SAVUNMA

Anti-Balistik Füze Antlaşması’ndan START-1’e: Silah kontrol alanındaki ana anlaşmalara ne oldu?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 21 Şubat’ta Moskova’nın Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması'ndaki katılımını askıya aldığını duyurdu. Rus RBK ajansı okurları için bu anlaşmanın içeriğindeki hükümleri irdeledi ve silah kontrolü alanında imzalanan diğer anlaşmalar ile ilgili gelişmeleri aktardı.
Sitede oku

Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması (New START)

Rusya ile ABD arasında imzalanan bir anlaşmadır
İmzalayanlar: Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ve ABD Başkanı Barack Obama (2010, Prag).
Anlaşma 2011’de yürürlüğe girdi. 1991 yılında SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ve ABD Başkanı George W. Bush tarafından Moskova'da imzalanan ve 2009 yılında sona eren START-I'in yerini aldı. Ayrıca 1993 yılında, asla yürürlüğe girmeyen START II anlaşması da imzalanmıştı.
Koşullar: Taraflar, stratejik saldırı silahları ile ilgili aşağıdaki limitler üzerinde anlaşmaya vardı:
Konuşlandırılmış kıtalararası balistik füzeler, denizaltından fırlatılan balistik füzeler ve konuşlandırılmış ağır bombardıman uçakları için 700 adet;
Konuşlandırılmış kıtalararası balistik füzeler ve denizaltından fırlatılan balistik füzeler için, ayrıca konuşlandırılmış ağır bombardıman uçakları ile kayıtlı nükleer savaş başlıkları için 1.550 adet;
Konuşlandırılmış ve konuşlandırılmamış kıtalararası balistik füze, denizaltından fırlatılan balistik füze fırlatma rampaları ve ağır bombardıman uçakları için 800 adet.
Anlaşmada karşılıklı teftiş ve bilgilendirme sistemi öngörülüyor.
Anlaşmanın akıbeti: Belge, beş yıl daha uzatma imkanı olacak şekilde on yıllığına imzalandı, süre tamamlandıktan sonra geçerliliğini yitirecekti. 2021'in başında, bunu herhangi bir önkoşul olmaksızın yapmak için yapılan uzun müzakerelerin ardından taraflar anlaşmanın süresini 5 Şubat 2026'da sona ermek üzere uzattı. Bu süre zarfında Rusya ve ABD'nin stratejik istikrar alanında Yeni START’ın yerini alacak bir belge veya paket geliştireceği varsayılmıştı. Stratejik istikrar istişareleri adı verilen bu müzakereler, 2021’in yaz aylarında başladı ve 2022'nin başında güvenlik teminatları üzerine diyaloğa dönüştü. Ancak Ukrayna'daki kapsamlı çatışmalar zemininde hem anlaşma kapsamındaki prosedürler, hem de gelecekteki anlaşmaya ilişkin müzakereler dondurulmuş oldu. 21 Şubat 2023'te Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın anlaşmaya katılımının askıya alındığını duyurdu. Rus lider, anlaşma konusuna dönmeden önce sadece ABD'nin değil, tüm NATO blokunun birleşik saldırı potansiyelinin dikkate alınması gerekecek.

Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF)

