Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına Gazeteci Ali Rıza Taşdelen konuk olarak katıldı. Taşdelen programda, Fransa’daki olayları yorumladı ve kendi izlenimlerini aktardı.
‘Ukrayna’da ABD’nin kuyruğuna takılmak Fransa’da krizi büyüttü’
Rusya’ya karşı başlatılan yaptırımlar ile birlikte ortaya çıkan enerji krizinin Fransa’yı büyük oranda etkilediğini kaydeden Taşdelen, Fransa’nın Ukrayna politikasını eleştirdi. Taşdelen, Fransa’daki olaylar ve nedenleri ile ilgili şöyle konuştu:
“Bugün Avrupa’nın en borçlu ülkelerinden birisi Fransa. Fransa’nın milli gelire borç oranı yüzde 115’tir. Dolayısıyla zaten böyle bir kriz var. Rusya’ya karşı başlatılan yaptırımlar ve bu savaşta Amerika’nın peşinden sürüklenmesi tabii ki tüm Avrupa’da olduğu gibi Fransa’da da çok önemli sonuçları oldu. Enerji fiyatlarının pahalı olması bütün her şeye yansıdı. Fransa’da enflasyon yüzde 2 olmamıştır son 30 yılda. Şimdi 7’lerde, 8’lerde. Kızım Fransa’da yaşıyor. Fransa’da alışverişe çıktığımızda fiyatları görünce şaşırdık. Kızıma ‘nasıl yapıyorsunuz’ diye sorduğumuzda ‘birçok şeyden fedakarlık yapıyoruz. Restorana gitmiyoruz, arabamızı kullanmamaya çalışıyoruz’ diyor. Ciddi zorluklar var. Bu Ukrayna politikası Fransa’yı batırdı. Fransa bir an öne buradan vazgeçmeli. Banliyölere yatırım yapmıyorsun, oradaki insanlara kültürel olanaklar sağlamıyorsun, bütün bunları yapmıyorsun. Fransız devletinin yöneticileri halktan kopmuşlar. Bunlar elit kesim halk ile alakası olmayan, halka tepeden bakıyor. Macron halkına para vermiyor ama Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık silah, mühimmat gönderiyor.”
‘Fransa’da olaylara katılanlar Fransız vatandaşı’
Fransa’da yaşananları ‘yoksulların örgütsüz isyanı’ olarak özetleyen Taşdelen, şu değerlendirmelerde bulundu:
“73 Petrol krizi ile birlikte Avrupa’da bir kriz başlıyor. Fransa 74 yılında resmi göçmen alımını durduruyor. O krizle birlikte bir yabancı düşmanlığı başlıyor. Irkçı saldırılar oluyor. İkinci kuşak dediğimiz onların çocukları örgütleniyorlar. Çünkü yabancılara karşı negatif bakış vs. onların örgütlenme ihtiyacını gündeme getiriyordu. Yabancılar arasında bir dayanışma vardı. Bugün sokakta olan gençlerin istisnasız hepsi Fransız vatandaşı. Irk olarak Fransızların sahip olduğu haklara sahip olamıyorlar. Çünkü bunlar banliyöde, gettolarda oturan ve sıkıntı, yoksulluk çeken, işsiz olan, terk edilmiş, ayrımcılığa maruz bırakılmış gençler.”