ödevlerini daha iyi yapmalarını tavsiye ediyoruz” uyarısı ile dikkat çekti.

‘ABD isteği ile Avrupa'nın tamamını Rusya’ya karşı birleşmiş oluyor’

Öte yandan 11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti ‘Vilnius'ta yapılacak NATO Zirvesi'ne kadar İsveç'in üyelik sürecinin de tamamlanması’ meselesinin tarafların 6 Temmuz’da Brüksel’de bir araya gelmesi ile masaya yatırılması bekleniyor.
Son olaylar ışığında konuyu Sputnik’e değerlendiren Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girmesi meselesinin ABD için çok farklı bir konu olduğunu söyleyerek, “Bunun iki anlamı var. İlki ABD’nin Arktik bölgesini Rusya’nın kullanımına kapatmak istemesi. Hatta Alaska’da Arktik Kuvvetleri diye bir kuvvet kuruluyor. Çünkü ABD’nin o bölgede çok fazla bir etkisi yok ama Arktik’te en fazla gücü olan ülke Rusya. ABD, İsveç ve Norveç’i de orada bu maksatla kullanmak istiyor. İkinci olarak da ABD bu isteği ile Avrupa'nın tamamını Rusya’ya karşı birleşmiş oluyor. İsveç ve Finlandiya meselesine beraber bakmak gerekiyor. İsveç’in üyeliğinin NATO’ya yük olup olmayacağı konusu ise NATO’ya üye olunması halinde o bölgede bir takım tedbirlerin alınması anlamına gelecek. Yani bölgenin silahlandırılması gerekecek. İsveç ve Finlandiya yeniden silah alacaklar, hem ekonomik anlamda hem silahlanma anlamında yeni görevler üstleniyorlar. İsveç ve Finlandiya ortak savunma harcamalarına katılacaklar, ABD silahları satın alacaklar” şeklinde konuştu.

‘İsveç en son bir anayasa değişikliği yaptı ama daha fiilen yürürlüğe sokmadı’

Türkiye’nin İsveç için yaptığı ‘ev ödevi’ vurgusuna da değinen Pekin, “Geçen sene Madrid'te hem Finlandiya'ya hem İsveç’e bir belge imzalatıldı. O taahhütnamede neler yapılacağı belirleniyor. Türkiye'nin istediği belli ülkelerde terörle mücadele, oraya kaçanların iadesi olmak üzere bütün bunları bu ülkelerin yerine getirmesi gerekiyor. İsveç en son bir anayasa değişikliği yaptı ama daha fiilen yürürlüğe sokmadı. Suçluların iadesi gibi meseleleri gündeme sokmadı. Bütün bunlar göz önüne alındığında önümüzdeki toplantı da irdelenmeli” ifadelerini kullandı.

‘Fransa ve Almanya, İsveç’in NATO’ya girmesini istemiyor ama ABD baskılıyor’

Stockholm’de Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin görüşlerini de dile getiren Pekin, “İsveç bir şeyler yapmaya talip olmuşken, Kurban Bayramı’nın başında ülkenin en önemli meydanında yine Kur'an-ı Kerim yakıldı. Birileri İsveç’in NATO’ya üye olmasını istemiyor. İstemeyenlere baktığımızda zaten Rusya’yı en başından beri görüyoruz ama burada asıl önemli olan Avrupa'da istemeyenlerin de olması. Bana göre Fransa ve Almanya istemiyor. Avrupa’nın içinde böyle gruplar var. Fransa, Almanya, Macaristan bu gruptan. Çünkü bu mesele onları Rusya ile karşı karşıya getirecek ama ABD baskıladığı için ‘evet’ diyorlar. Fransa Avrupa'nın tamamen ABD kontrolüne girmesini istemiyor. Almanya’nın zaten ABD’nin yörüngesinden çıkma şansı yok. Belki Fransa’daki olaylar bile bunun sonucudur. Fransa’nın Avrupa’da bağımsız bir Avrupa gücü oluşturma amacı var. Tüm bunlara baktığımızda altta kaynamalar olduğunu görüyoruz ve bu kaynamalar da bu tür patlamalara neden oluyor” dedi ve ekledi:

‘Kur’an-ı Kerim’in göz göre göre yakılması, İsveç’in içinde de NATO’ya girmek istemeyen bir gruba işaret ediyor’

“İsveç’in içinde de istemeyenler olduğunu düşünüyorum. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına göz göre göre İsveç hükümeti ve polisi neden engel olmasın? ‘Bizim demokrasi anlayışımız böyle, biz karışmayız’ gibilerinden söylemlerde bulundular. Ama İsveç'ten de NATO’ya girmek istemeyen bir grup var. Bunu kim destekliyor dersek de belki Çin’in bu konuda bir desteği olabilir. Bundan sonra ne olur diye baktığımızda ortaya şöyle bir şey çıkıyor; Türkiye böyle bir fırsat yakalamış ve diğer ülkelere de ‘Sizlerde de var terör örgütleri var, sizlerde de yarın bir gün böyle bir şey olursa karşınızda beni bulacaksınız’ diyor.”

‘ABD hem Türkiye’ye hem de başka ülkelerle baskı yapıyor ama Avrupa’nın kendi öz savunması için Türkiye’yi destekleyen ülkeler var’

ABD’nin İsveç için ülkelere baskı yaptığının altını çizen Pekin, “ABD hem Türkiye’ye hem de başka ülkelerle baskı yapıyor. Ama baskı yapmayan ve içten içe destekleyen ülkeler de var. Yani ‘Türkiye’nin tavrı iyi olur, hiç olmazsa Türkiye yapsın da ABD bizi bu konuya hiç bulaştırmasın’ diyen ülkeler de var. Avrupa’nın kendi öz savunmasını ya da Avrupa’nın savunma mimarisini ABD’ye bırakmadan Rusya’yı da içine alacak şekilde yapmak isteyen ülkeler de var. Bunlara baktığımızda bu ülkeler şu an kenarda bekliyorlar. İngilizler ve ABD, Avrupa’yı bir bütün olarak Rusya’ya karşı kullanıyor. Avrupa'nın ayrı bir ordu üretmesini ayrı bir savunma mekanizması üretmesini engelleyip bu savunmanın NATO içinde güçlendirilmesini ve devam etmesini üstelik buna Arktik ve diğer bölgelerden unsurların da katılmasını, hatta bununla yetinmeyip Japonya ve Güney Kore ile bir irtibat kurup devamını sağlamaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

‘Şu aşamada Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıkıyor ama ABD çok büyük bir baskı yapıyor’

Temmuz’da İsveç’in NATO’ya üyeliğinin söz konusu olup olmayacağı hakkında da yorumda bulunan Pekin şunları aktardı:
“Şu aşamada Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine baktığımız zaman; İsveç’in NATO üyeliğine karşı çıktığını görüyorum. ‘Önce bizim şartlarımız yerine getirin ondan sonra şunları yapın’ gibi bir tavır var. Öteki taraftan bu konuda Türkiye'nin çok fazla direnme imkanı olmayabileceğini değerlendiriyorum. Türkiye'nin bu konuya istemese bile yarım ağızlı ‘Evet’ diyebileceği şeklinde de bir düşüncem var. Çünkü ABD gerçekten çok büyük baskı yapıyor, elinde olan bütün kozları kullanıyor.”
GÖRÜŞ
'İsveç'in NATO'ya katılımı etrafındaki entrika, Vilnius Zirvesi sona erinceye kadar devam edecek'
Yorum yaz