Rusya ile ABD arasında imzalanan bir anlaşmadır
İmzalayanlar: SSCB lideri Mihail Gorbaçov ve ABD Başkanı Ronald Reagan (1987, Washington).
Anlaşma süresizdi, ancak taraflardan biri, diğer tarafın belgeyi ihlal ettiğine dair ikna edici kanıtlar sunarak sözleşmeden çekilebilirdi.
Koşullar: Taraflar, füzelerinden hangilerinin orta ve kısa menzilli füzeler sınıfına girdiğini belirledi ve onları imha etme konusunda anlaşmaya vardı. Anlaşma, kara tabanlı balistik ve seyir füzelerini kapsadı, 500 ila 5 bin 500 km menzile sahip hava ve deniz tabanlı seyir füzeleri parantezin dışına çıkarıldı. INF Anlaşması, tarihte tüm bir silah sınıfının imha edilmesine ilişkin imzalanan ilk belge oldu.
Orta menzil (1.000 ila 5 bin 500 km), 3 yıl içinde imha edilecek:
SSCB için: RSD-10, R-12, R-14 füzeleri (ABD’de SS-20, SS-4, SS-5 olarak bilinirdi);
ABD için: Pershing 2, BGM-109G füzeleri (SSCB’de aynı adlar ile bilinirdi);
Kısa menzil (500 ila 1.000 km), 3 yıl içinde imha edilecek:
SSCB için: OTR-22, OTR-23 füzeleri (ABD’de SS-12, SS-23 olarak bilinirdi);
ABD için: Pershing 1A füzeleri (SSCB’de aynı ad ile bilinirdi).
Taraflar, yeni orta ve kısa menzilli füzeleri üretmeme ve denememe konusunda anlaştı. Aynı zamanda anlaşma, yasaklanmış sistemlerin üretimine ve denenmesine yol açmayan araştırmaları yasaklamadı. SSCB ve ABD, belgeye uyulup uyulmadığını kontrol etmek için karşılıklı denetimler konusunda anlaştı.
Anlaşmanın akıbeti: 2007'de Rusya, daha önce Anti-Balistik Füze Anlaşması'ndan (ABM) çekilmiş olan ABD'nin füze savunma sistemlerini Doğu Avrupa'da konuşlandırdığı için tüm nükleer caydırıcılık anlaşmalarının sistemini gözden geçirebileceğini açıkladı. Moskova'ya göre Washington, bu sistemlerin fırlatıcılarının, orta ve kısa menzilli füzelere benzer özelliklerde olan füzelerin konuşlandırılması için kullanılabileceği için anlaşmayı ihlal etmişti. Rus tarafı aynı zamanda orta menzilli balistik füze üretimine yeniden başlayabileceğini tahmin etti.
Barack Obama yönetimi 2014 yılında Rusya'nın 500 km'nin üzerinde menzili olan seyir füzesi denediğini açıklayarak, Moskova’yı anlaşmayı ihlal etmekle suçladı (ABD sınıflamasına göre SSC-8 olan 9M729 füzesi söz konusu). 2018'de ABD’nin bir sonraki başkanı Donald Trump, INF Anlaşması'ndan çekilme niyetini açıkladı. Süreç Şubat 2019'da başlatıldı. Bunun ardından Rusya da anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Sonuçta 2 Ağustos 2019'da INF Anlaşması yürürlükten kalktı.
Moskova, tek taraflı olarak yasak getirdiğini açıklayarak ABD ve NATO'ya bu füzelerin Avrupa'da konuşlandırılması ile ilgili moratoryum teklifinde bulundu. Washington ve Brüksel, bu öneriyi gayri ciddi bularak reddetti. INF teması, 2021'de başlatılan ve fiilen dondurulan stratejik istikrar diyaloğunun bir parçasıydı.

Anti-Balistik Füze Antlaşması

Rusya ile ABD arasında imzalanan bir anlaşmadır
İmzalayanlar: SSCB lideri Leonid Brejnev ve ABD Başkanı Richard Nixon (1972, Moskova).
Bu anlaşma ile birlikte geçici Anti-Balistik Füze Anlaşması (SALT-I) imzalandı. Sözleşme süresizdi.
Koşullar: Taraflar mobil kara, hava, deniz veya uzay tabanlı füze savunma sistemleri veya bileşenlerini geliştirmemeyi, denememeyi ve konuşlandırmamayı taahhüt etti. İstisna olarak başkentin ve balistik füzelerin konum alanının savunulması için iki sistemin konuşlandırılmasına izin verilmişti; her bir sistemin, en fazla yüz füzesavar ve fırlatıcıları olmak üzere sınırlı sayıda önleyicisi vardı. Daha sonra izin verilen sistemlerin sayısı ikiden bire düşürüldü.
Anlaşmanın akıbeti: 2001'de ABD Başkanı George W. Bush, ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini duyurdu. ABD’li askeri analistlere göre, 20. yüzyılın sonunda nükleer ve füze teknolojileri çok daha erişilebilir hale geldiğinden ve diğer ülkelerde de ortaya çıktığından anlaşma daha fazla ABD'nin çıkarlarına hizmet etmiyordu. Belge, Washington'un kararını Haziran 2002'de Moskova'ya bildirmesinden altı ay sonra geçerliliğini yitirdi.

