Rus-Türk Toplumsal Forumu Genel Sekreteri, Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Genel Müdürü Sergey Markov, İsveç iktidarının bu tür eylemlere izin vererek bilinçli olarak Türkiye’yi, İsveç’in NATO üyeliğine uyguladığı vetoyu kaldırmamaya kışkırttığını belirtti.
Markov, Sputnik’e açıklamasında, “Pek çok kişi, İsveç iktidarının şu anda Türkiye’yi, İsveç’in NATO’ya katılımının önündeki engeli kaldırmaması için kasten kışkırttığına inanıyor. Yani resmi olarak İsveç NATO’ya katılmak istiyor olsa da gayri resmi olarak NATO’ya katılmak istemiyor. Ama sorumluluktan kurtulmak istiyor ve alenen aşağılayıcı eylemleriyle Türk hükümetini kışkırtıyor” yorumunda bulundu.
Kuran yakılması olayına rağmen İsveç’in bir an önce NATO’ya katılması gerektiğini savunan ABD’den farklı olarak Rusya’da bu eylem şiddetle kınandı ve suç olarak nitelendirildi.
Kutsal kitapların yakılmasının Rusya’da suç olduğunu anımsatan Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ardından Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın oturumunda da İsveç yönetimini şiddetle kınayan bir açıklama oy birliğiyle kabul edildi.
Açıklamada, Rus milletvekillerinin “dünyanın tüm Müslümanlarıyla birlikte, İsveç yönetiminin Kurban Bayramı’nın kutlandığı gün Stockholm’un en büyük camiinin önünde Kuran’ın yakılmasına izin verme kararından öfke duyduğu” kaydedildi.
Rus milletvekilleri, bu tür eylemlerin Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın amaç ve prensiplerini kaba biçimde ihlal ettiğine, aşırılık için koşullar yarattığına ve genel olarak “barış ve güvenlik temellerini, halklar ve ülkeler arasındaki iyi niyetli ilişkileri yıktığına” dikkat çekti.
Rusya’da faaliyet gösteren çok sayıdaki sivil toplum kuruluşları da bu olayı şiddetle kınadıklarını açıkladı.