‘Tema: Bilim ve sanatla iyileşeceğiz’
“Geçen yıl 54 bin ziyaretçi ağırlamıştık. Bu sene bir o kadar ziyaretçi ağırlayabileceğimizi düşünüyoruz. İlk başlarda biz de fuarı yapıp yapmamakta çok endişeliydik. Çünkü binlerce vatandaşımız ölmüş, binlerce vatandaşımız yaralı. Ama 1 ay sonra olduğu için; fuarlar da tarihlerini, mekanlarını şaşarlarsa değerlerini kaybederler. Çok düşündük ama yaşam devam ediyor, onlara da bir nefes olur mu diye fuarı yapmaya karar verdik. Teması bilim ve sanatla iyileşeceğiz. 11 deprem kentinden gelen sanatçılarımız var. Onların sergileri, söyleşileri var. Onları da Ankara’da ağırlamaktan onur duyuyoruz. Çünkü gerçekten bu kasvetli havanın hem ekonomik hem afet hem siyasi kriz biraz daha aşılması gerekiyor. Çünkü yaşam devam ettiği sürece insanların psikolojik, sosyal de iyileşmeye ihtiyaçları var. Dolayısıyla bu fuarı gerçekleştirmeye son 10 günde karar verdik. Umarım herkesin keyifle izleyebileceği başarılı bir fuar olur.”
’42 ülkeden bin 500 sanatçı katılacak’
“11 ülkeden galeriler var. 42 ülkeden 150 galerinin çatısı altında 1500 sanatçımız var. Fuarımız 8’inde davetlilere özel açılış gerçekleştirerek başlayacak ama 12 Mart Pazar akşamına kadar saat 10:00 -20:00 saatleri arasında fuarımız ziyarete açık. Resim, heykel, seramik bunlar vazgeçilmezlerimiz ama dijital art var. Projeler var. Özellikle 8 Mart’a geldiği için 5-6 tane kadınlarla ilgili projeler var. Enstalasyonlar, performanslar var. Fuarımızı belki diğer fuarlardan ayıran önemli özelliklerinden bir tanesi de 20 civarında söyleşimiz var. Bunun dışında cumhuriyetimizin 100. Yılında Türkiye’de sanat, sanatın sorunları, sanat akımları, birçok konuda; dijital arttan NFT’ye kadar hepsinin tartışılacağı söyleşiler, performanslar gerçekleşecek.”
‘Fuarda Aşık Veysel sergisi de olacak’
“Aşık Veysel’in fotoğraflarını çeken ustalar; Yaşar Kemal’den Fikret Otyam’a kadar, o fotoğraflarla bir sergi açılıyor ikinci katta. Orijinal, imzalı fotoğraflar. Bir heykelini de koyuyoruz standa. Zaman zaman da Aşık Veysel’den parçalar söyleyecek arkadaşlar sazla birlikte. Aşık Veysel’in torunu ve eşi hazırladı. Sanayi Odası ve Ankara Ticaret Odası da onun çok güzel İngilizce ve Türkçe kitaplarını bastılar. Dolayısıyla gelecek olan yabancı misyona o kitaplardan hediye edecekler. Görme engelliler için bir de katalog hazırladılar. Onu da orada bir imza günü ile dağıtacaklar."
‘Ankara uluslararası bienale hazır’
“Ankara’da sanat piyasalarının oluşması, böyle bir fuarın uluslararası boyuta gelmesi tabii ki sanatçılarla, galerilerle paralel yürütebilecek bir faaliyet. Ama bunun hızlı bir şekilde oluştuğunu görüyoruz. Çünkü Ankara cumhuriyetin başkenti olur olmaz 1926 yılında Mustafa Kemal’in talimatıyla eğitim enstitüsü-resim bölümü kurulmuş. Sanat eğitimcisi yetiştirilmek üzere öğrenciler yurt dışına gönderilmiş. 30’lu yıllardan itibaren okul mezun vermeye başlamış. Mustafa Kemal bugün opera binası olarak bildiğimiz yeri sergi evi olarak yaptırtmış. Ankara 87 yılında bir bienale ev sahipliği yaptı ki Türkiye’nin ilk bienalidir. Ama devam ettiremedi. Çünkü onun alt yapısı yoktu. Ama bugün Ankara bugün uluslararası bir bienale hazır. Bakanlıkla, üniversitelerle, Sivil Toplum Örgütleriyle, galerilerle, sanatçılarla, alt yapı olarak ziyaretçi ve koleksiyonerle böyle bir şeye hazır. Ankara gerçekten uluslararası bir fuarı hak ediyor. Bizim ilk hedefimiz 10. Yılımızda tamamen komşu ve çevre ülkelerimizin katıldığı büyük bir fuar gerçekleştirmek.”
'Türkiye komşu ülkelerle birlikte kalkınmalı'
"İran, Irak, Suriye, Türkiye diye bakarsak bu dörtlünün ekonomik olarak birlikte çaba göstermeleri bu bölgenin refahını artıracaktır, burada barışı getirecektir, burada farklı süreçleri yaşama sokacaktır, bu ülkelerle birlikte adım atarak çoğunda olmayan demokrasiler tekrar kazanılacaktır. Ama tabii buna maalesef imkan olmadı. Bugün bizim Güney komşularımızda dünya enerji rezervlerinin yüzde 22’si var. Bu çok önemli ve değerli. Bütün dünya buraya focus yapıyor. Bizim Türki Cumhuriyetler ayrı alanımız. Buralarda çok ciddi potansiyelleri var Türkiye’nin. Rusya var. İstiyoruz ki bu bölgede karşılıklı kahveler içilsin, iş birlikleri konuşulsun."