Açık Semalar Antlaşması (ASA)

Çok taraflı anlaşma
İmzalayanlar: Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konseyi'nin (AGİK, 1995'ten itibaren Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, AGİT) 26 ülkesinin temsilcileri. İmza töreni 1992 yılında Helsinki’de gerçekleşti. Belge 2002’de yürürlüğe girdi. Anlaşma süresizdir.
Koşullar: ASA, kararlaştırılan kısıtlamalar dahilinde askeri faaliyetlerini izlemek için katılımcı ülkelerin hava sahasındaki uçuş rejimini belirliyor. Anlaşma uçuşların seyrinin ve bilgi işlenmesinin belli bir düzen içinde yapılmasını sağlıyor, herhangi bir silahla donatılmamış uçaklara ve hava araçlarının içindeki gözlem ekipmanına ilişkin gereklilikleri netleştiriyor. Toplanan tüm bilgiler, tüm katılımcıların erişebileceği bir veri bankasına giriliyor. Gözlem uçuşlarının rotası, anlaşmaya taraf olmayan herhangi bir komşu devletin sınırına 10 km'den daha yakın geçmemeli.
Anlaşmanın akıbeti: Mayıs 2020'de ABD Başkanı Donald Trump, Rusya'yı ASA’yı ihlal etmekle suçlayarak (diğer NATO müttefikleri de benzer suçlamalarda bulundu) anlaşmadan çekilme niyetini açıkladı. Altı ay sonra ABD belgedeki katılımını sonlandırdı. Moskova, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek, yanıt olarak ABD'ye yönelik iddialarını ileri sürdü. Rusya, ABD’nin Avrupalı müttefiklerine ve Kanada’ya anlaşmada kalmaya hazır olduğu iki koşulu iletti:
Bu ülkeler Rusya'nın kendi toprakları, özellikle de Amerikan tesisleri üzerindeki uçuşlarını kısıtlamayacaktı;
Rusya topraklarından bilgileri ABD’ye aktarmayacaklarına dair yazılı garantiler verecekti.
Müttefikler bu şartları kabul etmedi ve 20021’de Moskova iç prosedürleri devreye alarak ASA’dan çekildi. 2022 yılı itibarı ile anlaşmada 32 ülke kalmaya devam etti.

Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA)

Çok taraflı anlaşma
İmzalayanlar: 16 NATO ülkesi ve 6 Varşova Paktı ülkesi (1990, Paris).
Bundan dokuz yıl sonra İstanbul'da düzenlenen AGİT zirvesinde, yeni koşullara (NATO'nun genişlemesi ve Varşova Paktı’nın dağılması) istinaden Uyarlanmış Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Anlaşması imzalandı. Buna göre hesaplama, blok ilkesine değil, belirli bir ülkede veya belirli bir bölgede kaç silahın konuşlandırılabileceğine dayanıyordu. Sözleşme süresizdir.
Koşullar: Belge tank, zırhlı muharebe araçları, toplar, savaş uçakları ve savaş helikopterleri olmak üzere beş konvansiyonel silah kategorisine yönelik miktar kısıtlamaları sistemine dayanıyordu. AKKA Anlaşması'nın uygulama alanı içinde (Atlantik Okyanusu'ndan Ural Dağları'na kadar) silahların sayısı şu rakamları geçmemeliydi: 40.000 muharebe tankı, 60.000 zırhlı araç, 40.000 top, 13 bin 600 savaş uçağı ve 4.000 saldırı helikopterleri. Her ülkenin kendi kotası vardı. Anlaşmada karşılıklı teftişler öngörülüyordu.
Anlaşmanın akıbeti: NATO ülkeleri Uyarlanmış Avrupa'da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Anlaşması’nı onaylamadığı için anlaşma yürürlüğe girmedi. İttifak ülkelerindeki gerçek silah sayısı, belirlenen kotaları aşıyordu. 2007'de Viyana'da katılımcı ülkelerin katıldığı olağanüstü konferansta Rusya, anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmeye hazır olduğu koşulları ortaya koydu. Bunların arasında 1999 anlaşmasının yürürlüğe girmesi veya en azından geçici olarak uygulanması, yeni üyeler dikkate alınarak NATO ülkelerinin toplam silah sayısının azaltılması, Baltık ülkelerinin anlaşmaya katılması, Rusya için kanat kısıtlamalarının kaldırılması koşulları vardı. Taraflar anlaşmaya varamadı ve 2007'de Moskova, AKKA’daki katılımını askıya aldı.
Ukrayna krizi
Federal Meclis konuşması yapan Putin: Yeni START'a katılımımızı askıya alıyoruz
Yorum yaz