Iraklı gazeteci Muntazar el-Zeydi, Irak için dönüm noktasının başlamasından 20 yıl sonra Sputnik’e verdiği demeçte bu jestle ABD Başkanı’na neler iletmek istediğini anlattı.
O zamanki anılarını paylaşan el-Zeydi, “O zamanlar Bush'a, Amerikalıların ülkemizde bir tür biyolojik silahın bulunduğu ile ilgili yalanlarına, alaycı işgale ve kendisinin hiç kimsenin beklemediği Bağdat ziyaretine yanıt olabilecek aşağılayıcı bir cevap vermek istemiştim. Bu ziyaret sırasında her yerde onun yakınındaydım ve ancak son basın toplantısında, önce birinci, sonra da ikinci ayakkabımı yüzüne fırlatmaya karar verdim. Bush'un bu anısının bir ömür boyu sürdüğü ortada” diye konuştu.
Rakibin yüzüne ayakkabı fırlatmak Arap kültüründe en küçük düşürücü eylemlerden biri olduğu için el-Zeydi, hem kendisinin hem de milyonlarca Iraklının Amerikan başkanına karşı tavrını bu şekilde göstermeye karar vermişti.
5 Şubat 2003 tarihini de Irak tarihinde kara bir gün olarak nitelendirerek anımsayan el-Zeydi, şöyle konuştu:
“Önceleri Irak'taki çeşitli tesislerde bir dizi denetim gerçekleştiren BM (Birleşmiş Milletler) Atom Enerjisi Kurumu misyonları, ülkede kimyasal veya biyolojik silah bulunmadığına dair güvence vermişti. Fakat nedense Powell'ın gösterdiği sahte test tüpünden sonra herkes bunu unuttu. Her şey, Washington Irak'a diz çöktürmeye ve bölgede büyüyen rolüne son vermeye çalıştığı için böyle oldu. Bu başta İngiltere olmak üzere diğer Batı ülkeleri için sorun değildi. Irak'a, Saddam Hüseyin hükümetine karşı gerçek bir komplo ortaya çıktı.”
Iraklı gazeteci, ABD dış politikasının ana silahının yalan olduğuna, Washington’un planlarının uygulanmasını sağlamak ve kendi çıkarlarını tatmin etmek için her türlü suç yoluna başvurmaya hazır olduğuna dikkat çekti.
ABD’nin müdahalesinin sonuçlarını anlatan el-Zeydi, “Irak, Powell'ın yalanı için tarif edilemeyecek kadar yüksek bir bedel ödedi: çoğu çocuk olmak üzere yüz binlerce ölü, mahvolmuş bir ekonomi, altyapı ve sosyal güvence eksikliği, bağımsız bir ordunun ve hükümetin olmayışı. Bu yalan bize 13 yıllık işgale, Amerikalıların cezaevlerimizde yaptıkları zulme mal oldu” ifadelerini kullandı.
Powell'ın test tüpü hakkındaki gerçeğin ve ABD’nin Irak'ı işgalinin bahanelerinin ifşa edilmesinin ardından Washington'un Iraklılardan özür bile dilemediğini dile getiren el-Zeydi, “Onlar ne yaptı? Özür mü diledi? Hayır, tüm dünyayı yanılttıklarını dahi kabul etmedi. Gerçekte hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar” diye konuştu.
Iraklı gazeteci, aynı zamanda Batı medyasının sadece ‘muzaffer’ ABD ordusuna odaklandığını, Iraklıların kahramanca direnişinin hiç kimsenin ilgisini çekmediğini sözlerine ekledi.